Sophie gözlerini yavaş yavaş açmaya başladığında havanın çoktan aydınlanmış olduğunu gördü. Evin misafir odasında tek başına yatıyordu. Biran şaşkınlıkla etrafına baktı. Buraya nasıl geldiğini hatırlayamamıştı. Sonra her şey netleşmeye, olanları hayal meyal hatırlamaya başlayınca gözleri Enzo'yu aradı. Oydu. Onu bulan Enzo olmalıydı. Bunu biliyordu. Ama odada yalnızdı. Enzo'dan tek bir iz bile yoktu. Peki o neden buraya getirmişti? Yaşanan her şeyin bir hayalden ibaret olmadığına inanması için onu kendi gözleriyle görmesi gerekiyordu. Ve o gözlerde saklı olan duyguları bilmeliydi. Aralarında yaşanan hiçbir şeyi unutmamıştı. Ama ne kadar kaçarsa kaçsın kaderinin onu bulacağını biliyordu. Çünkü kendisine bile itiraf edemese de o da Enzo'yu bulmak istiyordu. Bir yanı kaçıp gitmek bu adamdan kurtulmak isterken öbür yanı Enzo'a doğru sürükleniyordu. Kulağında bir ses tekrar tekrar Enzo'u fısıldıyordu ona.
Sophie yataktan kalktı. Odadan dışarı çıkarak Enzo'yu aramaya başladı. Önce üst kattaki odalara baktı. Sonra aşağıya salona indi ama Enzo hiçbir yerde yoktu. Sophie dün gördüklerinin gerçekliğinden şüphe etti. Belli ki bir düş görmüştü. Her şey bir hayalden ibaretti. Sadece öyle olmasını ummuştu. Enzo'nun onu bulmasını, yanında olmasını istemişti. Hüzünle tekrar odaya çıkmak üzereydi ki beline sarılan kollar onu merdivenlerden geri indirdi. Biran korkuyla irkildi ama arkasını dönüp yüzünü görünce kalbinde bir sevinç hissetti. Enzo tam karşısında duruyordu. Sophie onun kapkara gözlerine bakıyordu.
'Nereye gidiyorsun. Bana yardım etmeyecek misin? Hadi gel bir şeyler hazırlamamda bana yardım et' dedi Enzo aralarındaki sessizliği bozarak.
Sophie bir süre daha onu izlemeye devam etti. Hala gerçek olup olmadığından emin olamamış gibiydi. Sonra 'Tamam ' dedi yavaşça. Enzo'nun onu ellerinden tutup mutfağa doğru sürüklemesine izin verdi. Tezgahın üzerinde alışveriş poşetleri duruyordu.
'Alış veriş mi yaptın?' dedi Sophie.
'Evde yiyecek bir şey yoktu. Bende birkaç şey aldım' dedi Enzo arkası dönük.
Sophie ona yaklaştı 'Teşekkür ederim ' dedi. Enzo başını sallamakla yetindi. Ne ara alış veriş yapıp geldiğini düşündü ama Enzo'ya hiçbir şey sormadı.
'Bana yardım etmek ister misin?' dedi Enzo elindeki yiyecekleri torbadan çıkarırken.
'Emin değilim' dedi Sophie gülümseyerek. 'Biliyorsun bu işlerde pek iyi değilim'
'Gel sana göstereceğim nasıl yapacağını merak etme' dedi Enzo sebzeleri tezgaha dizerek.
'İşte ince ince doğramaya dikkat et' dedi Enzo elindeki sebzeleri hızlıca doğramaya başlarken. 'Şimdi sıra sende ' dedi eliyle Sophie'a yaklaşmasını işaret ederek. Sophie gönülsüzce yaklaştı. Enzo'ya bu kadar yakın durmak istemiyordu. Sebzeleri doğramaya başladı. Ama bu Enzo tam yanı başında durup dikkatlice ona bakarken Sophie için daha da zorlaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN KOLLARINDA
ChickLitBugün bir adamla tanıştım. Bir katille. Soğuk kanlı bir katil. Bana bakan kapkara gözleri vaatlerle doluydu. Bir daha karşılaşacağımıza dair. Adını söylerken yeminler ediyordu sanki. Bir sonraki hedefi bendim. Bunu biliyordum ve korkmuyordum. Bugün...