Ne Zamandır Sendeyim✓

3

Medyada ki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar

Nil ve selin tanıştıktan 5 ay sonra;

Geçen süre içinde nil ve selin çoktan kaynaşmışlardı birbirlerine. Aynı fakülte de oldukları için sık sık birlikte takılıyorlardı. Bir çok ortak yönleri olan bu ikili arkadaşlıklarını ilerletmişlerdi bile. Bu sayede azra ve leyla ile de yakınlaşmıştı. Dörtlü ders aralarında ve  çıkışlarında bile takılıyorlardı. Ve geçen 5 ay içinde selin'in hisleri de değişmişti tabi. Nil'i ilk gördüğünde kapıldığı hisler gün geçtikçe yoğunlaşmıştı bile. Selin için bu hisler ilk başlarda kabullenmesi zordu. Açıkçası hala öyleydi. İçinden bir ses hislerinde yanlış düşüncelere kapılıyorsun dese de başka bir ses ona çoktan aşık oldun bile diye söyleniyordu. Kumral ile vakit geçirmeyi çok seviyordu. Bir gün bile görmese özlediğini hissediyor, Her gözlerine baktığında kalbinin ezildiğini hissediyordu sanki. Bazen bu yoğun hislerin geceleri düşündükçe onu boğduğunu hissediyordu. Her gece birlikte geçirdikleri  anları düşünüyor liseli aptal aşıklar gibi sırıtıyordu.Ne zaman kumralın yüzüne baksa gözleri dudaklarına takılıyor o dolgun dudakları öpmemek için içinde savaş veriyordu sanki. Bir gece, nil'e karşı gerçekten ne hissettiğini fark ettiğinde içi ürpermişti sarışının. Gülümseyişi solarken, yatağında oturarak ifadesiz bir şekilde etrafına bakmıştı. Yaptığı çok yanlıştı. Bu hisler başından beri çok yanlıştı. Nil bunu öğrenirse  iğreneceğini ve kendisini kandırılmış hissedeceğini düşündü. O an ne düşüneceğini bilememişti sarışın. Beyninde binlerce düşünce dolanıyordu. Kafasını ellerinin arasında tutarak unutmaya çalışır gbi sağa sola salladı. Şu an hiçbir şey düşünmek istemiyordu. Ne yapacağını bilemeyen sarışın yatağına uzanarak düşüncelerini uzaklaştırmak için kulaklığını takarak şarkı dinlemeye başlamıştı.Ne zaman bir şeylerden kaçınmak istese şarkılarına sığınıyordu selin. Uzun zamandır hiç böyle çaresiz hissetmemişti. Nil hayatına girdiğinden beri çok mutluydu. Ve o günden sonra ilk defa hissettiği her şeyin farkındaydı.Bu hisleri kenara atmak yerine onları kabullenmeye çalışmıştı. Bu farkındalık onu fazlasıyla çaresiz hissettiriyordu. Bu hissi hiç sevmemişti sarışın. 'Eğer fark ederse ne yaparım' diye içinden söylendi.  Onu kaybetmeye göze alamazdı. "Sanırım fark ettiğim bütün hislerimi tekrardan içime gömme vakti" dedi gözleri dolmuştu. Şarkı çalmaya devam ederken çoktan uykuya dalmıştı bile.

*Flasback devam*

O gece hisleri hakkında düşündüğü günün üzerinden 1 ay geçmişti. O günden sonra dediği gibi hislerini gömmüştü içine. Nil ve diğerlerine yansıtmadan bir şekilde devam etmeye çalışıyordu.****

Üniversiteden dolayı azra ve leyla ikilisiyle aynı evde yaşıyordu. Bu ikiliyle yaşamak ne kadar zor gelse de seviyordu. Neredeyse 4 yıldır tanışıyorlar 3 yıla yakındır kiraladıkları evde beraber yaşıyorlardı. Kavgalar da olsa bir şekilde barışıyorlardı işte. Bugün de o kavgalardan biri yaşanıyordu. Sabah kahvaltısı sorunu. Bugün hazırlama sırası azrada ve bulaşıkları yıkama sırası da leyladaydı. Mutfağı savaş alanına döndüren azrayla  laf dalaşına giren leyla, selin'in  göz devirmesine sebep olmuştu. Azrayı mutfağa sokmakla hata yaptığını söylenerek azraya yardım etmeye giderken telefonun sesiyle üçünün odak noktası telefon olmuştu. Arayan kişinin nil olduğunu fark edince kızları susturup hızlıca telefonu açmıştı. Nasılsın sorularından sonra nil kızları bugün evine davet etmişti. Sarışın heyecanlı bir sesle "tabi geliriz öğlen 4 gibi oradayız. İstediğin bir şeyler varsa gelirken alalım" dedi. "Gelmeniz yeterli görüşürüz şimdi kapatmam lazım ev  çok dağınık göz sağlığınız için böyle görmemeniz daha iyi olur" dedi gülerek. Kumralın dediğine gülen selin "emin ol bizim evin de bir farkı yok şu an" dedi mutfağı mahveden ikiliye bakarken. "o zaman size de kolay gelsin tekrardan görüşürüz" dedi ve telefonu kapattı. Aylardır nil ile tanışıyorlardı hatta bir kaç defa evine bile gitmişti ama yine de her buluşacakları zaman heyecanlanıyordu işte.

