Sahne kapanıp, resital bittiğinde hala bunları düşünüyordu Sophie. Artık onunla gidebilirdi. İtalya'ya dönmek istiyordu. Bunu memnuniyetle kabul edecekti. Biran önce üzerini değiştirip Enzo'a gitmek için acele ediyordu. Tam üzerini değiştirmiş hazırlanma odasından çıkacaktı ki, bir el onu sıkıca tuttu. Ağzını kapattı. Onu tutan adamın gözlerine baktığında, nefret ve kini gördü. O an içini bir pişmanlık kapladı. Enzo'yu bir daha göremeyecek olmanın pişmanlığı.
Adam Sophie'nın bağırmasına fırsat vermeden ağzına bir bez tıkadı. Ellerini sıkıca arkasından bağladı. Sonra da omzuna atıp Sophie'ı taşımaya başladı. Sophie kurtulmaya çalışıyordu. Ama mücadelesinin hiç bir anlamı yoktu. Cılız çabaları sonuç vermiyordu. İçinden bağırmak, Enzo'ya seslemek istiyordu. Ama hiç bir şey yapamıyordu. Adam ondan çok daha güçlüydü. Tüm balerinler üzerlerini değiştirip resitalden sonra ki parti için çoktan ayrılmışlardı bile. Sadece Sophie tebrikleri kabul etmek için zaman harcamış, diğerlerinden geri de kalmıştı. İşte şimdi onu görecek kimse yoktu.
Karanlık koridordan geçip binanın arka kapısına vardılar. Kapının hemen yanında siyah büyük bir araba park etmişti. İçinden aynı siyah giyimli bir adam daha çıktı. Sophie'ı taşıyan adam arabanın arka kapısını açarak sertçe onu koltuğa bıraktı. Sophie bir umutla hareketlendi ama diğer adamda arka koltuğa yanına oturarak onu sertçe kollarından tuttu.
'Hadi gidelim. Samuray buralarda bir yerde olabilir. Acele et' dedi arkada oturan adam öndekine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN KOLLARINDA
ChickLitBugün bir adamla tanıştım. Bir katille. Soğuk kanlı bir katil. Bana bakan kapkara gözleri vaatlerle doluydu. Bir daha karşılaşacağımıza dair. Adını söylerken yeminler ediyordu sanki. Bir sonraki hedefi bendim. Bunu biliyordum ve korkmuyordum. Bugün...