8.BÖLÜM "SADİST"

588 196 125
                                    

Merhabalar canlar yeni bölümle karşınızdayım iyi ve güzel okumalar.Destek vermeyi ve arkadaşlarınıza tavsiye etmeyi unutmayın.

🥃🥃🥃🥃🌹🌹🌹🌹🥃🥃🥃🥃

BÖLÜM SÖZÜ: "Tamam bitti dediğim her şey... İki dudağın arasında can buldu."

YAZARDAN

Bir kere yazılmıştı onların kaderi. Ayrılık, ölüm vardı. Yaşanmışlık, hasret vardı benliklerin de biri ateş iken biri barut, biri toprak iken diğeri su yılların muhtaçlığı vardı yüreklerin de. Ne birbirinden ayrılabilir nede biraz daha yakın olabiliyorlardı.

Toprak suya muhtaç iken, barutta ateşe muhtaçtı. Biri olmadan diğerinin olmayacağı bir savaştı onların ki.

"Mete geldi mi?" diye soru yöneltti Cesur ortaya. Oysa hala aklı kumru diye, daha kendine itiraf edemediği sevdiğindeydi. Belki de kabul etse şimdiden bu kadar zorlaştırmazdı işleri. Bazı şeyler geç kalınsa da insanlar onları zorlaştırmak için daha fazla çaba sarf eder.

"Yok abi, hala kızı gözlüyordu benim bildiğim kadar." diye cevap verdi sarışın adının oğuz olduğu bilinen çocuk. Yaşı aralarında en küçük olanı oydu. Namı değer gölgenin karanlık grubu. Son üyesi yıllar önce katılmıştı.

"Beş saat oldu şimdiye çoktan gelmesi gerekirdi." dedi Cesur, tedirgindi bunu belli etmemesini içten içe biliyordu.

"Bilmiyorum valla abi aradık ama açmıyor." diye cevapladı onu Oğuz. Diyecek başka bir şeyi yoktu zaten kıyamet yakındır diye geçirdi içinden.

Cesur onu bir sokak ortasında ölüme yüz tutmuşken bulmuştu. Okutmuş eğitmiş bu yaşına gelmesini sağlamıştı. O günden sonra yedi kişi bir ömür ayrılmama sözleri vermişlerdi. Oysa Verilen sözler bundan 4 yıl önce Savaş onları yarı yolda bırakırken bozulmuştu.

Kalan kişiler yine ayrılmamış hepsi ayını okulda toplanmayı tercih etmişti.

"Sana söylediğim araştırmayı yaptın mı?" aklına takılan soruyu tekrar yöneltti Cesur. Ne ara bu kadar meraklı olur hale gelmişti. Yıllar sonra onu sokak arasında gördüğü zaman merak duygusu yerleşmişti damarlarına. Bununla baş etmek tahmin ettiğinden daha zor olacaktı. Onu ilk gördüğü anda şüphe etmiş ama buna ihtimal vermemişti. Tedbiri elden bırakmamak gerekiyormuş. Bunu da o kızın Eva olduğunu öğrendiği zaman bir kez daha anlamıştı.

"Evet abi, araştırdım ama pek bir şey, hatta hiç bir şey yok."dedi Oğuz.

Bu Cesur'un kafasının iyice karışmasına sebebiyet verdi. "Ne demek bir şey yok." dedi şaşırarak.

"Valla yok abi. Eski adıyla Eva Soykan. Şimdi ise Eva Kumru Soykan. Başkent üniversitesi 1. Sınıf öğrencisi, aile bilgileri var bide bir hastane de sadece giriş kaydı var ama bu da 8 yıl öncesine ait ondan sonra kayıt dahi yapılmamış. Giriş var ama çıkış işlemleri yok sırra kadem basılmış gibi abi." diye cevapladı Cesur'u.

Duydukları onu tatmin etmemiş başını sallamakla yetinmişti zira onun adını ağzına almak dahi işkenceydi iliklerine kadar. Ya da bilerek silinmiş diye geçirdi içinden Cesur.

"Tamam sen araştırmaya devam et." dedi Cesur. Kafası karışıktı ama bu kızla dolduramayacak kadar da doluydu. Daha fazla karışıklığa tahammülü yoktu. İçinden ona karşı nefret öyle büyüktü ki... Onu gördüğü zaman yıllardır ördüğü duvarları yıkmaktan korkmuştu. Hala masum olduğuna inanmak istediği ama aslında masum olmadığını bildiği kız onu üç ayda ne hale getirmişti. Daha fazlasına asla izin veremezdi.

GÖLGE "KARANLIK ZİHİNLER" (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin