@LovelyCuteShy 'e ithafen. Seni kırdığım için özür dilerim miniğim.
Bölüm sana hediyem olsun ❣Bu kadar kırılmana rağmen ondan nasıl vazgeçemediğini anlat.
Kendi içimden çıkamadığımda sokağa çıkıyorum.
Ben sokaklarda dolaştıkça şehir ayaklarıma dolaşıyor.
Kimseyi sevmemenin sonu birini sevmeye varmıyor görüyorum.
Kendimi dünyanın üvey evladı gibi hissediyorum.
Hakkı var sanki üstümde dünyanın,
bedenimden ayrı da yaşayabiliyorum.
Ama içimde şarkılar ölüyor,
gelsen diyorum.Merdivenleri teker teker çıktı, gözleri merdivenin sivri uçlarına takılıyordu.
Üç katın sonunda çatıya ulaştı, önceden teras olan bu çatı artık çok kullanılmıyordu.
Değişmeyen tek şey onun her canı sıkılınca bu terasa çıkmasıydı.İlerledi, boyu yaklaşık bacağı kadar olan duvarın üzerinde oturdu.
Ayaklarını aşağı sarkındırırken düşecek korkusu yoktu içinde.Korkmak için nedenleri olmalıydı insanın, onun bir nedini var mıydı?
Gözlerini kapattı, yaşlar yanaklarından süzüldü.
Canı yandı, öylesine yandı ki dayanamıyordu artık!Gözlerini açtı, bir sima belirdi karşısında.
Oydu, canının parçasıydı karşısında ki.Ellerini boşluğa doğru uzattı, ölümle oyun oynadığının farkında değildi.
Tutmak istedi karşısında ki kadını, sarılmak istedi.
Çok özlemişti onu.
Ağlamaya başlarken yalvarırcasına konuştu."Anne! Anne tut ellerimden bak nasıl zorlanıyorum. Tut ki düşmeyeyim.
Düşersem bir daha kalkamam anne!"Kadın hafifçe uzattı elini, oğlunun yanağına dokundu.
Gözyaşlarını sildi.
Gözlerinden akan yaşlar çenesinden tişörtüne damlamıştı.Rüya değildi gördükleri, annesi yanındaydı.
Koklamak istedi, olmadı.
Sarılmak istedi annesine, yapamadı.
Uzattı elini dokunmak istedi.
Olmuyordu.
Annesi silikleşip gözden kaybolmaya başladı.Bakışları boşluğa gitti, ayın aydınlattığı her tarafta gezdirdi gözlerini.
Küçük bir hıçkırık çıktı ağzından, devamı geldi.
Bitmek bilmedi hıçkırıkları.Hayat neden ona böyle adaletsiz davranıyordu?
Hayatla savaşına devam etmeli miydi?Yaşamak değildi bu.
O zaten ölüydü, sadece nefes alıyordu.Son vermek istedi.
Her şeyin sonuna gelmek istedi.Bedenini öne doğru çekti, duvarda kapladığı alanı epey küçülttü.
Sonunda, dedi.
Sonunda son bulacak bu oyun.Saniyeler kalmıştı, santimler.
Bitecekti. Bitecekti her şey.
Tüm acılar, tüm umutlar gömülecekti onunla.Biraz daha öne gitti, milimler kalmıştı.
Kapadı gözlerini.
Gülümsedi, acılarının sonuna gelmişti.Hadi Toprak, onlara kavuşma zamanın geldi.
Harekete geçecekken kulaklarına bir ses doldu.
"Toprak. Dur!"
Bakmak istemedi arkasına.
Dönmek istemedi.
Bu sesin sahibine kırgındı.
Hem annesi ve babasını özlemişti."Toprak lütfen!"
Sonunda gelmişti.
Kendinden emin olmuş muydu?
Sevgisinden emin miydi?
Kafasını toplamış mıydı dönmek için?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
B'A'L
Teen FictionB'elki A'lışman L'azım? Yırtılan ve parçalanan boğazlar bir ırkın katliamı kadar mutlu ederdi dünya devletlerini. Yırtılan boğazlardan arta kalan tükürük ses çıkarmaya yetmesede sana sustuklarımı duydun mu? Kitap kapağı için @scarletmarryy'e teşek...