18.

1.8K 105 16
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen iyi okumalar dilerim 💜
( görselde ki kişiyi azra olarak düşünebilirsiniz tam olarak aklımda ki sayılmaz ama)

"Azra çantamdan suyu verebilir misin? O kadar susadım ki."
Trafik o kadar yormuştu ki eve varmak için dakika sayıyorlardı artık.
Arka koltukta ki çantaya uzanıp açarken katlanmış bir kağıdın üzerine renkli minik bir not yapıştırıldığını gördü. Notun üzerinde:' bunu lütfen nil'e verin. Açıp okumayın, özellikle Azra. Bunu okuduğunuza göre ona vermeden önce  bu minik notu çıkarıp atın.'
Notu okurken sırıttı, beni gerçekten iyi tanıyor.
"Neye gülüyorsun azra ayrıca suyu verecek misin artık?"
"Selin nil'e bir mektup bırakmış. En azından gitmeden önce söyleseydi, merak ettim şimdi." Suyu ve mektubu Leyla'ya uzattı
Leyla gülerek mektubu eline aldı
" işte tam da bu yüzden söylememiş olabilir."
Azra surat asıp kafasını cama çevirdi. Birazcık meraklı olmaktan ne zarar gelirdi?
"Madem okumamızı istemiyor o zaman bizde direkt ona ulaştırırız."
Azra yorgunlukla kafasını arkaya yaslayıp nefes verip gözlerini kapattı.
"Çok yorgunuz bir de bu yorgunlukla yarın işe gideceğiz mümkün değil bugün veremem."

Leyla'da çok yorgundu. Eve gittiği gibi duş alıp kendini yatağa atmayı planlıyordu
" Yok bugün değil zaten ama yarın olabilir. İşimiz bittikten sonra nil'i benim eve çağırırız."

" evdekiler? Herkes evdeyken rahatça konuşamayız."
" onlar bugün tatile çıktılar bir kaç günlüğüne. Yani ev boş." Leyla uzun zamandır kızları evine çağıramamıştı. Yeğenleri çok yaramaz olduğu için genelde nil veya selin'in evinde toplanırlardı. Selin gittikten sonra düzgün bir toplu buluşma olmamıştı hiç. Selin'in uzaklaşması grubun bir şekilde dağılmasına sebep olmuştu.
"Beni eve atmak için gizli bir teklif gibi geldi bana"
Azra sırıtırken Leyla'da güldü
" hemen de anladın ama"
Somurtarak Leyla'nın koluna yavaşça yapıştırdı. Bu kadar odun bir cevabı anca Leyla verebilirdi.
"Birazcık flörtöz olsana bu odun halinle nasıl sevgilin olacak senin?"
Azra'nın somurttuğunu fark edince  kafasını omzuna yaslayıp gözlerine bakarak güldü
"  sen beni her halimle seversin sonuçta, değil mi?"
'Sen iflah olmazsın' bakışları atarken Omzuyla kafasını itekleyerek somurttu
" bir kaç yıl sonra 30 olacağız ben hariç kimsenin birini bulmaya niyeti yok. Nedime olamayacak mıyım ben?"
" selin ve nil'in arasını yaparsak artık nedime olabilirsin."

Leyla'ya şaka mısın bakışları atarken göz devirdi
"Hayal dünyanda mı yaşıyorsun leyla? Homofobik bir ülke de düğün yapalım da bir ilke imza atarız çok mantıklı. Taşlamasalar bari"
"Şimdi sen öyle deyince aklımda bir canlandırdım da, çok zor. Sevdiğin biriyle sırf hemcinsin diye evlenememen, kalabalık bir ortam da laf yerim veya başıma bir şey gelir korkusuyla rahat olamaman vs. Heterolar yapınca sıkıntı olmuyor da eşcinseller yapınca neden hastalıklı iğrenç olarak görüyorlar? Kim karar veriyor iğrenç olduğuna? Selin ve nil sevgili olsa ilişkililerini saklamadan yaşasalar herkes dışardan onları tanımadan yargılayacak, kimse selin'in yıllarca ne yaşadığını bilmeden yargılayacak onu, bu çok sinir bozucu. Sorsan aile yapısını bozuyor derler, sikeyim kutsal aile yapınızı. Başımıza ne gelirse bundan geliyor ya zaten."

Leyla'ya hak veriyordu ama bu kadar sinirlenmesine şaşırmıştı.
"Sana tamamiyle katılıyorum ama sanki önceden bir şey yaşanmış da şu an sinirini çıkarıyormuşsun gibi"
Leyla azra'ya baktıktan sonradan bakışlarını yola çevirdi. Sıkıntıyla nefes verdikten sonra sinirden gözleri doldu. Unutmaya çalıştığı anılar gözlerinin önüne gelmişti bir an.
" 11.sınıfa giderken benden 3 yaş büyük bir kuzenim vardı, adı mustafa. Başka bir kuzenim onu bir erkekle olan mesajlaşmalarını yakalamış .Amcam olacak şerefsize hemen yetiştirmiş tabi. Bizim doğu tarafını bilirsin işte biri bir şey öğrendiği zaman öğrenmeyen kalmıyor zaten. Kuzenimin adını çıkardılar ibne top diye. Diğer amcalarım da olaya karıştılar cezasını verelim diye. Ben dayanamadım araya girmeye çalıştım bağırdım söylendin ama nafile cahile bir şey anlatamıyorsun işte. Babası da çok fena dövdü abisi de öyle. Ölesiye dövdüler resmen dayanamadım yine evlerine gittim 'sen nasıl bir babasın canından bir parça nasıl kıyabiliyorsun ' diye ama dinlemediler, 'böyle hastalıklı biri bizim ailemiz de olamaz evlendirmek gerek' dediler. Daha 21 yaşındaydı çok gençti. Kaç defa konuştum onunla destek vermeye çalıştım. Evlenmek istemiyorum diye ağladı defalarca omzumda. Birini buldular ama istemedi zorladılar. Ve sonra Düğün günü intihar etti. Düğün günü öncesi bana teşekkür etmişti yanında olduğum için, 'bana destek çıkan tek kişi sensin' demişti.
Uzun süre kendime gelemedim aklımdan hiç çıkmadı. Bu yüzden senin selin'in nil'i sevdiğini öğrendiğini bana söylediğin gün bu kadar korumacı davrandım. Mustafa'nın yaşadıklarını selin'in yaşamasını istemedim. Selin'in ailesi bizimkiler kadar değildir ama yine de korkuyorum işte benzer şeyler yaşamasını istemiyorum. Belki de ailesinden sadece biri bile onu dışlamak, tiksinerek bakmak yerine yanında olduğunu hissettirseydi şu an hayatta olurdu. İşte o mükemmel aile yapısına kurban gitti kuzenim. Kimseye zararı yoktu, nazik biriydi. o da hemşirelik okuyordu bizim gibi, bölümünü çok seviyordu. Sadece birini seviyor diye öldürüldü. Hepsi katil gözüm de. Bende bu yüzden hemşirelik seçtim. O olamadı ama onun hayalini devam ettirmek istedim."
Azra şaşkınlıkla dinliyordu. Bu nasıl olabilirdi? Korkunç bir olaydı.
" geçmiş olsun Leyla bilmiyordum, korkunç bir şey bu. Bir aile nasıl bunu çocuğuna yapabilir? Peki o olaydan sonra ailesi ne yaptı?"

Ne Zamandır Sendeyim✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin