Anlatamadığım şeyler var.
Anlatamadığım için de unutamıyorum.
Unutamadığım için, sürekli içimde bir bir yerleri kemiriyor.
Durmadan kemiriyor.
Sürekli uğraşıp duruyorum ama hiçbir kelime kalıbına uymuyor, olmuyor.
Anlatamadığım şeylerden bahsederken, sadece 'anlatamadığım şeyler' diyebiliyorum. Dahası yok.
Anlaşılmaya ihtiyacım var ama anlatamıyorum...Ben Bilinmeyen'im.
Ben Bilinmeyen'im.
Ben Bilinmeyen'im.Bu kelimeler kafamın içinde dönüp dolaşırken sadece boş bakıyordum.
Ne demek istiyordu?
O'nun amacı neydi?"Sen,sen kimsin Güneş?" diye sordum.
Gerçekten o kimdi?
Ona olan sevgimi bu zamana kadar görmemiş ve tam ondan vazgeçecekken anonimcilik mi oynamıştı benimle?
Bu muydu yani?!"Yağmur. Ben, ben artık göğüs kafesimin üzerine çöken ağırlıktan kurtulmak istiyorum. Her gece biraz daha büyüyen boşluktan kurtulmak istiyorum. Beni içine çekip hapseden bu yalnızlıktan kurtulmak istiyorum.
Ben artık seni sevmek istemiyorum. Ben, bana zarar veren bir sevgiyi kalbimde taşımak istemiyorum. "Gözlerim şaşkınlıkla açılırken sözlerini kafamda tartıyordum.
Devam etti sözlerine."Ben, seni sevdim Yağmur. Seni gerçekten sevdim.Arkadaşımın gözünden olsa da. Seni sevmeyi sevdim. Beni sevişini sevdim. Beklentisiz bir sevgiyi sevdim ben."
Durdu tekrar. Her cümlesini düşünerek konuşuyordu.
"Ben, özür dilerim. Beni affedecek misin bilmiyorum. Sana anonim olarak yazdım çünkü sevgine sahip olmak ve o sevgiye karşılık vermek istedim."
Derin derin alınan nefes sesleri.
"Ama başaramadım Yağmur.Ben seni sevmeye çalışırken boşluğa düştüm.
O çocuk değilim artık. 2 ayda çok büyüdüm ben. Bir arkadaşım seviyordu seni. Hala açılamadı anlaşılan."Durdu bekledi sadece. Bir bekleyip bir devam ediyordu. Bense duyduklarım karşısında her saniye daha çok şaşırıyordum.
"Bana geldiğin gün seni konuştuk arkadaşımla. Seni ne kadar sevdiğini bilsen! O kadar güzel seviyordu ki.
Yapamadım Yağmur. Yapamadım.
Kabul edemedim sevgini.
Çünkü o benim kardeşimdi.."Ağlıyordu. Yavaş yavaş, farkında olmadan. Boşluğa konuşur gibi konuşuyor sadece gözlerini yere dikmiş ağzından çıkan cümlelerin benim üzerimde ki etkilerini bilmeden devam ediyordu.
"Ben kardeşimi seçtim Yağmur. Ama olmadı. O biliyordu seni sevdiğimi.
Seninde beni..."Yüzünü bana döndü. Gözleri gözlerimi buldu.
"Dayanamadım. Sevgim ağır geldi bana. Sana yazdım. Anlatmak istedim.
Keşke birbirini tanımayan iki kişi olsaydık ve tüm her şey daha kolay olsaydı. Ama değil. Biz birbirimizi çok iyi tanıyan iki yabancı değiliz.."Yutkundu. Gözleri tekrar yere döndü.
"Bazı yaraları sarmak, yarayı gizlemekten başka bir işe yaramaz.
Çünkü bazı yaralar ne yaparsan yap asla iyileşmez...
İşte öyle bir yara taşıyorum göğsümün altında.
Ne sarabiliyorum ne de anlatabiliyorum...
Ama geçecek biliyorum...
Belki bazı izleri taşıyacağım sonsuza dek, bazı hatıraları unutamayacağım.
Ama sevmeyi öğrenen yürek alışmayı da öğrenir zamanla.
Kolay olmayacak belki ama bunu başaracağım...
Kalbimi kırsan belki geçerdi ama hayallerimden kırdın sen, işte bu nasıl tamir edilir bilmiyorum...
Ben bunu unutmam!
Ben bunu affederim, ben buna rağmen şefkatli dualara eklerim adını.
Ama ben bunu asla unutmam!
Şimdi dilediğin gibi yaşa hayatını.
Ne karışır ne de gücenirim yaptıklarına.
Sonsuza dek de üzülürüm sanma.
Çünkü seni unutmak benim de hakkım.
Bir zamanlar birlikte doğduğumuzu zannederken bak nasılda birbirimize yabancılaştık. Her masal mutlu bitmek zorunda değilmiş meğer."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B'A'L
Teen FictionB'elki A'lışman L'azım? Yırtılan ve parçalanan boğazlar bir ırkın katliamı kadar mutlu ederdi dünya devletlerini. Yırtılan boğazlardan arta kalan tükürük ses çıkarmaya yetmesede sana sustuklarımı duydun mu? Kitap kapağı için @scarletmarryy'e teşek...