📍 00.00'da 5.Bölüm gelecek!
"Kızım iyi misin..." Nurgül ablanın dürtüleriyle uyanırken kollarımla sımsıkı sardığım çerçeveyi elimden aldı. Beril'le beraber olduğum fotoğraftı bu.
Komodine geri koyarken bana döndü. "Bugün ölüm yıldönümü ama senin de doğum günün..."
Gözlerimi ovalayarak yatakta doğruldum. Örtüyü üzerimden çektim. "Benim doğum günüm diye bir şey yok abla."
İç çekişini duydum. Yatağı toplayarak arkama döndüğümde gürültüyle kapı aralandı. Yine o kadın gelmişti anlaşılan.
"Martina karısı geldi yine, gidelim de delallenmesin."Başımı sallayarak onaylarken fotoğrafı yeniden elime aldım. Gülümseyerek yüzeyini okşadım, öpücük kondurdum.
(Esmer olan Biricik, kumral olan Beril. Fotoğraf ise sadece temsili. Modelleri hayal gücünüze bırakıyorum.)
Kapı aniden açıldığında Martina ile göz göze geldik. Bana kışkırtıcı bakışlar atarken kaşlarımı çattım. "Patronun göz bebeği de buradaymış..."
"Ne var yine?"
"Kontrol zamanı. Unuttun mu?"
Dişlerimi sıktım. Unutmamıştım tabii. Ebe kadına baş işareti yapınca bıkkınlıkla yatağa uzandım, çerçeveyi yatağın hemen yanındaki komodinin üzerine koymuştum. Bacaklarımı örtünün altına sokarken ebe kadın başını soktu. Soyunduğum külodumu ve pijamamın altını çekiştirirken parmakları ile vajinamda gezindi.Martina yapmacık hareketleriyle baş ucuma gelirken çerçeveyi eline aldı. Kasıldım. Dudaklarını büzdü. "Tüh," dedi resme bakmaya devam ederken. "Carla'ydı değil mi yazık oldu..."
"Bırak onu!"
Gözleri beni buldu. "Senin için değerli olsa gerek?!"
Daha da kasıldım. Dişlerimi sıktım. "Sana bırak onu dedim!"
Sinsice gülümsedi. "Demek bırakmamı istiyorsun? Bırakayım tatlım..."
Çerçeve yere düşüp paramparça olurken camları tuzla buz olup bir yana saçıldı. Ona uzanmaya çalışırken ebe kadının uyarısıyla yerimden kıpırdayamadım.
Martina'ya baktım. "Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?!"
Dudaklarını büzdü. Beni sinirlendirmek hoşuna gidiyordu orospunun!
"Hımm bilmem ne halt ediyormuşum ben?!" Yere eğilip az önce ayağıyla ezdiği fotoğrafı kırık çerçevenin arasından alırken fotoğrafı eziş bücüş yaparak elinin içinde sakladı. "Bak... En değerlini aldım."
"Seni mahvederim Martina! O fotoğrafı-" Yüzüme yaklaştığında dişlerimi sıkarak durdum. "O küçücük aklınla bana savaş açıyorsun ya hayatta kalabilecek misin çok merak ediyorum! Çünkü ben seni öldürene kadar bu savaşı bitirmem!" Dediğinde sinsice gülümsedim, aynı onun yaptığı gibi. "Hodri meydan!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cassalini
General Fiction📍Hikayede sıkça yetişkin içerik bulunmaktadır. Rahatsız olacaklarının okumamasını tavsiye ederim. ✔️ TAMAMLANDI. Lorenzo Cassalini, ürkütücü bir zekaya sahipti ve de büyüleyici bir zevke...