Gece yarısı bir ses Sophie'ı huzursuz uykusundan uyandırdı. Yataktan kalkarak onu uyandıranın ne olduğunu merak ederek dikkatle etrafı dinledi. Evin içinden hafif bir ses geliyordu. Bir sürünme sesi gibiydi. Gece Sophie odasına çekildikten sonra evi bir sessizlik sarardı. Enzo o kadar sessizdi ki çoğu zaman evde olmadığını bile fark etmiyordu Sophie. İçini bir korku doldurdu. Evin içinde bir ses vardı. Ya o adamlar bu evi buldularsa. Ya Enzo evde değilse. Sophie korkuyla nefesini bıraktı. Çabucak toparlanarak yataktan çıktı. Sessizce kapıyı açtı. Karanlıktan başka bir şey görünmüyordu. Seste kesilmiş gibiydi. Yine de endişeliydi. Enzo'nun evde olup olmadığını kontrol etmek için odasına gitti. Odasının kapısı aralıktı ve ışığı yanıyordu. Sophie aceleyle içeri girdi. Gördüğü manzara karşısında irkildi. Enzo yaralıydı. Üstü başı kan olmuştu. Ayakta durmakta zorluk çeker gibi bir hali vardı. Hafifçe sallanarak, üzerindeki gömleği çıkarmaya çalışıyordu.
'Enzo' dedi Sophie şaşkınlık içinde.
Enzo güçlükle arkasını dönüp, Sophie'a baktı.
'Sana ne oldu?' diye sordu Sophie ona yardım etmek için yanına telaşla giderken.
'Önemli değil' diye geçiştirdi onu Enzo umursamaz bir tavırla.
Sophie yavaşça gömleğini çıkarmasına yardım etti. Sağ kolu kanlar içindeydi.
'Bu kurşun yarası mı?' diye sordu Sophie gözlerine inanamayarak.
Enzo sadece başını salladı. Bu Sophie'nın sadece daha çok sinirlenmesine yol açtı. Onu yavaşça yatağa yatırdı. Hemen temiz bir bez buldu. İlaç kutusunu getirdi. Çok kan kaybetmiş gibi görünüyordu. Yarayı temizlemeye başladı.
'Daha önce kendi başına nasıl hayatta kaldın bilmiyorum' dedi kendi kedine söylenerek.
Enzo ona mecalsizce gülümsedi. Yarasını temizlerken sesinin hiç çıkarmadı. Canının acıdığı belliydi ama hiç şikayet etmiyordu.
'Bana ne olduğunu anlatmayacak mısın?' diye tekrar sordu Sophie ısrarla.
'Ben iyiyim. Benim için endişelenmeni istemiyorum' dedi Enzo kısık bir sesle.
'O adamlar mı? Bunu sana onlar mı yaptı?'
'Merak etme. Güvendesin. Buraya gelemezler'
'Buraya bu halde geliyorsun ve benden merak etmemi, endişelenmemi istiyorsun. Bu çok adaletsiz' dedi Sophie elindeki bezi yaraya daha sert bastırarak.
'Hayat çok adaletsizdir. Bunu bilmiyor muydun yoksa. Kimse sana daha önce söylememiş miydi?' dedi Enzo ellerini saçlarında gezdirerek.
'Sanırım bunu daha önce bir yerlerde duymuştum'
'Yaralanmaya da acılara da alışkınım ben. Sen benim için endişelenme. Ve şunu bil o adamlar asla senin yanına yaklaşamayacak. Bunu sağlayacağım'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN KOLLARINDA
ChickLitBugün bir adamla tanıştım. Bir katille. Soğuk kanlı bir katil. Bana bakan kapkara gözleri vaatlerle doluydu. Bir daha karşılaşacağımıza dair. Adını söylerken yeminler ediyordu sanki. Bir sonraki hedefi bendim. Bunu biliyordum ve korkmuyordum. Bugün...