18. BÖLÜM

2.4K 173 5
                                    


03.45

Saat epey geç olmuştu.

Ben ise bir gram uyumamıştım.

Uyuyamamıştım.

Yatağımın ortasında oturmuş öylece karşı duvarı izliyordum.

Hayatımda ilk defa bu kadar hızlı atan kalbime götürdüm elimi.

İlk defa böyle hissediyordum.

Neydi bu?

Korku?

Heyecan?

Gerginlik?

Kararsızlık?

Gözümden bir damla yaş aktı.

Sonra bir kere daha.

Ağladım.

Ağlamam şiddetlenmeye başladı.

Nedenini bilmediğim birşey için ağlıyordum.

Bilmediğim, hiç tatmadığım bu duygular yüzünden ağlıyordum.

Bodrum kattaki oda geldi aklıma.

Sahi oradan neden çekiniyorum?

O ilaçlar kanımdayken ve beni hissizleştirirken o soğuk betonda neden ağlamıştım?

Şuan ağlıyorum.

Çünkü korkuyorum. Yeni bulduğum ailemi kaybetmekten deli gibi korkuyordum.

Çünkü gerginim. Şuandan itibaren nelerle karşılaşacağım bilmiyorum.

Çünkü kararsızım. En küçük bir hatamda eskiye dönmek istemiyorum. Haketmediğim şeyleri yaşamak istemiyorum.

Ağladım.

Sakinleşiye kadar ağladım.

Ama rahatlamadım..

Huzursuzca buruşturduğum ve avucumda sımsıkı tuttuğum o kağıdı tekrar açtım.

Mert Aksoy. Bir nevi üvey babam.

O göndermişti bu notu. Nerede görsem tanırdım bu sembolü.

Üvey babamın derin geçmişi vardı. Tabi onun geçmişini öğrenmek pek kolay olmadı. Birazını kendisi anlatmıştı. Birazınıda ben kulak misafiri olarak öğrendim.

'Bir kadın düşünün. Ama böyle çok güzel. Yani en azından üvey babam için öyle. Bir barda tanışmışlar tabi o zaman genç yaştalar. Baya o gece eğlenmişler. O geceden sonra üvey  babam o kızı çok tanımak istemiş. Ama kız sürekli ondan kaçıyormuş.

Üvey babam yani Mert pes etmemiş. Bulmuş kızı tutmuş kolundan kendisiyle birlikte bir odaya kilitlemiş. Demiş seni seviyorum. Kız susmuş. Mert tekrarlamış seni seviyorum diye. Ses yok. Pes etmemiş artık nasıl sevdiğini siz anlayın!

Kız ağlamaya başlamış. "Ben iyi bir kız değilim. Kimsenin sevgisini hak etmiyorum!". Mert gülmüş "sana bunu düşündüren ne?" diye sormuş bu sefer.

"Kirliyim. Çok pişmanım! Hem bedenim hem de ruhumu çok kirlettim. Ama yemin ederim çok pişmanım. Eğer şimdiki aklım olsaydı. Bir zevk uğruna kendimi erkeklere bu kadar yaklaştırmazdım."

Kollarına bacaklarına iğrenerek bakmış kız.

"Eğer şimdiki aklım olsaydı. Bedenime bu kötülüğü yapmazdım. Bu dövmelerin hepsi vücuduma kazıldı. Peki bunu yapan kim? Ben! Güzelliğimi bunlarla kapattım. Eğer hormonları tavan yapmış bir ergen olmasaydım. Belki okurdum. Kendi işimi elime alırdım. Bu pis düşüncelerden uzak temiz bir kız olurdum."

Lavanta EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin