KASİYER / GAY

11

Sabah uyandığımda tüm bedenim ağrıyor üstüne bir de dün yaşadığım sinirden dolayı başım zonkluyordu.

Yatamazmış benimle mavi mafya bak bak yiyeceğiz sanki.

Yataktan doğrulup sırtımı yatak başlığına yaslamış ve dün tam olarak incelemediğim odada gözlerimi gezdirmeye başlamıştım.

Odada sadece benim yattığım yatak ve bir tane de açık kahverengi tonlarında bir dolap vardı. Ev çok sade ve modern olmasına rağmen kullanılmıyormuş gibi hissetmiştim.

Buraya ilk seni getirse falan ne mutlu olurdun değil mi? Diye susmayan iç sesime küfür edip ayaklarımı sarkıttım yataktan.

Ah be ne vardı yani bana özel olsa bu ev?

Kafamı iki yana sallayarak bu düşünceden kurtulup dün fırlatılan eşyalarımı fazla eğilmemeye çalışarak toplayarak üstüme geçirmeye başladım.

Zonklayan deliğimle bu işi yapmak o kadar zor gelmişti ki size anlatamam. Bana sorarsanız hareket etmem bile mucizeydi.

Üzerimi giyinip saçlarımı gelişi güzel dağıttıktan sonra kapıyı açıp salona adımladım. Mavi mafya umarım kalkmışsındır çünkü dün beni sabahın erinde kapıya diktin. Eğer uyanmamışsan senin çükünü kemiririm haberin olsun diye söylene söylene salonda gözlerimi gezdirdim.

Tahmin edin sizce ne yapıyordu?

Evet, uyuyordu.

Ulan bok herif dün beni daha kargalar bokunu yememişken uyandırdın da şimdi yatıyor musun fosur fosur?

Sinirime daha da sinir eklenmiş bir biçimde kendimi ona doğru yönelttim ama ne kadar sinirlensem de onun uyuyan yüzünü görmeyi çok istiyordum.

Adımlarımı hızlandırıp kanepenin diğer tarafına geçerek minder koyup yere oturdum ve ellerimi dizlerime yaslayarak onu izlemeye başladım.

Uyurken o kadar güzel görünüyordu ki gözlerimi alamıyordum. Beyaz yastığa dağılmış simsiyah saçları, aralıklı dolgun dudakları ve hafif çıkan sakallarıyla kelimelere dökemeyeceğim kadar yakışıklı duruyordu.

Bir elini yastığın altına koymuş diğerini ise hafifçe kendine çekmişti. Üzerindeki pike kaymış ve kaslı sırtını açıkta bırakmıştı.

İzlerken nefesim kesilmişti resmen. Elimi atıp saçlarında, yüzünde gezdirmek istesem de cesaret edememiş ve sadece ona bakmıştım bir süre.

Ah be mavi mafya ne hale getirdin beni. Ben böyle seviştiği kişiyi oturup izleyecek adam mıydım?

Hafif kıpırdanıp arkasını dönmesiyle kendime gelerek ayağa kalkıp kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya başladım. Ne de olsa o uyanmamıştı ve ben de sıkılıyordum en azından bir işe yaramalıydım değil mi?

Dolaptan bulduğum malzemelerle bir şeyler hazırlayarak masaya yerleştirdim ve ocağın üstünde duran menemeni beklemeye başladım.

Ellerimi tezgaha yaslamış başımı ise omzumun sol tarafına doğru düşürmüş bir şekilde dünyanın en ilginç şeyine bakıyor gibi menemeni izliyordum. Ta ki belime dolanan eli hissedene kadar.

Belimi saran el ve omzuma konan başla irkilsem de kendimi bir anda huzurla dolu olarak bulmuştum.

Dünün tüm siniri, acısı ve şaşkınlığı yerini sadece huzura bırakmıştı.

Göbeğimde duran elleri avuçlarımın arasına alarak başımı başına yasladım. O ise hafifçe geri çekilip tişörtümün üzerinden omzuma bir öpücük kondurdu.

Eh ama sen böyle yaparsan ben sana nasıl aşık olmam ki mavi mafya?

