Toprak Kokusu

431 399 396
                                        

Sanki tüm neşemi şüpheli paket gibi fünyeyle patlatmışlar.Kan akmamış, kimsenin burnu kanamamış. İçinden çıka çıka birkaç kağıt parçası,bir tutam çiçek,bir parça şiir,incecik bi hırka birde kitap çıkmış.Bütün neşem bu kadarmış.

Bazen acının en dibe vurduğu yerdesinizdir. Ne ileri ne geri bir tek adım atamazsınız.Tüm hayalleriniz,
uğruna vazgeçtiğiniz her şey tek bi cümleyle yok olup gider ve kalakalırsınız. Çok ağlamakta fayda etmez çok içmekte. Ya sonsuza kadar uyumaktır istediğiniz ki bu en basit yoldur ölüm denir, ya da hissizleşmek.İkisi de aynı şeydir aslında.O acı tekrar içinize yapışmıştır. Ve aynı filmi yine aynı acıyla,hayal kırıklığıyla ve ıslak gözlerle izlersiniz.Hayattır işte bu.
Kessen kan akmayacak kadar yanar canınız. Ve ağzınızdan tek bir cümle çıkmaz artık.Çünkü her şey bitmiştir artık.

Gözlerim dolu doluydu.
Evde,kendi odamda,yatağımın üzerinde sırtımı başlığa yaslamış şekilde oturmuş dizlerimi karnıma çekip kollarımı dizlerime sarmıştım.
Bedenim titriyordu.
Ne yapabilirim diye düşünüyordum.
Canım o kadar acıyordu ki.
Ne desem nasıl davransam bilemiyordum.
Aklım karışıktı.
Kalbim acıyordu.
Neydi bu çektiklerim?
Gözlerimi kapatıyordum ve gözlerimin önünde yine o fotoğraf beliriyordu.
Altındaki yorumlar,konuşmalar.
Herkesin umursamazca yazdığı cümlelerin okuduğumda üzerine gözyaşlarım damlamıştı.
Her cümle boğazımda düğüm düğüm olmuştu.

12-B sınıfında ki Güneş yeni sevgili yaptı.

Güneş ve Berna sevgililermiş.

Çok yakışmışlar.

Güneş ilk defa sevgili yaptı!

Ve daha da fazlası.
Böyle de devam etmişti işte.
Altındaysa Güneş'in o kıza sarılmış bir fotoğrafı vardı.
Bu acı veriyordu.
Ben sevdikçe bitiyordum.
Her dakika her saniye biraz daha yitiriyordum kendimi.
Telefonum durmaksızın mesaj geldiğini belirtiyordu.
İrem ve Gizli platoniğimden olduğunu tahmin edebiliyordum.
En sonunda yatağımdan kalkıp çalışma masama ilerledim.
Oturup bir A4 kağıdı aldım ve yazmaya başladım.

Güneş...
Ben,ben ne yapacağımı bilmiyorum.
Aklım karışık.
Kalbim acıyor.
Her şeyim elimden alınmış gibi.
Ama tek yapacağım şey senden artık yavaş yavaş vazgeçmek.
Ben seni yine özlerim,yine severim ara ara.
Yine aklıma gelir kokun,başkalarında,
başka yerde ararım.
Ellerin düşer aklıma onları ayrı özlerim.
Sesin,gülüşün gelir aklıma bi anda, onu da özlerim...
Ama bir daha sana asla gelmem.
Kalbinde başkası olduğu sürece,
SEN bana gelsen de ben sana asla gelmem.Gelemem.
Bundan sonra bakmam gözlerine,
yanından geçerken derin bir nefes alırım belki kokunu duyarım diye, ama asla sarılmam.
Belki yüzünde ki benleri görünce gözlerim dolar ama bir daha asla ağlamam.
Sen bana gelmiş olsan bile sana kapılarımı açmam,açamam.
Çünkü unutmadım nasıl hissettiğimi,
ben geceleri uyuyamazken
senin nasıl mutlu olduğunu.
Başkalarına güldüğünü,güleceğini.
Ben seni çok sevdim...
Artık mutsuzluk bile gelmiyor içimden.
Kırık, tozlu bir çerçevenin arkasından bakıyorum sana.
Gülüşümü götürmüş bulutlar.
Gözlerimde ki ışıltıyı almış yıldızlar.
Mutlu bir çerçevede mutsuz bir kadınım artık.
Ben kırılsın diye kurmuşum tüm hayallerimi.
Kırıldı.
Daha da kırılmak istemiyorum.
Artık beni kötü hatırla.
Kimi çok sevdiysem onunla imtihan edilmişim.
Çok sevmek tehlikeli bir durum.
Neyse artık veda etme zamanı.
Seni unuturmuyum bilmem ama uğraşacağım.
Umarım başarılı olurum.
Kendine iyi bak.

B'A'L Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin