21.

1.9K 103 5
                                    

Sınavlarımdan dolayıBölümler artık geç gelebilir .. lütfen oylamayı unutmayın iyi okumalar dilerim.

"Bugün gidiyor musun?"
İkili birbirlerine sarılmış balkonda güneşin doğuşunu izliyorlardı. Dün güzel geçen piknikten sonra erken saatlerde selin nil'in evine gelmişti. O kadar uzun süredir ayrı kalmışlardı ki, bir kaç gün yetmemişti.

Nil üşüdüğü için sarışına iyice sokulmuş kafasını omzuna yaslamıştı. Çayından yudum alırken " yalnız benim götüm dondu biraz daha kalırsak beynim de donacak" diye söylenirken hafif titriyordu.
Selin nil'e bakıp güldü. Hava ne zaman soğuk olsa nil hep sarışına sırnaşırdı. Selin'in sıcak kucağı her zaman favorisiydi.

**flashback
"Ankara'ya gidelim diyen dilimi sikeyim ben her hücrem dondu yemin ederim."
Azra Omzuna attığı şalı sıkıca tutarken kendine söylenmeye devam ediyordu. Kışın çetin geçtiği bu şehire gelmek pekte akıl kârı değildi sonuçta. Dördü de bilmedikleri şehire gelmiş otele doğru yürürlerken sinirden kimse konuşmuyordu.

Leyla arkadaşına kızgın bakışlar atarken sabır çekti " sen hiç söylenme abi bir kere buraya gelelim diye beynimizi yiyen sensin. İstanbul'a Dönene kadar donsun götün aklın başına gelir belki."
"Ne bileyim farklı hava görürsek iyi gelir diye düşündüm kışın ne yapmayı planlıyordunuz ki? Uludağ gibi yerlere gidecek param yok bu aralar sıkışığım o yüzden buraya gelmek daha mantıklı geldi."

"Burda gölden başka bir şey var sanki İstanbul'da kalsaydık daha mantıklıydı."
Leyla ve azra birbirlerine söylenirken
Selin kalacakları otele yakınlaştıklarında navigasyonu kapatıp kızlara döndü
" Söylenmenin anlamı yok sonuçta geldik ve tadını çıkaralım tamam mı?"
Herkes kafasını sallayıp sessizce otele girdikten sonra odalara yerleştiler. Azra ve leyla aynı odada kalırken karşı odada da selin ve nil ikilisi yerleşmişti.
Bavulları yerleştirdikten sonra yorgunluktan kendilerini yatağa atmışlardı.
Nil bakışlarını Selin'e çevirdi " hemen uyuyacak mısın? Mesaj atmışlar Kızlar çok yorgunmuş uyuyacaklarmış."
Selin kafasını salladı " hayır uykum yok. Aslında film izleyelim mi diye soracaktım eğer istersen tabi."
Nil yattığı yerden doğruldu " olur aslında benim de uykum yok."
Selin çantasından tabletini çıkarıp nil'in yanına oturdu "ne izlemek istersin?"
"Hiçbir fikrim yok farketmez açıkçası"
Aslında aklında bir film vardı ama dram filmi izlemek için doğru bir zaman mıydı bilememişti.
" Aslında nae meorisokui jiwoogae adında bir film var dram filmi eğer istersen onu açayım."
Nil kafasıyla onay verdiğinde selin filmi bulduktan sonra açıp izlemeye başladılar.
**
Son dakikalara doğru ikisi de birbirlerine sırnaşmış ağlıyorlardı. Selin filmin bu kadar duygusal olacağını tahmin edememişti.
Nil peçeteyle burnunu silerken izlemeye devam ediyordu " yazdığı mektup o kadar duygusaldı ki ağlamamı tutamıyorum."
Selin'in de nil'den farkı yoktu. İkisi de ağlamaktan akan burunlarını silerken izlemeye devam ediyorlardı.
" Yaşarken zihnimize her şeyi kazıdığımızı sanıyoruz. Sanki hiç yok olmayacak gibi, hep hatırlayacakmışız gibi. Unutmak iyi midir yoksa kötü müdür? Hiç bilemeyeceğiz belki. Bazen bizi derinden yaralayan her şeyi beynimizden söküp atmak isterken, bazen de mutlu hissettiren o anın her saniyesini tekrardan hissedebilmek, unutmamak için aklımızda canlandırıp dururuz. Hayat çok garip. Mutlu devam eden her şeyin sonu neden hüsran olmalı? Acı, hüzün, keder.. insanın peşini ölüm gelene kadar hiç bırakmaz mı?"
Selin hüzünlü gözlerle bitmiş filme öylece bakarken nil sessizce selin'i dinliyordu.
Sarışının söyledikleri içinde bir boşluk yaratmıştı sanki. Dolu gözleriyle selin'e baktı.
Göz göze geldiklerinde nil baş parmağıyla yavaşça selin'in gözyaşlarını sildi.
Selin kendi söylediği cümlelerinin gerçekliği altında ezildiğini hissediyordu. Nil'in sevgilisini tanıştırdığı günü hafızasından silebilmek istiyordu. Keşke hiç yaşanmasaydı. Unutabilseydim o günden sonra yaşadığım her hüznü. Onları birlikte mutlu gördüğümde göğsümü sıkıştıran o hissi. Her zerresini unutabilseydim. Keşke.

Ne Zamandır Sendeyim✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin