Bu bölümün benim için önemi büyük okurken bir sonraki hikayemin ip uçlarını bulabilirsiniz ....
Sophie bütün hayatı buna bağlıymışçasına ormanın içinde hızla koşmaya devam etti. Koştukça Enzo'dan uzaklaşıyor ve ondan uzaklaştıkça da kalbine bir ağırlık çöküyordu. Bir süre sonra daha fazla ilerleyemeden durdu. Bir ağacın köküne oturdu. Yüzünü elleri arasına aldı. Kalbi ona ihanet ediyordu. Geri dönmek, ona sarılmak istiyordu. Ondan asla ayrılmamak. İşte hissettiği buydu. Yüzü, o son bakışları aklından gitmiyordu. Acı vardı gözlerinde. O ifadeyi gözlerinden silmek istiyordu. Ama geri dönemezdi. Bunu yapamazdı. Orada ne kadar kaldı bilmiyordu. Biran izlendiğini hissetti. Çevresine baktı ancak gecenin karanlığında hiçbir şey göremedi. Enzo onu takmiş etmişti. Peşini bırakmamıştı. Onu görmese de, yakınlarda bir yerde olduğunu hissediyordu. Kalan son gücüyle tekrar koşmaya başladı. Hava aydınlanana kadar durmadı. Umutla ormanın kıyısına ulaşmayı, yoldan geçen bir araca denk gelmeyi bekliyordu.
Sonunda ağaçlar daha seyrekleşmeye başlayınca Sophie ormanın kıyısına yaklaştığını anladı. Bir süre sonrada yolu gördü. Heyecanla yola çıktı. Yorgunluktan ölüyordu. Bir arabanın geçmesini beklemeye başladı. Bekledi. Bekledi. Ama burası şehirden çok uzakta, ormanlık bir alandı. Arabaların nadiren geçtiği bir yerdi. Her geçen dakika endişesi büyüyor, Enzo'nun gelip engel olma korkusuyla arkasına bakıp duruyordu. Ama Enzo geceden beri yüzünü göstermemişti. Kendini gecenin karanlığına saklasa da Sophie onun varlığını hissetmişti. Şimdide yoldayken bile onun ağaçlar arasından onu gözlediğini biliyordu. Sonunda kırmızı bir araba yolun başında göründü. Sophie ellerini sallamaya başladı. İçinden de sürücünün ona yardım etmesini umuyordu. Araba yavaşladı. Tam da Sophie'nın umduğu gibi önünde durdu. Sürücü zayıf sarışın bir kadındı. Yirmili yaşlarının sonunda olduğunu tahmin etti. Siyah kemikli gözlüklerinin ardında kocaman kahve rengi gözleri vardı.
'Beni de alabilir misiniz?' dedi sürücüye. 'Arabam bozuldu. Yolda kaldım da' Bu yalanı uydurmak zorunda kaldığını hissediyordu. Başka türlü nasıl bir açıklama yapabilirdi ki. Bir katilden kaçıyorum. Ama aynı zamanda o katile aşığımda diyemezdi ya.
'Tabi' dedi sürücü kadın gülümseyerek.
Sophie biran arkasına ağaçların arasına baktı. Son kez Enzo'yu görmeyi umuyordu. Ama onun yerine sadece ağaçların arasında bir kıpırtı gördü. Bir gölge ağaçların arasında hareket ediyordu sanki. Ne gördüğünden emin olmadı. Ama döndü, arabaya bindi.
'Ben Virginia' dedi sürücü arabayı tekrar çalıştırırken.
'Bende Sophie'
'Memnun oldum Sophie' dedi Virginia. 'Nereye gidiyorsun. Seni nerde bırakmamı istersin?'
'New Jersey şehir merkezine' dedi Sophie kararlı bir sesle. Kararını vermişti. Enzo'nun da peşindeki diğer adamlarında onu bulamayacağı yere gidecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN KOLLARINDA
ChickLitBugün bir adamla tanıştım. Bir katille. Soğuk kanlı bir katil. Bana bakan kapkara gözleri vaatlerle doluydu. Bir daha karşılaşacağımıza dair. Adını söylerken yeminler ediyordu sanki. Bir sonraki hedefi bendim. Bunu biliyordum ve korkmuyordum. Bugün...