7.Bölüm: Kıyametin Artçıları

822 80 12
                                    


Önce uyarı! Bu bölüm>>> diğerleri olabilir, sizden ricam TÜM CÜMLELERİ DİKKATLE OKUYUN. Her cümleye kendimden bir parça bıraktım özellikle de son kısımlar...

 Her cümleye kendimden bir parça bıraktım özellikle de son kısımlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

grandson - Blood // Water

♪Iggy Azalea - Black Widow ft. Rita Ora♪

Play With Fire - Sam Tinnesz ft. Yacht Money

Aşkın en tatlı hali kalbimin dört odacığını da layığıyla dolduran bu dört koca bebekti. Hepsinin kendine has duruşu, hepsinin kendine has sevgisi vardı. En büyük ortak noktaları da dolu dolu sevmeleriydi.

Eskiden de böyleydi, nefretle başlayan hikayemiz mutlulukla yazılmaya devam etmişti, sonununsa değeri yitikti.

Çok zor dönemler geçirdik, birlikte ağladık birlikte güldük. Acılarımızı da dibine kadar yaşadık, mutluğun da dibini sıyırdık ama bunların hepsini birlikte aştık.

Şimdi üçlü koltuğa sıkış tepiş beş kişi oturmuş sabahtan beri masanın üzerindeki çiğköfteyle bakışan Burak'ı izliyoruz.

Çünkü aşkın en tatlı hali Burak Demirkan'ın ta kendisiydi!

"Oğlum hadi ye ya! Bak bol acılı yaptırdım, Ahmet ustaya özellikle ekşisini de fazla koydurttum. Sırf senin için bak."

Özgür yana yakıla Burak'a yemesi için yağ yaparken biz de film izler gibi çiğköfteyle bakışan Burak'ı izlemeye devam ettik.

Gerçekten yıllardır ayrı kaldığı sevgilisini gören bir adam gibi özlemle ama yanında başka bir adam olduğu için yaklaşamıyormuş gibi de nefretle bakıyordu. Biz de bir çiğköfteye nasıl bu kadar içli baktığını çözmek için yeni tür keşfetmiş gibi ilgiyle onu izliyorduk.

Yedi dakika kırk yedi saniye sonra ise plastik kutuyu kapatıp ellerini göğsünde kavuşturdu ve başını pencereye çevirdi. Ardından Acun Ilıcalı'nın adadan ayrılan ismi açıklarken yaptığı nazıyla birebir uyumlu bir tavır takınarak, "Ben bizi sırtımızdan vuran bir kalleşin getirdiği çiğköfteye elimi sürmem." dedi.

Hepimiz şokla birbirimize bakarken işin vahimliğini ancak anlamıştık.

Burak çiğköfteyi reddediyorsa büyük bir sorun var demekti.

"Sen şimdi çiğköfteye hayır mı dedin? Ben mi yanlış anladım?" dedi Eylül. Burak hemen yanındaki berjerdeki kırlenti Eylül'ün kafasına fırlatıp, "Şimdi anladın mı ne kadar ciddi olduğumu?" diye çemkirdi ve odadan topuklarını totosuna vura vura çıktı.

Berceste HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin