Sophie gün doğarken Enzo tarafından uyandırıldı. Gözlerini açtığında hava daha yeni aydınlanmaya başlamıştı.
'Uyumak istiyorum' diye söylendi.
'Bana bir sahil koşusu borçlusun' dedi Enzo onu yataktan kaldırmaya çalışarak.
'Nasıl? Ne borcu' dedi Sophie.
'Dün seni sırtımda taşıdım. Bana borçlandın' dedi Enzo. Sophie'nın şaşkın bakışlarını görünce 'Yoksa hatırlamıyor musun?' diye sordu.
'Aslında pizzacıya gittiğimizi hatırlıyorum. Sanırım biraz içkiyi abarttım. Hayal meyal buraya gelişimizi hatırlıyorum. Gerçekten beni sırtında taşıdın mı?' diye sordu Sophie olanları hatırlamaya çalışarak.
'Başka bir şey hatırlamıyor musun?' diye sordu Enzo. Sesinde Sophie'nın anlam veremediği bir kalp kııklığı vardı.
'Hayır. Hatırlamıyorum' dedi Sophie karışık saçlarını düzeltmeye çalışarak.
'Sen hazırlan. Aşağıda bekliyorum' dedi Enzo asık bie suratla odadan çıkarken.
Sophie merakla onun arkasından baktı. Dün gece onu başını ağrıtıp ağrıtmadığını merak etti. Dün sarhoş olup onu uğraştırmış mıydı? Tüm bunları düşünmeye bırakıp giyinmeye karar verdi. Siyah eşofman takımını giydi. Ayakkabılarını da giyince aşağıya indi. Enzo da eşofmanlarını giymiş onu bekliyordu.
Masmavi gökyüzünün üzerinde kıpkırmızı bir gündoğumu ile güne başlamışlardı. Sahilde çok az insan vardı. Hepside onlar gibi manzaranın keyfini çıkarıyorlardı.
'İnsanlar bunu nasıl kaçırabilir ki. Yani şu manzaraya baksana' dedi Sophie maviyle kızıla boyanan gökyüzüne bakarak.
Tempolu bir koşuya başladılar. Sophie burnuna dolan denizin tuzlu kokusunu içine çekti. Bir süre sonrada geri de kalmaya başladı.
'Çok yoruldum' dedi Enzo'ya seslenerek.
'Pekala. Seni yine taşımamı ister misin? Belki bu sefer unutmazsın' dedi Enzo.
'Bir şey mi ima ediyorsun? Ne söylemeye çalışıyorsun anlamadım. Bir şeyi mi unuttum. Önce sabah uyandığımda da bir şeyler dedin' dedi Sophie aklı karışarak.
'Önemli bir şey değildi' diye onu geçiştirdi Enzo. Ama Sophie hafızasını zorlayacaktı. Enzo bir şeye kırılmışı ama ne olduğunu bulacaktı.
'Kahve içmek istiyorum' dedi Sophie.
'Tamam. Bildiğin çok iyi kahve yapan bir yer var. Hemen sahilin aşağısında'
'Burada büyüdüğünü unutuyorum hep' dedi Sophie
Birlikte yürümeye başlarken sahilin de insanlarla dolmaya başladığını gördüler. Enzo onu sahilde küçük ama şirin bir kahve dükkanına götürdü. İnsanlar şimdiden kahvelerini almış sahilde kumların arasında neşeyle sohbet ediyorlardı. Ama Sophie'nın ilk dikkatini çeken şey çalan müzikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN KOLLARINDA
Chick-LitBugün bir adamla tanıştım. Bir katille. Soğuk kanlı bir katil. Bana bakan kapkara gözleri vaatlerle doluydu. Bir daha karşılaşacağımıza dair. Adını söylerken yeminler ediyordu sanki. Bir sonraki hedefi bendim. Bunu biliyordum ve korkmuyordum. Bugün...