Sabah uyandığımda etrafımı saran sigara ve nane kokusu karışımıyla mırıldanarak burnumun ucunu üzerinde yattığım şeye sürttüm.
Çok güzel kokuyordu.
Kokuyu daha derin hissetmek için kendimi yukarı kaydırdığımda altımdaki şeyden gelen inleme sesiyle hızla yerimden doğrulmuştum.
Ne oluyordu ulan burada?
Kalktığım zaman yüzündeki tatlı gülümsemeyle bana bakan adamı gördüğümde heyecandan nefesim kesilmişti resmen.
Dünün anıları bir bir aklıma dolarken ne yapacağımı bilemez bir biçimde şaşkın şaşkın bakıyordum Mavi Mafya'ya.
"Günaydın" diyerek bel çukurumu okşamaya başlamıştı.
"G-günaydın" dedikten sonra ayaklanmak için bir deneme yapsam da buna izin vermeyerek belimdeki ellerini sıklaştırdı.
"Bebeğim biraz daha böyle dursak"
Söylediğiyle kalbim teklerken otomatik bir biçimde kafamı aşağı yukarı sallamış ve utanarak yüzümü boynuna gömüp deve kuşu misali gizlenmeye çalışmıştım.
Utanıyordum ama neden utandığımı bilmiyordum.
Derin nefesler alırken uzun parmakların belimde dolanışını tekrar hissettiğimde içimde kocaman bir heyecan bulutu oluşmaya başlamıştı bile.
Her dokunduğu yer yanarken arada kalçama doğru inen parmaklarla inlememek için dudaklarımı ısırmak zorunda kalıyordum.
"Gündüz, bugünü birlikte geçirebilir miyiz?" Diye tatlı tatlı soran adamla şaşkınlıkla gözlerim açılmıştı.
O bana az önce tatlı tatlı soru mu sormuştu?
Hem de Mavi Mafya?
Sorduğu soruyu beynimde tekrar ederken dün söylediği şeylerden bir tanesi gözümün önünde parlak ışıklarla yanıp sönmeye başlamıştı.
Seni seviyorum mu demişti o bana?
Aklıma gelen bu bilgiyle ellerimi altımdaki bedenin yüzünün yanlarına koyarak doğruldum.
"Sen beni mi seviyorsun?" Diyerek söylediği şeyle alakasız olan o kritik soruyu sormuştum.
Ben, yine şaşkınlıkla ağzım açılmış bir biçimde yüzünü izlerken onun dudaklarında muhteşem bir gülümseme oluşmuştu.
"Bilmem öyle mi yapıyorum?" Demesiyle kaşlarım çatılmıştı.
Dalga geçiyordu benimle pezevenk.
Hiç bir şey demeden sinirle kucağından kalkarak küçük banyoma doğru yöneldim.
Dingil herif şu an söylenecek laf mıydı bu?
"Bebeğim özür dilerim şaka yaptım" diyerek arkamdan gelse de umursamayıp banyoya girerek kapıyı çarpıp kilitledim ardımdan.
Tamam sinirim bu kadardı şu an beni sevdiğini söylediği için çıldırabilirdim.
"Beni seviyor lan, bana seni seviyorum dedi!" diye sessiz bir biçimde konuşarak yumruk yaptığım elimi ısırdım.
Dün gece tartışmanın sıcağıyla olayları pek kavrayamasam da söylediği kelimeler beynimde uçuştukça göt kadar banyonun içinde dans edesim geliyordu.
Heyecanla lavaboya ilerlerlerken klozete çarpmamla büyük bir gürültü kopmuş ve ben de bayağı hayvan gibi inlemiştim.
"Gündüz bebeğim iyi misin? Bak gerçekten özür dilerim. Çık oradan lütfen, merakta bırakma beni" diye kapı yumruklamaya başlayınca bacağımın acısını unutmuştum bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASİYER / GAY
Romance(TAMAMLANDI) Bir mafya ve kasiyerin aşkı. Eğlenceli bir kurgu olmasını umuyorum. *Küfür, cinsellik, şiddet ve argo içerir.