-Aliye olan aşk dolu cümlelerimi daha sonraya saklamam gerekiyordu. Çünki evin önüne varmıştık. Sanki yıllarca bu evde hiç yaşamamış, oraya hiç ait olmamış gibiydim. Çok saçma değilmi yıllarını verdiğin bir eve bu kadar yabancılaşmak.
-Ali kapısını açarak aşağı indi. Cebinden sigarasını çıkarıp yaktı. Sigarası bitene kadar inmemi bekledi, inmeyecegimi anlayınca kapımı açarak kolumdan tutup indirdi.
"Yavaş be"
"Ne diye bekliyosun, arabada"
"Yüzlerini görmek istemiyorum, anlamıyomusun?"
"Burda kal demiyorum sana, ama bi konuş, bi dinle, bi anla bi anda kestirip atma"
-Hiç bir şey söylemeden kapının önüne vardım. Kapıyı ali tıklattı, bi müddet bekledikten sonra kapıyı sibel açtı.
"Mira hanım hoşgeldiniz, çok özledim sizi"
"Hoşbuldum sibel bende seni çok özledim, ama üzgünüm kalıcı değilim."
-Yüzünü astı ama bir şey söylemedi. Koca koridordan sonra sonunda salona, annem ve babamın oturduğu yere varabildik. Annem beni görür görmez ağlayarak sarıldı.
************************************
"Hoşgeldin yavrum"
"Soğuk bir tavırla, Hoşbuldum dedim"
"Ali oğlum sende hoşgeldin, ayakta kaldınız otursanıza"
-Hoşbulduk dedi başıyla selam vererek, geçip 2li koltukta yan yana oturduk. Babam lafa girerek ortamdaki sessizliği bozdu.
"Kızım, ben çok pişmanım yemin ederim gittiğinden beri uyku uyumadım, mecbur olmasaydım asla buna kalkışmazdım. Leventlerin ne kadar sayılan sevilen bir aile olduklarını biliyorum, aliylede kumar camiasından tanıyorum, cok iyi biri haksızca bir iş yaptığını asla görmedim. Zaten onların camiası aliyi güvenilir, dürüst, akıllı die tanır."
"Baba yeter. Konuşma, ya ali istersen sütten çıkmış ak kaşık olsun aklım almıyo bir baba kızını para karşılığı tanımadığı bir adamla nasıl evlendirir"
-Gözyaşlarım daha fazla tutsaklığa dayanamamış ve kendilerini azat etmişlerdi. Bu sefer annem lafa atlayarak;
"Mira annecim, yalvarırım sana yapma bize bunu bak aliyi biz aliyi çok araştırdık,baban tamam dedikten sonra eğer tek bir kişi onun hakkında kötü bir şey söyleseydi borç falan dinlemez alırdım seni ordan"
-Hıçkırıklarım şiddetlenerek arttı,daha fazla burada durmak istemiyorum.
"Size yemin ederim ki, bir gün anne olursam asla ama asla çocuğumdan habersiz haraket etmem, kocamada izin vermem, cok zorda olsam neyim var neyim yok satar ama yinede onu satmam. Anladınızmı diye bağırdım."
- Çok kötüleşmiştim. Bayılacak duruma gelmiştim. Ne zaman üzülsem ağlasam kendimi kaybederim. Ya hasta olur yada baygınlık geçirirdi. Şuan da bi çeşit baygınlık geçiriyordum, dengemi sağlıyamadığım için düşecek gibi oldum. Bir el bileğimden sıkıca kavradı beni.
************************************
-Aliydi, yine düşmeme izin vermedi. Yanına oturttu kafamı omzuna koydu. Kendime gelebilmem için bi müddet bekledi. Ben kendime gelince;
"Bakın asım bey, kızınız şuan sizinle görüşmek istemiyo ve haklıda, taki o sizinle görüşmek isteyene kadar onu rahatsız etmeyeceksiniz. Onun kızgınlığı ne zaman biterse biz bu kapıya o zaman gelicez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Atılan İmza
AksiBizim şer gördüklerimizde belkide bir hayır vardır nerden bilebiliriz? Bir tarafta türkiyenin en güçlü mafya babası , bir tarafta prensesler gibi büyütülen bir kız zorla atılan imza üzerine bakalım hayatlarında ne gibi değişiklikler olucak?