SİNAN ONAT
Ne hissettiğimi dahi umursamadan kaçtım.... tıpkı efsunu kaybettiğim o gün gibi kendimi kapattım...
Ve yıllar sonra cereni gördüm tıpkı onun gibi bakan... tıpkı onun gibi kokan...o güzel kadının ruhunu gördüm... İçimdeki ölen hislerimi biran onun için filizlendirdiğimi fark ettim...Ama tek bir şey vardı... O benim sevdiğim Kadın gibi bana bakmadı..bana sarılmadı...efsun gibi bana şevkatle gülümsemedi....
Yıllarca... yıllarca emirin kaybetmekten korktuğu herkesi öldürdüm... kalbini kime açarsa hepsini içimdeki karanlığa gülümseyerek öldürdüm...o kan aktıkça içimdeki karanlık besleniyotrdu... Ona yıllarca içimdeki karanlığın daha fazlasını yaşatmak istedim...
Ama ona yapamadım...cerene kıyamadım, ona dokunmaya bile kiyamadim...Derince nefesimi ciğerlerim patlarcasina çektim...sonra haykırarak bütün içimdeki o nefreti çıkarmak istedim...
-AAAAAAAAA!!!!!!
Ama ne kadar haykirsamda içimdeki bu kül olmuş kalp bir türlü iyileşmedi...
Gözlerimi yavaşça gecenin karanlığında uzattım.... fısıltıyla,
- özür dilerim sevgilim...ama sensiz yapamıyorum.. yokluğunun bana bıraktığı karanlık herkese zarar veriyo....
Ve ben artık sensizliğe dayanamıyorum...
Belimdeki silahı alıp,kafama doğru tuttum...
Gözlerimi kapatıp buruk bir Gülümsemeyle,Son kez denizin dalgasını içimdeki karanlığa dinlettim...
Ve biran bile düşünmeden tetiğe sıktım...KERİM SALVATORE
Aylardan sonra hâlâ onu uzaktanda olsa izledim... tüm hareketlerini ezberledim...bir saniye bile gözümü dahi kirpmadan izledim... kırgınlıkla...
O benim orda olduğumu hissetmeden her o adama yaklaştığında.... sadece kapatıp gözlerimi gittim oradan....ama geri dönücrktim ama bir aptal gibi gidip bağırarak değil o aileye girecektim ve beni o aileden cikaramiyacaklardi....
EMİR ONAT
Sabah uyandığımda yanımda o masum ruhu görmemle dudaklarıma kırıldı....o kadar masumdu ki içimdeki tüm karanlığı yok edecek kadar güçlüydü...
Parmaklarımla yüzüne gelen saçlarını arkaya doğru hafifçe attım...Şuan yanımda olması...benim olması...o kadar değişik hissettiriyordu ki onun yanında nefes almak bile zorlaşıyordu...
Yataktan hızla kalkıp, üstümü giyindim....ve odadan çıktım...
Merdivenlerden indiğimde ablamda mutfağa doğru gidiyordu beni görmesiyle...
Gülümseyerek,
- günaydın...
Yanına geldiğimde...
- günaydın..
Ablam kolumu sıkarak beni mutfağa doğru sürükledi...
Kaşlarımı çatarak...
- napiyosun abla ya...
Sinirle...kafama yavaşça vurarak
- lan ben sana demedim mi evlenmeden kızlarla yatma eşşek...
Dudaklarımı kıvırarak, ablamın yanağını sıktım...
Alayla...
- abla sen bizim dinledin..... çok ayıp...
Ablam sinirle kendine su doldurup bana baktı...
- eşşeğe bak.. dinlememe gerek yoktuki Emir bey...maşallah tüm ev inledi valla...
Gülümseyerek...elimle saçlarımı dağıttım...
- yok be abartma alt tarafı sadece uyuduk...
Alayla...
- tabi tabi...
Mutfaktan çıkacakken ablam bana seslenerek...
- emir bugün yokum... akşam...
Kaşlarımı kaldırarak...
- sebep...
Yüzündeki gülümsemeyi ilk defa bu kadar heyecanlı görüyordum...
- bir arkadaşla buluşacaktim...
Ellerimi cebime sokarak duvara yaslandim...
- bu arkadaş erkek herhalde...
Ablam.... elindeki bardağı masaya koyup..
- sanane be ben çıkıyorum hazırlanmam gerek...hadi bayy..Kıkırdayarak...mutfaktan ablamla beraber çıkacakken..Cereni gördüm...
Ablam bana Bakarak gülümsedi ve hızla köşkten ayrıldı...
- günaydın...sevgilim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI TUTKU (+18)
Genç Kız EdebiyatıYavaşça kulağıma eğilip, fısıltıyla - seni öyle bir sikicemki güzelim, inlemenden korkacaksın... elleri belimden aşağıya doğru ilerledi ve sertçe kasıklarımı sıktı. - ah..