"Yarın Mert ve Atakan'ın doğumgünü."
"Nasıl? Aynı gün mü doğmuşlar."
"Evet. Ve yarın bir doğumgünü partisi hazırlammız lazım. Ama en önemlisi de hediye. Bana hediye almamda yardımcı olur musun? "
"Tabi ki. Hem bende hediye alırım."
"Kime hediye alacak mışsın?"
Arkamdan gelen ikizlerin sesiyle oraya döndüm.
"Mert ve Atakan'ın doğumgünüleri için hediye almaya gideceğiz."
İkisi birbirine baktılar. "Bizde geliyoruz!"
"Gelmeseniz şaşarım." Bora abinin sitemli sesi ile güldüm.
Birlikte içeri geçip alışveriş merkezine gideceğimizi söyledik.
Tam kapıyı açmışken arkadan Toprak abinin sesi geldi."Nereye gidiyorsunuz?"
Bunu daha çok bana soruyor gibiydi.
"Yarın için doğumgünü hediyesi almaya gidiyorduk.""Tamam ben de geliyorum."
"Yok artık."
"Abi sen ciddi misin?"
"Neden Toprak abi gelemez mi?"
Araf "O doğumgünü hediyelerini genellikle adamlarına aldırır. Hatta kendi ihtiyaçlarını da." diyerek sorumu yanıtladı.
"Tamam uzatmayın. Hadi gidelim."
Ben Toprak abinin arabasına binerken ikizler Bora abinin arabasına binmişti. Daha doğrusu onları Toprak abi postalamıştı.
"Bana kendinden bahsetsene?"
"Ne anlatabilirim ki?"
"Bilmem. Mesala en sevdiğin yemek, renk gibi şeylerle başlayabiliriz."
"Peki. En sevdiğim yemek iskender. En sevdiğim renk mor. Beşiktaşlıyım."
"Benim kardeşim olduğun ne kadarda belli."
"Senin en sevdiklerin ne?"
"En sevdiğim renk mavi. En sevdiğim yemek iskender. Ve bende beşiktaşlıyım."
Alışveriş merkezine gelince heyecanla arabadan indim. Diğerleri de inince birlikte içeri doğru yürümeye başladık.
"Atakan abi ve Mert abi ne sever ki?"
Araf kolunu omzuma attı. "Atakan abi arabaları çok sever."
Diğer yanıma Aras geçip o da kolunu omzuma attı. "Mert abi ise saatleri çok sever."
Arkadan ikizlerin kafasına vurulmasıyla ikisde öne doğru savruldular. Toprak abi beni kolunun altına alıp "Rahat bırakın kardeşimi veletler." Dedi.
Kıkırdadım. Toprak abi kesinlikle kıskançtı. "Eee küçük hanım önce hangi mağazaya girmek istersin?"
Düşündüm. Bence önce Mert abinin hediyesini alabilirdik. Onunki daha kolaydı. "Saat satan bir yere gidebiliriz."
Başıyla beni onayladı birlikte saatçiye girdik. Birçok seçenek vardı. Ben koyu yeşil bir saat seçmiştim. Diğerleri de birşeyler
seçince Atakan abinin hediyesini almak için oyuncakçı mağzasına benzer bir yere girdik. Buradan maket bir araba alıp boyayla kendim bir kaç ekleme yapacaktım.Biraz gezdikten sonra istediğim bir tarz araba bulabilmiştim. Boyalarıda alıp Toprak abiyle kasaya geçtik. O ödeme yaparken ikizlerin aldığı hediyeyi anlamaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavanta Esintisi
Teen FictionAlya sarsılmaz... Hayatına kukla gibi devam eden bir kızın aslında tüm bu yaşadıklarının sebebi hiç görmediği annesi olursa ne mi olur? Oynat bakalım...