Şuan neredesin, ne yapıyorsun, nasılsın, bilmiyorum.
Artık hayatında değilim ve artık umurunda olduğumu da sanmıyorum.
Ama beni yoran bu değil, beni yoran hayatımda olmamana rağmen aklıma gelip durman ve kafamın içinde seni izleyip durmam...~
Beyazlar içindeki sevdiği orda öylece durmuş onu bekliyordu.
Yanında anne ve babası, birkaç metre ötede halası vardı.
Sevdiği kızın güzelliği onu o an ağlatacak kadar doğaldı.
Artık hayalleri, rüyaları gerçek olacaktı.Yavaşça yanına kadar yürüdü.
Küçük yüzü, düz bıraktığı saçları arasında iyice küçülmüştü.
Hızla atan kalbine hakim olmak için derin nefesler aldı.
Hafifçe uzandı, gözleri izin istermiş gibi bakıyordu.Sevdiğinin yüzünde oluşan minik tebessümü görünce izni aldığına emin oldu.
İki kolunun arasına çekti sevdiğini.
Burnunu saçlarına dayadı, hayatında aldığı en güzel korkulardan biriydi.Bir onun kokusu, bir de annesinin kokusu eşsizdi.
Uzunca ona sarıldıktan sonra geri çekilip ufacık yüzünü iki eli arasına aldı.
Deniz mavisi gözlerine derince baktı, tüm sevgisini göstermek istercesine bakıyordu.Burnuna ufacık bir öpücük kondurdu.
Onu öperken bile incitmekten korkuyordu.Burnundan çektiği dudaklarını alnına dokundurdu.
Ufacık bir buseydi.Geri çekilip yanına geçti, elini tutmak için tekrar gözlerine baktı.
Ne kadar süre geçmiş olursa olsun izin almaktan asla vazgeçmemişti.Elini tutan elle yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirdi.
Yan yana yürümeye başladılar.
Tüllerle kaplanmış ince yol arasından yürüyüp çardağın içine vardılar.Davetliler alkışlarken onlar gülümsüyordu.
Yuvarlak küçük masanın karşısına geçip beklemeye başladılar.
Nikah memuru önündeki belgelerden kafasını kaldırıp genç kıza yöneldi."Siz Yağmur KARA , Toprak ARDEN ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
Gözleri dolan genç kızın dudaklarından heyecan dolu bir ses çıktı.
"Evet!"
Konuklar alkışlarken Toprak ile Yağmur gülümsüyordu.
Nikah memurunun bakışları Toprak'a gitti."Siz Toprak ARDEN, Yağmur KARA ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
Bir an cevap veremedi.
Yutkunmak bile zor gelmişti.
Sonunda, sonunda hayalleri gerçekleşiyordu."E-Evet!"
Alkışlar tekrar yükselirken Nikah Memuru önlerine nüfus cüzdanını koydu.
Tanıkların cevapları çoktan duyulmuştu bile."Bende sizi karı-koca ilan ediyorum."
Yağmur hafifçe Toprak'ın ayağına bastı.
Sonra ayağa kalkıp sarıldılar.
Kumsaldaki tüm konukların alkış sesleri kesildi, denizin dalgaları sustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B'A'L
Teen FictionB'elki A'lışman L'azım? Yırtılan ve parçalanan boğazlar bir ırkın katliamı kadar mutlu ederdi dünya devletlerini. Yırtılan boğazlardan arta kalan tükürük ses çıkarmaya yetmesede sana sustuklarımı duydun mu? Kitap kapağı için @scarletmarryy'e teşek...