20.Bölüm

22.3K 679 122
                                    

📍Bölüm Şarkısı: Sarai Qui - Sarah Brightman and Alessandro Safina

📍Okunmaya göre oylar çok düşük, oy ve yoruma takılmam normalde ama sayıların orantısızlığı gözüme çok çarpıyor. Bilgisayar başında o kadar saat, gün yazıyorum, emek harcıyorum, bir oy çok görülmemeli bence.

📍Bu yüzden sınır koymaya karar verdim. 200 oyu geçtiğimizde 21.Bölümü yayınlayacağım.

İyi okumalar :')

Lorenzo delirmiş gibi davranıyordu.

Gözlerimi devirerek elimdeki dergiyi kapatırken telefonda İtalyanca küfürler ederek çatık kaşlarıyla etrafa sert bakışlar fırlatması içimdeki bir şeyleri uyandırıyordu.

Salondaydık.

Ve dün ona, yıldırım nikahı ile evlenmek istediğimi söylemiştim.

O anki tepkisi, donakalmış hali ve bana sürekli aynı soruyu yinelemesi bıktırıcı olsa da, onu da anlıyordum. Ondan nefret eden, her daim bunu söyleyen ve asla evlenmeyeceğim seninle diyen kızın yıldırım nikahı istemesi, trajikomikti.

İç çektim.

Dergiyi önümdeki sehpaya bırakırken elindeki tepsiyle salona giren Angela'ya kaydı bakışlarım. Çekinerek, yanıma doğru yürürken Lorenzo'nun bağırması ile yerinde titremişti kadın. "CAZZO!"Siktir! "Sana defalarca kez söyledim kahrolası! Onu yarın istiyorum!"

Angela tepsideki fincanı önüme bırakırken, "Bay Cassalini bugün çok sinirli," dedi gözlerini bana dikerken. Ardından doğrulup tepsiyi önünde tuttu. Lorenzo'ya yandan bir bakış atıp bana döndü. Fincanı elime alırken, kahvemi yudumladım. "Önceden de öfkesine şahit olmuştum ama böylesi..."

"Evlilik öncesi gerginlik diyelim," dediğimde gözleri irileşti. "Anlamadım... Siz?" Dudakları mutlulukla kıvrıldı. "Bayan Biricik!"

"Artık bana Bayan Cassalini diyeceksin Angela." dediğimde Angela sevinçle elini ağzına götürdü. "Nasıl mutlu oldum anlatamam, çok istiyordum. Sonunda!"

Kaşlarımı çatarak duraksadım gülümseyerek. "Gören de sen evleniyorsun sanır."

"Demeyin öyle Bayan Biricik," dedi ve bana biraz daha yaklaşarak daha kısık sesle konuştu. "Sizin bu evde olduğunuzu bilmek bizi öyle mutlu ediyor ki." Lorenzo'ya çaktırmadan baktı. Ardından bana döndü. "Özellikle Bay Cassalini eskisi gibi değil, bir şeylerin değişiyor olması heyecan verici."

"Eskisi gibi değil derken?"

Angela duraksarken, "Size söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama eskiden çok daha katı ve sertti Bay Cassalini. Ama siz onun hayatına girdiğinizden beri sanki burası çiçek açtı. Daha yumuşak."

Kahvemi yudumlarken gülümsedim. "Bunu Lorenzo duymasın Angela." Angela da benimle aynı fikirde olacak ki kaşlarını kaldırıp indirdi, masum gülümsemesiyle bana bakarken birden Lorenzo'nun bağırmasıyla irkildi ve eli bana çarptı. Sıcak kahve göğsüme dökülürken, yerimden bir fırlayışım vardı.

"AĞH!"

"Hiii! Bayan Biricik!" Angela korku dolu gözlerini üzerimde gezdirirken birden fincanı bırakıp üzerimdeki beyaz şifon gömleğimi sallandırmaya başladım. Yüzüm acıyla buruşurken Lorenzo'nun bakışları bana döndü. Sonra üzerimi süzdü ve o an kararan bakışlarıyla telefondaki kişiyi umursamadan telefonu çat diyerek kapattı, koltuğun üzerine fırlatarak yanıma geldi hızla.

Dişlerini sıkarak üzerimi süzdükten sonra Angela'ya döndü. "Dikkat etsene Angela!" Lorenzo borazan sesiyle kadını iyice ürkütürken Angela titreyen sesiyle, "Özür dilerim Bay Cassalini! Ben hemen buz getiriyorum şimdi!" diyerek kadın salondan ışık hızıyla çıkarken Lorenzo direktmen bana döndü. "İyi misin?"

CassaliniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin