5

2.5K 175 9
                                    

Medya nil-selin ikilisi
Okuyanların oy atmaması bir miktar üzüyor beni :") yorumlarınız da benim için önemli.İyi veya kötü düşüncenizi yazmaktan çekinmeyin lütfen.İyi okumalar🌸

Nil geleceğini söylediği için selin evi toparlıyordu. Toparladıktan sonra üstünü değiştirmiş saçlarını yapmıştı. Annesi teyzesine gitmiş babası da arkadaşlarının yanına gitmişti. Kardeşini de bir şekilde bir yere yollamıştı bu sayede evde daha rahat takılabilirlerdi. Çok geçmeden kapı çaldı ve selin kapıyı açtığında gözlerini nil'in üzerinden alamamıştı. Saçlarını maşa yapmış diz üstünde vücuduna oturan bir elbise giymiş hafif bir makyaj yapmıştı. O kadar güzel görünüyordu ki sevgili olsalardı kucağına çekip öpmüştü bile. Nil, kendisini süzen sarışına gülerek" gözlerinle yemeyi bitirdiysen içeri geçeyim diyorum"
Nil'in sözlerinden utanan selin elini saçlarına atıp utangaç bir şekilde "çok güzel olmuşsun bakmadan edemedim" dedi gülerek. İçeri geçtikten sonra nil seline dönüp " bence sen bize içecek bir şeyler getir ayrıca çerezlik bir şeyler aldım bunları da tabağa koyarsın" dedi elindekileri sarışına vererek. Sarışın mutfağa gittikten sonra hızlıca poşet içinden paketi çıkararak selin gelmeden pastayı hazırlamaya çalışıyordu. Mumları da yerleştirdikten sonra hızlıca mutfağa gidip arkadan selin'in gözlerini kapatmıştı. Ne olduğunu anlamayan selin ellerini nil'in ellerinin üzerine koyarak açmaya çalıştı. " nil ne oluyor ne yapıyorsun " dedi şaşırmıştı.
"ellerimi kaldırmaya çalışmaktan vazgeçte salona doğru ilerle ben tutuyorum seni merak etme düşmezsin." selin gözlerini kapalı tutarak salona ilerledikten sonra gözlerini açtığında şaşırmıştı. Nil ona doğum günü sürprizi yapmıştı. Yoğun iş temposundan doğum gününü bile unutmuştu. En sevdiği frambuazlı pastadan almış üzerine 'yanımda olduğun için teşekkür ederim beni hiç bırakma doğum günün kutlu olsun sarışın' yazdırmıştı. Gözleri dolmuştu selinin. "biraz daha pastaya bakıp ağlarsan mumlar da seninle birlikte ağlayıp eriyecek üfle çabuk ama ilk önce dilek tut" dedi sarışının gözlerinin içine bakarak. Selin'in tek dileği nildi. Onunla çok uzun süre daha birlikte mutlu yaşamak istiyorum diyerek dilek tuttuktan sonra mumu üfledi. Nil'in elinde ki pastayı alıp masaya bıraktıktan sonra kumrala sarılmıştı. Gözleri dolmuştu. Ağlamasını ne kadar tutmak istese de yapamıyordu boğazı düğümlenmişti. Konuşursa içinde tuttuğu bütün duygular gözyaşlarıyla birlikte akacaktı sanki. Nil neden ağlıyorsun dese de cevap verememişti. Sadece ağlamaya devam etti. Dışardan baktığında basit bir doğum günü kutlamasaydı fakat selin için çok farklıydı. Keşke bu kutlamayı yaparlarken  nil de kendisine o şekilde hissedebilseydi. Birbirlerine seni seviyorum dediklerinde sadece arkadaşça olmasaydı bu. Ama bununla bile mutlu oluyordu selin. Nil tarafından sevilmek değer görmek aşkına karşılık alamasa da yetiyordu ona bir şekilde bazen. Selin'in ağladığını fark eden nil selin'in saçlarını okşayarak sarılmayı bozdu ve göz yaşlarını sildi. "bu kadar sulugöz olacağını bilsem yapmazdım doğum gününü unutucağımı sandığın için mi ağladın" dedi ela gözlere bakıp gülümseyerek eli hala sarışının yanağındaydı. Nil'in bakışlarında eriyeceğini düşündü. Gözlerine gülümseyerek baktığında midesinin kasıldığını hissediyordu. Biraz daha böyle bakarsa mutlu ölebilirim diye düşünüyordu. "her yıl kutladığın gibi bu yılda kaçırmayacağını biliyordum   reglim yaklaştı sanırım bu yüzden biraz fazla duygusallaştım" dedi gülerek boğuk sesiyle. Elini sarışının yanağından çekip elini tutarak koltuğa oturtmuştu. " evett şimdi de hediye açma zamanı" diyerek paketi seline uzatmıştı. Hızlıca paketi açan selin içinde ikisinin birlikte fotoğraflarının olduğu albümü görünce şaşırmıştı. Tanıştıklarından bu yana çekildikleri her fotoğraf vardı. Fotoğraflara bakınca gözleri yine dolmuştu. Bugün fazlasıyla sulugözdü sarışın. Nil'in çekildikleri her anıyı saklamış olması onu mutlu etmişti. Nil gülerek" bugün ağlama kotanı yeterince doldurdun bence ayrıca bu ağlamanı hediyeyi beğendiğine yorumluyorum. Çünkü biraz klişe bir hediye oldu ama albüm için fotoğrafları seçince yaşadığımız her eğlenceli an aklımda canlandı ve seçerken eğlendim de umarım sevmişsindir"
"tabiki de beğendim pastayı da hediyeyi de her şey çok güzel olmuş. Sürpriz yapmasan da sadece kutlasan bile beni ne kadar mutlu edeceğini biliyorsun. Senin yaptığın söylediğin her şey beni mutlu eder. Benim için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun" dedi sarışın. İkisi de birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu ve bir o kadar da yakınlardı yüzleri birbirlerine. Selin o an onu öpebilmek için her şeyi yapabilirdi. Sadece bir kere dudaklarını tadabilmek. O hissi yaşamanın düşüncesi bile sarışını çıldırtabilirdi. Ortamın garipleştiğini hisseden selin yakınlaşmayı bozarak eline aldığı bıçakla pastayı kesmeye başladı. Selin'in uzaklaştığını fark eden nil girdiği transtan çıkarak seline yardım ediyordu. "Aslında diğer kızları da çağıracaktım ama zamanı ayarlayamadık bu yüzden onlar başka bir gün kutlayacaklardır muhtemelen" dedi pastayı yerken.
"sorun değil zaten sen bir hafta erken kutladın onlarla da başka gün kutlarız artık". Muhabbete daldıktan sonra ne kadar istemese de ilişkisinin nasıl gittiğini merak ediyordu. "Hüseyin ile nasıl gidiyor?" dedi  pastayı yemeye devam ederken.
" bu aralar biraz tartışıyoruz aslında ama kötü değiliz arada böyle anlaşmazlıklar yaşıyoruz. Önemli değil yani düzeliriz yine" dedi sarışına belli etmemeye çalışarak. Son bir kaç aydır 'bana değer vermiyorsun bildiğin tek şey sadece selin. Onunla geçirdiğin vaktin binde birini ayırmıyorsun bana. Sevgili miyiz değil miyiz belli değil. " cümlelerini duyuyordu sadece. Onunla bu konu hakkında tartışmaktan bıkmıştı. Selin'e gerçekten değer veriyordu ve onun için önemli birisiydi. Selin'de kendisine yıllardır bu kadar değer verirken neden en yakın dostuyla arasına mesafe koysun ki? Hüseyinle aralarının açılmasına sebep olmuştu ama bunu söylerse selinin kendisini suçlayacağını ve üzüleceğini biliyordu. Onun hiçbir suçu yoktu sonuçta. Hüseyine nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu artık nil. Ona değer veriyordu evet fakat Hüseyin bunu yeterli bulmuyordu bir türlü. Son zamanlarda kendisini selinle karşılaştırıp duruyordu. Ve geçen hafta bu konuyu konuşup bir şekilde halletmeye çalışmıştı. Konuştukları günden beri araları daha iyi sayılırdı. Saçma bir sebepten 4 yıllık ilişkisini bitirmek istemiyordu kumral.

"küçük tartışmalar her ilişki de olur çok takılma bence de" dedi. Ne kadar belli etmese de şaşırmıştı selin. Bu zamana kadar nil'in hiç böyle konuştuğunu görmemişti. Ve genelde ne sıkıntısı olursa seline anlatır dertleşirdi. Bir süredir anlaşamayıp tartıştıklarını şimdi duyuyor olmak selini şüphelendirmişti. Kendisinden bir şeyler saklandığını ne kadar fark etse de üstünde durmak istemedi. Çünkü nil bunları anlatırken yüzü düşmüştü. Belki de üstüne gitmemek daha iyi olur diye düşünmüştü sarışın. Konuyu dağıtmak için " bu akşam burda kalmak ister misin? Hem sabah işe beraber gitmiş oluruz"
Hüseyin yüzünden başta tereddüt etse de sonuçta bunu konuşup halletmişlerdi. Sanırım artık bu konu hakkında tartışmayız diye düşünmüştü. "Olur metroyla uğraşmak zorunda da kalmam hem" ikisi de gülmüşlerdi.

Akşam olduktan sonra ailesi de gelmiş birlikte yedikten sonra herkes odasına geçmişti. Selin ve kardeşinin odası ayrıydı. Selin'in  çift kişilik yatağı olduğu için nil ne zaman yatıya kalsa beraber yatarlardı.  Nil'e giyecek kıyafet verdikten sonra nil yatağa geçmiş çoktan uykuya dalmıştı bile. Selin nil'in hediye ettiği albümü açarak son sayfasına nil'i ilk gördüğünde çektiği fotoğrafı ekledi. "İşte albüm şimdi tamamlanmış oldu" dedi başparmağıyla fotoğrafı okşarken. "Her şeyin başlamasına sebep olan o an." dedi kısık sesle. Albümü kaldırılıp yatağa geçtiğinde kumralım dağılmış saçlarını düzeltti.
"Bunun için  pişman olsam da bazen yine de  yıllardır yanımda olan bana değer veren bir dost kazandırmış oldu o an bana. Bunun için minettarım hemde fazlasıyla ." gözleri dolup akarken kumralın saçlarını okşamaya devam ediyordu. "Bu durum beni ne kadar dağlasa da senden gelen her şeyr razıyım ben. Yeter ki beni senden mahrum bırakma. Sensiz bir hayat hayal bile edemiyorum çünkü.". Kısık sesle söylenirken ağzından hıçkırık kaçmıştı. Elini ağzına götürerek gözlerini kapatmış gözyaşlarının akmasına izin veriyordu. Hıçkırıklarının sesini sadece kendisi duymalıydı. Yıllardır olduğu gibi bugün de sadece kendisi bilmeliydi.

Ne Zamandır Sendeyim✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin