HALLEDERİZ

1

Sabah aynanın karşısına geçmiş üzerimi düzeltip saçlarıma ellerim ile hacim verdim .

Küt siyah saçlarım kahve tonlarındaki gözlerim ve dolgun dudaklarım ile gayet güzel duruyordum. Telefonumda çalan şarkıya eşlik ederek çantamı alıp salona geçtim

" Aşktan yana şansım yok
Ağlıyorum derdim çok ....."

Okul çantamı yere bırakarak sofraya oturdum anneme günaydın derken hızlıca bir şeyler atıştırdım. Annem bana bakıp

" Nalan kızım sakin ye " diye her gün alışık olduğum uyarısını yaptı. Allah için biri yemek yerken nasıl sakin olur ?

Ha bu arada ben Nalan ,18 yaşına yeni girmiş üniversite sınavlarına hazırlanan kısacası yaşayan ölüydüm, şaka şaka yaşayan  kısmını sınavdan sonraya bırakıyorum.

Evden çıktıktan sonra asansöre bindim siyah kot pantolonum beyaz okul lakosum ve siyah beyaz converslerim ile baya uyumluydum. Bekle beni Ivana sert sana rakip olmaya geliyorum.

Asansörden inince Kadir'i gördüm hemen gülümsedim ve günaydın dedim Kadir de aynı şekilde samimiyet ile günaydın diyince beraber okula doğru yürümeye başladık okul çok uzak olmadığı için yürüyerek rahat gidip geliyorduk.

Kadir yan apartmanda oturuyordu. Neredeyse çocukluktan beri tanışıyoruz. Kumral teni açık kahve gözleri uzun olmayan kendisine ayrı hava katan saçları ile gayet havalıydı.

Köşede bizi bekleyen Ezgi ile kafilemizi tamamlayıp okula gittik okul bahçesine girince ezgi beni dürttü ve gözleri ile karşıyı gösterdi

" Senin ki karşıda " dedi gülümseyip kendimi toplarladım. Kadir bize anlamsızca bakarken yanımızdan uzaklaşıp geleneksel müdürün sabah konuşması için bahçedeki sıralarımıza ilerledi ,pardon konuşma mı dedim ben, suratımıza bakıp 'tamam ,hadi yavaşca geçin' diyerek bizi okula sokması diyecektim .

Furkan'ın bize doğru gelmesi ile yüzüme yayılan gülümseme ile ona baktım.
Furkan benim 1,5 yıldır platonik aşkımdı son bir aydır ise konuşuyorduk ,havadan sudan tabii.

" Günaydın"dedi hafif gülümser şekilde

" Nasıl gidiyor" dedi ezgi de yanımdan uzaklaşınca tek kalmıştık

" İyidir ne olsun ev okul ders sınav , sen nasılsın"
Dedim  ellerini saçına götürüp saçını dağıttı ve bana baktı vicdansız bu bana yapılır mı

" Aynı bende , neyse ben sıraya geçeyim sonra konuşuruz yine " diyerek yanımdan uzaklaştı   bende sırama ilerleyip ezgi' nin yanına gittim.

İlk dersin felsefe olduğunu duyunca sınıfa girmeden bir uyku bastırdı ki sormayın. Sırama geçip uyku pzoisyonunu aldım . Yazılı olmayan kurallar1: okul sırası>yatak

Zilin çalması ile kafamı kaldırıp kabaran saçlarımı ellerimle yatıştırmaya çalıştım. Esnerken önüme konulan kahve ile kafamı kaldırıp Furkan'a baktım. Gülümseyerek teşekkür ettim.

" Uyku ilacı içip mi okula geliyorsun hiç anlamıyorum" dedi gülerken bende güldüm

" Felsefeci bende uyku etkisi yaratıyor ondan" dedim

Furkan ile nasıl bir ilişkimiz vardı daha doğrusu ilişki var mıydı bilmediğim bir muhabbetimiz vardı. Alan seçiminden sonra aynı sınıfta olunca ondan hoşlanmaya başladım son bir iki aydır da afedersiniz ama it gibi peşinden koştum. Kendisi de bunun farkındaydı yani salak değilse farkında olmalıydı . Seviyor mu sevmiyor mu bir türlü anlayamadım.  Nasıl mı delirdik, oynat bakalım...

Heyecanla ona dönüp " Bu gün çıkışta sahile gidelim mi ?" Dedim

Elini ensesine götürerek

" Bu gün bir işim var ama belki daha sonra gideriz olur mu" dedi

Gülümseyip kafamı salladım . Bende böyleydim işte en ufak bir ışık bile görsem sonunda ne olur diye bakmadan koşar giderdim.

Bölüm sonu

Bakalım o ufacık ışık gördüğü yolun sonunda ne olacak ?