Sanki bunu duymuş gibi boynuma bir öpücük daha kondurup geri çekildi ve dün girdiğim banyoya doğru yöneldi.

Beni düşünceler ve menemenim ile baş başa bırakmıştı şimdi.

Elimdeki tahta kaşıkla bir tur daha döndürdüğüm yemeği dolapların birinden bulduğum temiz tabaklara bölerek masaya yerleştirdim.

Ekmek yoktu lan bu evde. Neden bu kadar şekilli vücudu olduğunu şimdi anlamıştım işte adam ekmek yemiyordu.

Kapının açılıp kapanma sesiyle aynı anda sandalyemi çekerek geçen oturduğum yere oturdum.

Banyodan çıkan esmer ise iki gündür olduğu gibi çıplak bedeniyle yan tarafima kurulmuştu. 

"Ekmek alacak yer yoktur değil mi buralarda" dediğimde şok olmus gibi bakmıştı.

Ne yani elit mi olsaydım sizin gibi? Mafya mıydım ben?

"Yoktur muhtemelen" diyip önüne dönerek bir şeyler yemeye başladı. Ben de zaten acıktığım için onun gibi yemeğe dönmüştüm.

Sessiz geçen yemeğin sonunda bulaşıkları toplamış ve salona oturmuştuk.

Bugün seks yapmamaya kararlıydım. Otururken bile minder koyuyordum be altıma, bir tura daha canım dayanmazdı.

O da bunu bildiği için sakince yanımda oturmuş bekliyordu.

"Ee ne zaman böyle mafya işlerine başladın" dediğimde yine o baştan çıkarıcı gülümsemesini sunmuş ve yan gözle bana bakmıştı. Yani patavatsız Gündüz'e.

"Mafya olduğumu kim söyledi?" Dediğinde bu sefer de ben baştan çıkarıcı olduğunu düşündüğüm gülümsememi sundum. Muhtemelen gülen bir gorile benziyordum ama olsun.

"Seni uzaktan gören herkes mafya olduğunu anlar" dediğimde kaşını kaldırarak baktı ve kolunu kanepenin başlığına dayayarak tam anlamıyla bana döndü.

"Hadi ya?" Dedi alaycı tavrıyla.

"H-hm demeden bile mafya olduğunu bağırıyorsun bence" dedim düşünceli bir biçimde.

"Küçüklüğümden beri bu işteyim ben. Baba mesleği gibi düşün"

Vay anasını be insanların baba mesleklerine bak. Mafya falan. Bizimki de memur.

"Anladım" diyerek kafamı sallayarak önümüzde duran televizyona döndüm. Ne yalan söyleyeyim çok gergindim.

"Sakin ol ufaklık artık. Hala alışamadın mı bana?" Diyip elini bacağıma konumlandırılmıştı.

Yutkunarak ona döndüm.

"Senin de yanında mafya otursa böyle rahat olmazdın bence" dediğimde kahkaha atmıştı.

Aman efendim ne kadar da neşeli bir mafya beydi bu.

"Haklısın" dediğinde bilmiş bilmiş baktım ona. Tabiki de haklıyım aşkım.

"Aşkım mı?" Dediğinde şok olmuştum.

"Bir şey diyeceğim ben her şeyi dışarıdan mı söylüyorum. Ne böyle ya bu her seferinde rezillik. Artık yüzümün astarı yırtıldı utanamıyorum da" dediğimde yine büyük bir kahkaha attı ve aşırı kıro bir hareket yaptı.

Yanağımdan makas aldı lan.

"Eh biraz dışından konuştuğun doğru" derken elim hala yüzümdeydi.

Lan Gündüz salağı adam her yerini elledi de bir makas almasına mı bu tripler.

"Neyse hadi yeter bu haftaki tatilimiz seni eve bırakayım. Ben seni aldırırım bir dahaki sefere. Tabi arabada seks istersen tekrar düşünürüz" diyerek kalkınca arkasından taklidini yapmıştım.

Bu mafya çok komikmiş demiş miydim?

Medya Barış'ın uyurkenki halini hayalinizde canlandırmanız için arkadaşlar tamamen o değil yani.

İyi okumalarrr hepinizee. Hatalarım varsa affedin ve umarım beğenirsiniz.