28.Bölüm

7.4K 353 76
                                    

CASSALINI

2.KİTAP

28.Bölüm

Bölüm Şarkısı: Mavi Gri - Hayatım Leş

(Lorenzo'nun doğum tarihi, 27 Nisan 1989.)

1997, Milano

Elindeki pastayı dökmeden masaya getirmeyi başardığında derin bir soluk aldı, henüz sekiz yaşına basmayan küçük Lorenzo. O kadar çok uğraşmıştı ki, annesinin sevdiği pastadan yapabilmek için. Çin aksanı gibi konuşan İtalyanca kadının yemek videosunu başa sarıp sarıp izlemişti. Zar zor anlamasına rağmen bıkmadan izlemişti başka biri olsa uğraşmazdı bile ama o annesinin sevdiği pastadan yiyeceği zamanki tebessümünü ve mutlu olduğunu görmek istiyordu.

Bir kere görse annesinin gülümsediğini... Dünyalar onun olurdu.

Annesi uzun zamandır odasındaydı, hiç çıkmaz nadiren evin içinde dolaştığı olurdu. Lorenzo bundan hoşnut olmasa da sesini çıkarmazdı. Babası eve günlerce gelmez geldiği zamanlar ise sadece gece yarısı olurdu. Lorenzo bazen babasının eve bir kadın getirdiğini düşünürdü. Çünkü garip sesler duyar, bağırışlara inleme seslerine anlam veremezdi. Annesini merak ederdi o hep. Annesi duymaz mıydı? Duyuyorsa neden tepki vermezdi diye düşünürdü hep.

Yarın doğum günüydü.

27 Nisan.

Annesinin de doğum günü 26 Nisan'dı.

Sadece aralarında bir gün vardı ve Lorenzo doğum gününü hiçbir zaman yirmi yedisinde kutlamaz, yirmi altısında kutlardı. Ona göre doğduğu zaman nisanın yirmi altısıydı.

Kenarda duran tabureyi sürükleyerek masanın önüne çektiğinde, mutfak tezgâhın üstüne çıktı. Boyu kısa olduğundan henüz mutfak dolabına erişemiyordu. Geniş tatlı tabağı alıp yere indiğinde derin bir soluk verdi. Masaya döndü, tabağı koyarak. Buzdolabına yöneldi. Pastayı soğusun otursun diye koymuştu, üstünden sadece beş dakika geçmesine rağmen.

Dayanamamıştı.

Bir önce annesine götürmek istiyordu.

Sonunda hazırlayıp iki eliyle tuttuğu tepsiyle mutfaktan çıkarken sessizlik içindeki eve baktı. Kimseler de görünmüyordu. Ne çalışanlar ne korumalar. Lorenzo hiçbirini umursamadan merdivenleri çıkmaya başladığında ister istemez gülümsüyordu. Küçük kalbi heyecanla çarpmaya başladı. Odaya doğru yaklaşarak yürüdüğünde her adım atışında artıyordu kalp çarpıntısı.

Kapının önünde durduğunda kapıya sonra kapı koluna baktı. "Mama..." Anne...

"Ben geldim, mama."

Lorenzo yine ve yine ses alamamanın hayal kırıklığı ile omuzlarını çökerken pes etmedi. Bir kez daha seslendi. "Mama..."

Annesinden ses seda alamayan Lorenzo iyice meraklanmıştı. Artık kapıyı açacaktı. Tek eliyle zorlanarak da olsa kolu indirdiğinde ilk gördüğü annesi oldu. Pencerenin önünde yana dönük oturuyordu. İçi rahatlamıştı. Annesinin sesini duymadığı zamanlar yüreği sıkışıyor gibi hissediyordu.

Oysa daha sekiz yaşındaydı.

Ve bilmiyordu ki yıllar boyunca yüreğindeki sıkışma hiç gitmeyecek, onda kalacak ve onunla arkadaş olacak.

"Anne..." dedi bu kez Türkçe. Annesi nihayetinde ona doğru döndüğünde bir eli neredeysw bariz olan göbeğinin üstündeydi. Hamileydi ve Lorenzo'nun bir kardeşi olacaktı.

Lorenzo çok heyecanlıydı. Bir kardeşi olacağının farkındaydı ve bunun ne demek olduğunu biliyordu. Abi olacaktı. Küçük dudakları kıvrılarak yüzünde bir tebessüm oluşurken elinde pasta tabağı ile odaya girdi. Kapı açık kalmıştı. Oda havasızdı, bir yandan iyi olmuştu.

CassaliniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin