23. BÖLÜM

1.6K 116 3
                                    

"Kız kalksana!"

Arkama dönüp uyumaya devam ettim.

"Kime diyorum ben? Bugün çok önemli bir gün."

Gözlerimi yavaşça aralayıp tepemde dikilen Aras'a baktım.

"Beni sabahın köründe uyandıracak önemli şey ne?"

Heyecanla ellerimden tutup beni yataktan kaldırdı.

"Tabikide kardeş günü!"

"Kardeş günü mü?"

"Evet. Daha fazla sorgulama ve git elini yüzünü yıka."

Beni banyoya iteleyip dolabımın önüne geçti. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odama geçtim.

"Bunları giy ve aşağı in. Yapmamız gereken çok şey var."

Elime kıyafetleri tutuşturup odadan çıktı. Gözlerimi devirip yatağıma oturdum.

"Çabuk giyinsen iyi edersin!!"

Aşağıdan gelen sesle hemen doğrulup bana verdiği beyaz tşört ve siyah şortu giydim. Tam yatağa tekrar uzanacakken bundan vazgeçtim. Mağlum Aras bey her an odaya dalabilirdi.Telefonumu alıp aşağı indim. Aras ve Araf heyecanla aşağıda bir ileri bir geri gidiyorlardı.

Birbirlerine bu kadar benzemeleri beni korkutmuyor değil. Allahtan Aras'ta ben vardı da oradan ikisini ayırt edebiliyordum. İkisinin üzerine baktığımda benimle aynı giyindikleri fark ettim. Belliki bugün onlar için çok önemliydi. Beni gördükleri an gülümsemeleri büyüdü. Son basamağıda indikten sonra iki elimdende beni tutup dış kapıya sürüklediler.

"Kahvaltı yapmayacak mıyız?"

"Dışarıda yapacağız."

"Arabaylamı gitmek istersin yürüyerek mi?"

Düşündüm. Bence yürüyerek daha çok eğlenebilirdik.

"Yürüyerek gidelim."

Aras kararsızca Araf'a baktı. "Ama gideceğimiz bazı yerler uzak."

Gülümsemem büyüdü. "İyi ya işte otobüsle veya metroyla gideriz."

Beni onaylayıp ana yola kadar yürümeye başladık. Sessiz geçen bir yürüyüşten sonra kahvaltı yapacağımız mekana geldik. Garsonun siparişleri önümüze bırakıp gitmesiyle ikizlere baktım.

"Bugünün önemi ne?"

Araf "Biz her yıl, bir günümüzü birlikte geçiririz. Bu yılın diğerlerine kıyasla önemi çok büyük." dedi ve gülümseyerek elimi tuttu.

"Çünkü sen varsın."

Gülümsedim ve ona sarıldım. Sahte bir öksürük sesi ile ayrıldık.

"Dua edin bugün özel bir gün yoksa size tribin kralını atardım."

Aras'a gülüp kahvaltımı yapmaya devam ettim. Kahvaltımızı bittikten sonra otobüs durağına doğru yürümeye başladık.

"Yani alt tarafı bir otobüse bineceğiz ne olabilir ki?"

Aras'a 'sen öyle san' bakışımı attım. Belliki bu zengin bebeleri daha önce hiç toplu taşımaya binmemişlerdi.
Durağa gelince ayakta beklemeye başladık.

"Oha bu kadar insan neyi bekliyor?" Diye sordu Araf.

Saf abim benim.

"İzle ve gör." Dedim.

Yolun başından gözüken otobüsle ikizlerin ellerinden tutup kalabalığın önüne geçirmeye çalıştım.

"Ay pardon teyze!"

Lavanta EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin