23

203 31 10
                                    

                ~ " Çiçek gibi her bir yanın" ~
                                       Hüseyin Nihal Atsız
                               🌿
Alçak koşu ve sürünme etabında canımız çıkarken subayın " Eğitimde ter dökmeyen savaşta kan döker " diye bağırması ile daha da hızlanıp parkurları aşıyorduk. Seyhan önümde " Daha ne kadar ter dökebilirim acaba" diye söylendi gülmek istesemde tebessüm edip devam ettim.

Üç haftamız dolmuştu. Bu gün deniz eğitimi ile dayanıklılık esas tutularak çalışma yapacaktık . Hava o kadar sıcaktı ki sıcaklık 40 dereceydi ama hissedilen 60 falan. Nihayet parkuru bırakıp denizin yanına gittik kısa kollu yeşil askeri tişört ve pantalon vardı saçlarımı sıkı sıkı topladım tekrar .  Denize atlayacağımız yere çıkıp bekledim her eğitim,etaplarda ne yapacağımız tek tek anlatılıyor daha sonra uygulamaya geçiyorduk. Dörtlü takım oluşturduk kendi aramızda ben Seyhan fikstik zaten yanımıza da sefa ile furkan gelmişti. Ezgi de çağlar İbrahim ve Nurettin ile grup olmuştu biz dördümüz yan yana gelip çivileme atlayış için kendimizi hazırladık. Gergindim ama artık alışmaya başlamıştım Seyhan ile göz göze geldik ve aynı anda sırıttık. Subayın '' su altından zorlandığınız an çıkabilirsiniz onun dışında benim düdük sesim ile çıkacaksınız başarılar" dedi
" hazır ,şimdi" diyince atladık suyun serinliği ile rahatladım. Elimi tutan seyhan ile bende suyun içinde ona doğru dönüp omuzlarından tuttum , kaç saniye oldu bilmiyorum ama zorlanmaya başlamıştım Seyhan bana güven verircesine gülümsedi suyun altında bile yakışıklıydı. Bende bir an heyecan mı yaptım ne yaptımsa birden su burnuma kaçtı ve boğulmaya başladım Seyhan'ın direkt belimden çekip suyun üstüne çıkarması ile hazırda bekleyen güvenlik ve sağlık ekibi karaya çektiler . Öksürmekten nefes alamıyordum herkes birden korkmuş başıma gelmişlerdi Seyhan elimi tutmuş iyi misin derken subayın " Herkes dağılsın" diye bağırması ile ben Seyhan'a gözümü açıp kapatarak iyi olduğumu belirtip yolladım ezgi subaydan izin alarak yanıma gelip bana sarıldı.

" Nalan sen bizim kalbimize indireceksin" dedi ve boğulma korkusu ile ona sarıldım subayın  elinde su ile gelip " iyi misin " diyip suyu uzattı ,zaten boğulmuşum su yüzünden bir de adam bana su getirmişti. Ciddi ol Nalan diye kendi kendime geldim

" İyiyim efendim birden nasıl oldu anlamadım bir daha daha dikkatli olacağım" dedim omzumu sıkıp yanımdan uzaklaştı bir müddet kendime gelmeye çalışıp geri kalkıp bizimkilerin yanına gittim .

Seyhan'ın hızla gelip " niye geldin dinlenseydin iyi misin" diye hızlı konuştu. Gözlerinden ne kadar korkup gerildiği belliydi. İki romantizm yaşayacağız diye beyaz ışığı görecektim az kalsın.

" İyiyim merak etme benim salaklığımdı sizleri de korkuttum kusura bakma" dedim huzursuzca. Gülümseyerek "Dikkat et kendine" dedi yanağımdan makas aldı gözlerim hemen etrafa döndüğünde Şeyma ile göz göze geldim bakışlarını bizden çekerken yüzünde oluşan o buruk ifade bana çok tanıdık gelmişti . Bende üzülerek ona baktım.

Akşama kadar bir çok çalışma yapmıştık. Boş zamanlarda da paintball oynuyorduk ve baya eğlenceli oluyor eğleniyorduk. Gece intibak yapacaktık yine yine aynı grupla ezgi ve çağlar için intibak baya iyi oluyordu rahat rahat takılıyorlardı birde bana bakın üç beş dakika görüyorum onda da ya boğuluyordum ya da biri görmesin diye çabalıyorum.

İbrahim ile de iyi anlaşıyorduk. Beraber muhabbet ede ede  elimizdeki harita ya uyarak  yürüyorduk .

" Seyhan ile de çok yakınsın aranızda bir şey mi var " dedi merakla ne diyeceğimi bilemedim

" İyi anlaşıyoruz " dedim kısaca çok fazla detay vermesem iyi olurdu.

" Anladım" dedi sakince yürümekten dolayı ayaklarımız su toplamıştı. Dile kolay beş kilometre full teçhizat yürüyorduk . Ezgilerle ortak bir yerde buluşup alana gittik daha sonra herkes çadırlarına dağıldı. Biz ise Seyhan ile alışmıştık her gece bizim çadırın arkasında beraber gökyüzünü izliyorduk.  

Beraber yan yana uzanmış yıldızlara  bakarken gözlerimi kapadım. Bu anları daha önce biri söylese güler dalga geçerdim ama şuan sevip sevildiğim  kişi ile yan yanaydım. Ee tabi ortam biraz düşünülen dışıydı ama bizim hayatımız hayallerimiz bu harbiye koşulları ile temel atıyordu.

" Seninle olduğum her an huzur doluyum neden" dedim gözlerim kapalı sırıtarak

" Bana aşıksın da ondan" dedi güldüğünü sesinden anlıyordum bende güldüm yanımdan kalktığında gözlerimi açtım ayağa kalkmış gidiyordu " Nereye" dedim sessizce yakalansak muhtemelen sonumuz olurdu.  İleriye doğru gidip yere çöktü hızla elinde yaklaşık on, on beş papatya ile yanıma gelmişti

Ona sevgi dolu halimle baktım birini kulağımın arkasına taktı

" Yaa Seyhan " dedim şu koşulda bile baya alfaydı.

" Tüm çiçekleri toplasam da  senin gibi bir çiçek olamaz ama neyseee" dedi muzipçe ona sıkıca sarıldım

" Teşekkür ederim şuan baya sevgi ,aşk son sürat " dedim sırıtarak beraberken devamlı gülüyorduk sırıtmadığımız bir an yoktu bir takım hayaller kurduk burada eğitimleri tamamlandıktan sonra evci izinine gidecektik bizi çok güzel şeyler bekliyordu.

Ayrılık vakti gelmişti ayağa kalktığımda yere bıraktığı papatyaları alıp

" Sağol papatyalar için bunları kurutup çayını içerim ben zayıflatıyormuş biliyor musun" dedim ilk başta ne dediğimi anlamadı yüzü kırıştı daha sonra güldü

" Aynen ya aşk  son sürat baya " dedi bana uyup dalga geçerek

Gerçekten de zayıflatıyor ama bu gerçeği nasıl atlayayım hem görünüş de önemliydi değil mi ama beraber gülüp eğlendiğimiz aşk aksiyon boğulmalı günü bırakıp çadırlara girdik .

HALLEDERİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin