17

267 37 9
                                    

Güneşin altında spor yapıyorduk ve yorgunluktan bitmiştim . Spor aşaması bittiğinde üzerimizi değiştirip kahvaltı için yemekhaneye gittik.

Yemekhane de üstlerimiz olduğu için nizamiye koşulları altında yemekleri sessiz sakin alıp hızlıca yiyip  teorik dersleri gördüğümüz dersliklere gittik ezgi ile beraber bizimkiler kendi aralarında gülüşürken bizde merakla yanlarında belirdik.

" Ooo keyifler yerinde " dedi ezgi tam yanlarına oturup konuşacakken hoca girmişti ve bizde derse konsantre olmuştuk .

Dersten çıktıktan sonra atış ,Muharabe sahası ile ilgili çalışma yapmak için alanda toplanmıştık. Seyhan ile eş olmuştum ve yerlerde sürünüp atış için çalışma yapacaktık .

" Seyhan" dedim canım sıkılmıştı aylardır sürekli aynı ortamda olmanın ve artık aile özleminin hat safaya ulaşması ile zorlanıyordum. Evet ben zorlanıyordum ezgi her sevip sevilen insan gibi mutlu ve ortamın tüm ağır koşullarını unutuyordu olan benim gibi garibana oluyordu ne dram kastım ama değil mi?

" Nalan" dedi o da

" Canım sıkılıyor ya" dedim yerlerde engelleri aşarak sürünürken bir yandan da başımızda ki komutanın dikkatini çekmemeye çalışıyorduk.

" Halbuki şu koşullarda nasıl canın sıkılabilir" diye dalga geçti benimle ben gelmiş burada dert yanıyorum o dalga geçsin

" Şu Alparslan komutanı da bir gün gülerken görmedim acaba yüz kaslarında sorun mu var?"dedim

Seyhan bana bakıp gülerken adam sanki hissetmiş gibi bize bağırdı

" Ünal , kaya keyifler yerinde galiba " diye uyardı bizde susup atışlara geçip çalışmalarımızı yaptık

Alparslan komutan sürekli Seyhan ile uğraşıyor " odaklan ,hedef al, çalışmalısın" gibi konuşunca haliyle Seyhan da geriliyordu. Sefa ya dönüp " komutan bana taktı" dedi biz buna gülünce Alparslan komutan Seyhan'a dönüp

" Bir şey mi dedin kaya" dedi

Seyhan tam ağzını açacakken bende ağzımı tutamayıp aksiyon heyecan yaşayalım değişiklik olsun diye

" Zahmet olurmuş komutanım"dedim

Ama değişiklik bize iyi dönmedi Seyhan bana şok içinde bakarak Nalan dedi Alparslan komutan bize döndü ve sert ifadesi ile

" Sizin sanki çok canınız sıkılıyor" dedi içimi okuyordu adam

"Size zahmet olmayacak bir şeyler yapalım iki gün nöbetçisiniz ve çarşı izininiz iptal nöbet sonrası yanıma uğrayın hala can sıkıntınız gitmezse değerlendiririz dedi tüm herkes bize bakıyordu salaksın Nalan dedim kendi kendime hala ortamın ciddiyetini unutup rahat rahat takılıyordum hadi ben neyse de Seyhan'ı boş yere peşimden sürüklemiştim.

Alparslan komutan gittikten sonra ezgi yanıma gelip azarlamaya başladı

" Nalan sen kafayı mı yedin bak bu iki oldu adam uyarı cezası mı versin onu mu istiyorsun tüm şeyi bir hata ile yıkıcaksın" dedi

Haklıydı birşey diyemedim Seyhan'a dönüp şirin modumu açıp " Seyhan kusura bakma böyle olacağını düşünmedim " dedim sefa ve Furkan da yanımıza gelip bizim sürekli neden bu kadar rahat olduğumuzu sorgulayıp ezgi gibi uyarmışlardı ezgiye kıyasla sakin bir tonla

Şişmiştim artık burada sıkılmaya , ailemi hayatımı özlemeye başlamıştım. Kimseden bir haber yaşıyordum kaç ay olmuştu bir kez sadece dışarı çıkmıştık herşey de nizamiye koşulları ön sıradaydı rahat bir şekilde gülemiyorduk bile sürekli eğitim içtima nizamiye artık beni zorluyordu . Şimdi diyeceksiniz ee Nalan o kadar istek azim ile geldin hala aynı fikirdeyim ama aylardır aynı yerde herkesten uzakta olmaya artık dayanamıyordum. Ailemi ablamı dedikodu kankalarımı bile özlemiştim .

Ayağa kalktım cezayı sanki ben Seyhan değilde onlar almış gibi uyarınca Seyhan'a dönüp " özür dilerim tekrardan nöbet için yapacak bir şey yok ama sonrasında çarşı iznin için konuşuruz hallederiz bir daha böyle bir şey içine hiçbirinizi sürüklemem emin olabilirsiniz" dedim bıkkınlık ile ve oradan uzaklaştım içimde sürekli ağlama isteği vardı ben rahat bir insandım gülmeyi eğlenmeyi seviyordum aklıma ne gelirse söylerdim bu benim yapımdı ama burada o işler öyle ilerlemiyordu. Seyhan için çok pişmandım benim yüzümden almıştı cezayı

Sahi çarşı iznini ne akıla hizmet yasakladı acaba zaten çıkmamıza izin vermiyorlardı, normalde her haftasonu çıkmamız gerekiyordu ama disiplin sağlamak bizi eğitmek için izin nadir veriliyordu 4 ayda ilk defa çıkmıştık birde şimdi iki üç haftada bir çıkıyorduk

Harbiye' içinde bir ağacın altına geçip oturdum. Yanıma oturup kolunu omzuma atan Seyhan ile irkildim.

" İyi oldu ya Nalan aksiyon değişiklik istiyorduk zaten değil mi" dedi eğlenceli haliyle güldüm bu dediğine

" Yaaa ne demezsin " dedim bende zorla gülümserken

Sırıttı " Hem kendimi övmek için söylemiyorum ama övüyorum ki benim ile nöbet tutmak da ayrı bir olaydır " dedi gülerken

Güzel olurdu aslında düşününce ayağa kalkıp elini uzattı

" Çabuk hadi sana bir sürprizimiz var tam modunu yükseltecek bir şey" dedi merakla baktım bir şey söylemeyeceğim bilsemde yerimden kalkıp beraber yürümeye başladık.

Yurdun yanına gelince arkamdan  gelen ses ile yerimde durup Seyhan'ın yüzüne baktım heyecandan arkamı dönememiştim

"Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen ."

Kadir'in sesiydi harbiye marşından bir kesitti söylediği.  Seyhan bana göz kırpınca içimde oluşan mutluluk ile gülerek arkamı döndüm kadir'e sarılı Ezgi'yi annemle babamı ezginin anne ve babasını ablamı görmem ile mutlulukla gözlerim dolmuştu  duyguların zirve olduğu bu günde bana baya bir sürpriz olmuştu kollarımı açıp bizimkilere koşup sarıldım
Babamın da gözleri dolu dolu olmuştu beni ilk defa üniformam ile görüyorlardı . Babam gülümseyip

" Pekte yakışmış asilliğine asillik katmış" dedi gururla yaaa dedim anneme sarılıp öptüm

Annem beni şaşırtmayarak suratıma tükürerek " maşallah Allah esirgesin kuzum" dedi şuan o kadar mutluydum ki  elimle suratımı silip koşup kadir'e sarıldım

" Yaaa seni çok özledim " dedim kadir'de bana sarılıp

" Bende sizi özledim sizsiz hayat boş be"dedi sırıtarak Meral teyzeler ile de sarıldım ezgi'ye baktığımda haberi olduğunu anladım

" Sen nasıl bir insansın ben kaç gündür burda özlemden ölecektim insan bir ipucu falan verirdi" dedim ezgi kahkaha atarak

" Sürpriz olsun istedik" dedi göz devirdim

Bizimkiler ile ziyaretçi alanına giderken kadir Seyhan'ı yeni farketmiş olacak ki bizim gibi o da ilk tepkisini vermişti

" Okey " dedi Seyhan a bakarak

Dejavu olmuştuk ezgi ile göz göze gelmemizle kahkaha atmamız bir oldu.
Kısaca kadir'e özet geçtik vay be dedi o da ilk şaşkınlığını yaşayarak.

Ziyaretçi alanına gittiğimizde sefa ve Furkanları da çağırdık bizimkiler ile tanıştırdık  annemler yemek yapıp gelmişlerdi. Dip duyguları yaşadığım bu günü bu şekilde zirveye çıkarak tamamlamak Nalan klasiğiydi.

Bizimkiler ile özlem hasret gidermeli muhabbet ederken kahkaha atarken gözlerim Seyhan'a kaydığında o da tebessüm ederek bana bakıyordu.

***

veee bir bölüm sonu daha

Nalan'ın asla yerinde duramaması peki






HALLEDERİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin