Yine boş olan marketin içinde sıcaktan terler akıtarak yayılıyordum.
Bu market bu kadar işlemezken nasıl kapanmıyordu hala anlayamamıştım. Acaba buranın sahibi de mafya olabilir miydi?
Kaptırdın sen bu işe kendini Gündüz diyen iç sesime hak verip mavi mafyayı ilk gördüğüm yere doğru bakmaya başladım.
Üzülmüştüm lan.
Tamam şimdi adamı iki kez görmüştüm ve ikisi de berbat deneyimlerden oluşuyordu ama yine de etkilenmiştim ondan.
Aşık falan değildim tabiki ama hoşlanmadım da diyemezdim. En kötü ihtimalle manyak gibi etkilenmiştim işte.
O cadı kadın nasıl anlamıştı benim ona bakışlarımı bilmiyorum ama kadına olan sinirim gram azalma göstermemişti.
Aklıma dolan gecenin fragmanı beni tekrar tekrar sinir ederken kasanın arkasındaki koltuğa oturup kafamı yasladım geriye doğru.
Yine sinir damarlarımda uyuşturucu niyetine geziniyordu. Ah zenginler ah paranız olmasa da görsem sizi.
Mavi gözlerin aklıma dolmasıyla yüzümü bir gülümseme kapladı. Bir daha göremeyecek olmama rağmen yine de düşününce mutlu oluyordum.
O an anlamsızca beni savunmasını beklemiştim. Biliyorum beni iki defa gören bir adamın sevgilisini değil beni tercih etmesi saçma bir fikirden başka bir sey değildi.
Ama ne demişler; Ümit fakirin ekmeği.
Ben de bu düşünceyle umut edip her seferinde itinayla yıkılıyordum.
Oflayıp ellerimi enseme atıp küçük saç tutamlarımı karıştırdım ve kafamı kasaya yasladım.
Beynim uyuşmuştu. Dün zaten arkadaşlar gelmişti ve iyi dağıtmıştık ortalığı, zar zor atmıştım kendimi buraya.
Lanet olsun bu hayat.
Kafamı yine içkilerin olduğu tarafa çevirerek derin bir iç çektim. Bu adam şimdiden içime işlemişti.
Tam yine derin düşüncelere dalmaya hazırlanıyorum ki kasaya vurulan yüzüklü parmaklarla kendime gelip saçımı karıştırarak ayağa kalktım.
Karşımdakine bakmadan "Kusura bakmayın efendim. Hoşgeldiniz" diye kalıplaşmış cümleleri kurarak vereceği şeyleri beklesem de bir hareketlenme olmayınca kafamı kaldırıp karşımdaki kişiye baktım.
Hadi tahmin edin kimdi? Evet bildiniz mavi mafya.
Ne işi vardı lan bunun burada?
Şaşkınlıkla açılan ağzımı kapatıp bana gülümseyerek bakan adama kaşlarımı kaldırarak baktım.
Çok yakışıklıydı lan. Ben bu adama her baktığımda daha fazla yakışıklı oluyordu. Bir gün kalp krizi geçirip küt diye düşüp ölecektim de hayırlısı diyip incelemeye başladım.
Her zamanki takım elbisesi yerine siyah bir tişört giymiş üstüne de yine ceket geçirmişti. Altında ise aynı renk bir pantolon ile kombinini tamamlamış ve bana yeni salya akıtma nedeni vermişti.
"Bu sıcakta bunlar daraltmıyor mu?" Diye sorunca ben bile kendime şaşırmıştım.
Mafya babasına sorduğun soruyu itina ile sikeyim Gündüz.
Hoş kahkahası kulaklarımı doldurunca gülüşünü izlemeye daldım.
Mora çalan dudakları gerilmiş, inci gibi dişleri ortaya çıkmış, kafası hafif geride olduğu için zaten dağınık olan saçları daha da dağılmıştı.
Köpek gibi dilimi çıkararak hırlamamak için kendimi sıkarken güzel sesini duyunca silkinip kendime geldim.
"Uzun süre böyle giyince alışıyorsun" diye sakince bana açıklama yapınca günün ikinci şokunu da yaşamış oldum.
"Anladım" diyerek kafamı salladım.
Buraya neden geldiğini merak ediyor ama kesinlikle sormaya cesaret edemiyordum.
Yani ne bileyim adam bir anda bana soru mu sordun diyerek kafama kurşunu saplayabilirdi. Bu riski alamazdım ölmek için çok gençtim. Daha arabada seks bile yapmamışken ölme gibi bir arzum yoktu.
"Merak etme arabada seks yapmadan ölmezsin. Yani en azından benim elimden" diyerek gülen adama şokla baktım.
Benim acilen sesli düşünme huyumdan kurtulmam lazımdı.
En sonunda gülmesini durdurup bana doğru eğildi. Arkadaşlar benim boyum 1.86 idi düşünün bana eğildi.
"Merak etme ufaklık sana zarar vermeyeceğim. Sadece sana yapılan yanlışı düzeltmek için geldim" diyince kaşlarım gerginlikle ve anlamamazlıkla çatıldı.
Biraz daha dibime girmişti ve ben nefeslerini dudaklarımda hissediyordum artık.
"Sevgilimin sana yaptığı şeyden bahsediyorum. Paranı ve arkasından çok üzüldüğünü duyduğum içkilerini evine yollatacağım. Yapılan patavatsızlık için de bu haftasonu seni bir yere götüreceğim. Tatil gibi düşün" diyerek geri çekilip göz kırptı.
"Cumartesi sabah 6'da hazır ol evden aldıracağım. Gelmemezlik gibi bir şey sakın yapayım deme" dedi ve geriye dönüp dışarı çıktı.
Heyecanla söylediği şeyleri kafamdan tekrar ederek gidişini izledim.
Az once bir mafya babası gelip benden hatasını telafi etmek istediğini mi söylemişti?
Siktir.
Ben bu adama yanmaya başlamıştım bile.
Umarım bu yanmanın sonunda kül olan tek ben olmazdım.
Aha bitti.
Neler oluyor efenim aman aman.
Neysem oy ve yorumlarını beklemek ben ve diğer kitaplarıma da davet etmek sizi.
İyi okumalar hatalarım varsa affola.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASİYER / GAY
Romance(TAMAMLANDI) Bir mafya ve kasiyerin aşkı. Eğlenceli bir kurgu olmasını umuyorum. *Küfür, cinsellik, şiddet ve argo içerir.