Sözde saat 4'de buluşacaklardı ama leylanın saatler süren hazırlanmasından sonra 1 saat gecikmişlerdi. Sonunda Nil'in evine varmışlar ve oturup sohbet etmeye başlamışlardı bile. Çaylar demlenmiş koyu sohbete dalmışlarken zil çalmıştı. "birini bekliyor muydun" diye sordu sarışın şaşkınlıkla. Nil annesiyle birlikte yaşıyordu ve annesi de işteydi bu yüzden kim olduğunu merak etmişti. Nil'de selin gibi şaşırmıştı. kafasını hayır anlamında sallayarak "hayır beklemiyordum bir bakayım geliyorum hemen" diyerek hızlıca kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında şaşırmıştı çünkü karşısında hüseyini görmeyi beklemiyordu. Şaşkınlığını fark eden hüseyin "haber vermediğim için üzgünüm ama sürpriz yapmak istemiştim" dedi heyecanla. İçerden ses geldiğini fark edince "evde birileri mi var?" diye sordu. İçeriye davet edip etmemek arasında kalan nil "aslında üniversiteden bir kaç arkadaşımı davet etmiştim seninle tanıştırma fırsatım olmadı" dedi gözlerini kaçırarak eğer içeri davet etmese ayıp olur diye düşündü bu yüzden çocuğu içeri davet etti. Gelen çocuğu fark eden kızlar birbirine bakarak ayağa kalktılar. Ortamın garipliğini fark eden nil hemen söze girerek " bende geleceğini bilmiyordum sürpriz yapmak istemiş o yüzden biraz garip oldu" dedi gergince gülümseyerek. Kızları henüz hüseyin ile tanıştırmamıştı. Hüseyin ile bir kaç aydır flört etselerde hala sevgili değillerdi bu yüzden kızlara söyleme gereği duymamıştı. Mahçup bir sesle "şey tanıştırayım bu hüseyin aslında bir kaç aydır flört gibi bir şeyiz yani aramızda resmiyet yoktu o yüzden söylememiştim size" dedi. Selin kafasından kaynar su dökülmüş gibi hissetti. Diğer kızlar gülüp hayırlı olsun diye şakalaşırken selin transa girmişti sanki. Ne tepki vereceğini bile bilmiyordu. Girdiği transtan çıkıp " sorun değil tanışmış olduk bu sayede" diyerek sahte bir gülüş takındı. Hüseyin diğer kızlarla kaynaşmaya başlamıştı bile. Fakat selin kafasını eğmiş boş bir şekilde bakıyordu yere. Tabi ki nil'in kendisini sevmesini beklemiyordu ama aylardır hoşlandığı kişinin hayatında biri olduğunu öğrenince o nefret ettiği çaresizlik hissini yeniden iliklerine kadar hissetmişti. Sarışının düşüncelere daldığını fark eden nil  bir kaç defa seslendi. Düşüncelere dalmış selin  nil'in seslendiğini fark edince ona baktı. Hiç bakmak istemiyordu o an. Boğazını yakan o hissi yutmaya çalışırken kumralın gözlerine bakmak çok zordu. "kusura bakma biraz başım ağrıyor dalmışım öyle dedi" yorgun bir sesle. Daha fazla bu ortam da durmak istemiyordu. Ağlamamak için tuttuğu göz yaşları onu ele vermeden eve gitmek istiyordu. Tam eve gitmek için kızlara bir şey söyleyecekken hüseyin ayağa kalkıp nil'in önünde durdu ve ellerini tuttu kızın. Heyecanlı bir şekilde " Aslında buraya bunun için gelmiştim ama arkadaşlarının burda olduğunu bilmiyordum. Fakat onlar da bunu sorun etmez diye umuyorum" dedi gergince gülümseyerek. Nil anlamayarak çocuğun yüzüne bakmaya devam ederken Hüseyin sözlerine devam etti; "Aslında bunu daha önceden yapmayı planlıyordum ama bir türlü olmadı. Uzun lafın kısası sevgilim olur musun nil? Seni seviyorum ve uzun zaman da flört kalmaya niyetim yok" dedi kızın gözlerine bir cevap bekler gibi bakarak. Gözleri dolan nil Hüseyin'in teklifini kabul ederek çocuğun boynuna kollarını dolayarak sarılmıştı. Azra ve leyla ıslık çalıyor ikiliyi tebrik ediyordu. Selin hariç. Sarışın ağzı yarım açık şekilde bakakalmıştı öyle. Ne tebrik etmişti ne bir şey söylemişti. Sadece bugün daha ne kadar kötü geçebilir diye içinden geçiriyordu. Yanlış anlaşılmamak için ikiliye bakarak "tebrik ederim mutluluklar diliyorum" dedi kırgın bir sesle.Zlrla gülümseye çalışıyordu odadakilere. Biraz daha konuşursa ağlayacak gibi hissediyordu çünkü.  Burdan kesinlikle çıkması gerekiyordu. Yalan uydurarak kızlara veda ederek evden çıktı. Nil ve hüseyin sarışının garipliğini fark etmişti. Leyla da önemsiz gibi kafasını sallayarak "önemli değildir arada böyle mide rahatsızlığından dolayı kötü oluyor yine aynısı olmuştur dert etmeyin" diyerek konuyu dağıtmıştı.Nil buna pek inanmasa da çok da üzerinde durmadı.

Saat 7 olmuştu bile hava kararmaya başlamıştı. Göğsünün sıkıştığını hissediyordu sarışın. Gerginlikten dolayı midesi bulanıyordu. Bu haliyle eve gitmek istemiyordu. Kızlar birazdan evde olurlardı çünkü. Biraz daha yürüyerek boş bir parka gidip banka oturmuştu. Daha fazla tutamadığı göz yaşları akmaya başlamıştı bile. Kafasını yere eğerek fısıltı şeklinde konuşuyordu kendi kendine. "Nasıl dayanacağım ben" dedi burnunu çekerek devam etti. "kalbinde biri olduğunu bile bile  nasıl katlanacağım buna? Gözlerine bakarken nasıl saklayacağım acımı sevgimi?"
Selin kötü günlerin onun peşini bırakmayacağını o an kesinlikle farkına varmıştı. Her şey yeni başlıyordu.

1200 kelime yazana kadar saatlerce yazıp silip düzelttim. Umarım beğenirsiniz. Beğendiyseniz oylamayı unutmayın lütfen🥺