Ne Zamandır Sendeyim✓

11.

"Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı düşünsem-hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü."

- Deli kızın türküsü, Gülten akın
_____________________________

Taşındıktan sonra alışmak  hiç kolay olmamıştı selin için. Günün yarısı iş ile geçse bile eve geldiğinde yalnızlık duygusu sarıyordu sarışını. 
Ruh sağlığı daha kötüye gitmişti bu süreçte. İşe gidip gelmek bile eziyet olmuştu. İştahtan kesilmişti, geceleri uyuyamıyordu. Ani gelen panik ataklar en büyük korkusuydu. Geleceğini hissettiğinde ne yapacağım korkusu daha kötü hale getiriyordu. Leyla ne kadar ısrar etse de uzmandan bir yardım almayı reddediyordu. Batacağım kadar battım zaten bu saatten sonra kimsenin yardımı dokunmaz diyordu Leylaya. Selin ne kadar çöktüğünün içine kapandığının farkında değildi. Çevresi ne kadar farkında olup yardım etmek istese de kimseyle konuşmak istemiyor onları kendinden farkında olmadan uzaklaştırıyordu.
Nil'i çok özlemişti.Onun yokluğuna dayanmak çok zordu sarışın için. Sadece bir kere..bir kere sarılsam.. kokusunu çeksem içime o bile yeter diyordu fotoğraflara bakarken.
***
Nil ve hüseyin'in yıl dönümlerinden günler önce;
Pazar günü yatağında  yatarken telefonun mesaj sesiyle uyanmıştı. Öğle vakti olmuş ama hala uyanmamıştı. Ne kalkmak istiyor ne de telefona bakmak istiyordu. Tek istediği şey ömür boyu yatmaktı. Zorla kalkarak telefonuna baktığında Hüseyin'in mesaj attığını gördü.
'Selam selin nasılsın? Biliyorum yoğunsun ama senden bir şey istesem olur mu?' Yazmıştı. Okurken göz devirdi. Nil büyük ihtimalle işten ayrıldığımı duyup söylemiştir ona , aramızın bozuk olduğunu da. Ne diye mesaj atıyor bu şimdi?
'Sorun değil. Ne istemiştin?' Yazdı mesajda. Kim bilir ne isteyecekti? Keşke sormasaydım diye düşündü. Kızların yazdığı mesajlara bile bakmıyordu pek. Telefonunu eline aldığı da yoktu zaten. Hayatla bağı kopmuş gibi yaşıyordu sarışın.
Çok geçmeden bildirim sesi geldi.
" bir kaç gün sonra nil ile yıldönümümüz. Senin de  çizim yeteneğinin çok iyi olduğunu bildiğim için şey diyeceğim.. Acaba sana ikimizin fotoğrafını atsam çizebilir misin? Eminim senin çizdiğini duyduğunda ekstra sevinir."
Mesajı şaşkınlıkla okuyordu. Kafayı mı sıyırmış bu? Nil ile konuşmayalı aylar oldu farkında değil mi Nasıl hiçbir şey yokmuş gibi yıldönümü hediyesi için benden yardım ister? Taşşak geçiyor benimle kesin başka bir açıklaması olamaz.
Sinirden nabzı hızlanmaya başlamıştı. Bir elini kalbine koyup eliyle ovmaya başladı. Ne yazacaktı şimdi? Reddederse sebebini sorardı ve ayrıca çocuğun hiçbir şeyden haberi yoktu sonuçta. İsteği kendisi için absürt olsa da onun için normaldi.
En büyük sorun istanbul'da olmamasıydı. Nil'in öğrenmemesi için söyleyemezdi de. Kabul edip çizse bile bittiğinde ne yapacaktı?
Sıkıntıyla nefes verip kafasını yastığa gömdü. Deli gibi çığlık atıp içinde ne varsa döküp sövmek istiyordu. Telefonu tekrardan eline alıp mesaj yazdı. 'Tamam at ama şehir dışındayım şu an çizsem bile yetişmez o güne .'
Ne diyebilirdi ki başka? Kabul etmekten başka şansı yoktu.
Çok geçmeden bildirim sesi geldi.
" çok sağol selin. Sorun değil bitirdiğinde bana söylersin. Bu ekstra bir hediye olacak yani geç olsa da sorun değil."
Yataktan kalkıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçti. Zorla bir şeyler yiyip-iştahsız olsa bile en azından ayakta kalabilmek için-  toparladıktan sonra salona geçti.
Masaya kağıdı yerleştirdikten sonra taburesine oturup nasıl çizeceğini düşünmeye başladı.
Küçüklüğünden beri iyi resim çizerdi selin. Küçükken Resim kursuna gittikten sonra yeteneğini  daha da geliştirmişti. Boş zamanlarında ya da kafasını dağıtmak istediğinde arada çizerdi. Üniversite bitip işe başladığından beri pek zaman bulamasa da hala ilgisini kaybetmemişti. Hatta nil'in 2 yıl önce ki doğum gününde nil ile çektirdiği fotoğrafı çizip hediye etmişti.
**Flashback
" nil'e hediye seçtiniz mi ben  parfüm aldım sevdiğinden.İşten ve evden vakit bulamadım bir türlü güzel bir şey seçmeye. " dedi azra telefon kamerasını odasında ki küçük kardeşlerine çevirerek. Kalabalık aile oldukları için işten sonrada evde rahat olamıyordu.
"Ben şu sevdiği  makyaj markasının yeni çıkan bir kaç ürününü aldım. Makyajı sevdiğini biliyorsunuz kesin bayılacak aldığıma." Dedi leyla küstahça kameraya sırıtarak. Favori hediyesi kesinlikle benim aldığım olacak diyordu kendine.
"Hey hey benim hediyemi görmeden büyük konuşmayın isterseniz" dedi sarışın gülerek. Çizdiği kara kalem çalışmasını kameraya gösterdi.
"Nasıl olmuş sizce daha fazla özenecek vakit olmadı yarın doğum günü çünkü."
Azra ve Leyla ikilisi kameraya şaşkınlıkla bakıyordu. Azra kameraya yakınlaşarak ıslık çaldı.
" kızım müthiş olmuş bu ayrıca bu özenmemiş halin mi cidden bayıldım lan bize hiç böyle hediyeler vermedin minik kalbimi kırdın şu an" dedi yalandan somurtarak.
"Aman dikkat et Minik kalbine. Kırılırsa kerim'e ne kalacak?" Dedi leyla alayla söyleyerek.
Azra göz devirerek orta parmağını  kameraya gösterdi. Bayılıyordu kendisiyle uğraşmaya.