*Yaklaşık 2 sene sonra*
"Dur lan bir yeter tırnağın kalmadı dingil herif" diye bağıran Bahadır'ı umursamadan tırnaklarımı kemirmeye devam ediyordum.
"Çok stresiyim" diye kısa ve öz bir cevap vererek canımı acıtan işlemi yapmaya devam ettim.
Elime şak diye vurulunca gözümü camdan çekerek yanımdaki sinirli boğaya dönmüş ve ağlamaklı suratımla beklemeden sarılmıştım.
"Bahadır korkuyorum"
Sırtımı okşayarak ağlamamı engellemeye çalışsa da bu hareketi daha fazla hüzünlenmeme neden oluyordu.
"Oğlum evleniyorsun lan niye korkasın?" diye omuzlarımdan tutup yüzüme gülümseyerek baktı.
"Bak hem öyle tanımadığımız insanlar da yok biz bizeyiz, sakinleş biraz"
Omzumu patlalayıp beni odadaki deri kanepeye oturtarak elime bir su şişesi tutuşturup yanıma geçti.
"Bak gülüm boşuna stres yapıyorsun, gideceksin kürsüye çıkıp evet diyeceksin. Bitti bu kadar. Sonra da çekilir götü başı dağıtırız" dediğinde domuz gibi bir ses çıkararak gülmüş ve titreyen ellerimle şişenin kapağını açmıştım.
"Oğlum evleniyorum lan"
Aklıma her geldiğinde tekrar heyecanlanıyordum. Birkaç saat sonra evli bir adam olacaktım çok saçmaydı.
"Yeğen istiyorum ha, şöyle küçük bir kız, gözleri diğer babasına çeksin de devamını senden alsın yoksa çirkin olur bak"
Söyledikleri ister istemez yüzümü güldürürken kafamı eğip elimi saçıma atacaktım ki aniden bileğim tutuldu.
"O saçı yaptırmak için dört saatimizi verdik eğer bozarsan belanı sikerim" demesiyle korkuyla elimi dizlerime atmış ve sıvazlayarak kendimi rahatlatmaya çalışmıştım.
Sakin ol Gündüz sakin.
"Barış nerede?" Dediğimde bana bakarak omuzlarını kaldırıp indirdi bilmiyorum anlamında.
"Kaçmasın lan düğünden. Ya son anda vazgeçtiyse" diye telaşla ayağa kalkıp odada volta atmaya başladığımda Bahadır alnına sertçe vurmuş ve ayaklanmıştı.
"Tamam dur getireyim"
"Hayır hayır getirme sadece bak oralarda mı diye" dememle bana dönmüş ve ellerini iki yanında açmıştı.
"Neden?"
"Düğünden önce damadı görmek uğursuzluk getirirmiş" dediğimde bana şaşkınlıkla bakmış ve bir müddet o şekilde beni izleyip kendine geldiğinde söylene söylene kapıyı açmıştı. Aralanan kapının ardındaki Mavi Mafya'yı görmemle hemen giysi dolabının arkasına saklanmıştım ben de.
"Gelme Barış dur!" diye tek elimi uzatıp sallayınca şaşkınlıkla Bahadır'a dönmüştü.
"Ne oluyor? Bir sorun yok değil mi?" Diye telaşla sorduğunda Bahadır bıkkınca cevapladı.
"Düğünden önce damadı görmek uğursuzluk getirirmiş" demesiyle gülme sesinin gelmesi bir olmuştu.
"Gündüz gel buraya" diyerek Bahadır'ı dışarı çıkarıp odanın ortasında beni beklemeye başladı.
Göz ucuyla baktığımda gördüğüm bedenle nefesim kesilmişti resmen.
Üzerine simsiyah bir takım vardı ama bu sefer her zamankinden pek bir farklı duruyordu. Kolunda da onunla ilk karşılaştığım gün gördüğüm saati takılıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASİYER / GAY
Romance(TAMAMLANDI) Bir mafya ve kasiyerin aşkı. Eğlenceli bir kurgu olmasını umuyorum. *Küfür, cinsellik, şiddet ve argo içerir.