Medya nil-selin.medyada ki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim.
Alarmın sesiyle uyanan sarışın yataktan zor kalkarak üstünü giymeye çalışıyordu. Giyindikten sonra saçlarını yapmak için aynanın önüne geçtiğinde göz altlarının dün ağladığından dolayı şiştiğini fark etti. Sağına baktığında nil hala uyuyordu. Gözlerini böyle gördüğünde soracağı soruları şimdiden duymak istemiyordu. İşe gitmeleri için 2 saat daha vardı ve uyandırmaya kıyamadığından seslenmedi. Uyanana kadar yüzünü yıkayıp makyaj yaparsa pek sırıtmayacağıını düşünüyordu. Sabah erken saat olduğu için ailesi hala uyuyordu bu yüzden ses çıkarmadan yavaşça basit bir kahvaltı hazırladı. Yarım saat sonra uykulu gözleri ve dağınık saçlarıyla mutfağa gelen nil selin'i görünce günaydın diyerek yanına gelmiş ve hazırlamaya yardım etmişti. "çok geç uyanmadım değil mi? Geç uyuduğumuz için uyanmak zor oldu" dedi gözlerini ovuşturarak.
" yarım saat için de kahvaltı yapıp giyinirsen gecikmeyiz sıkıntı etme" dedi ekmeğine sürdüğü reçeli yerken.
Selin'in yüzüne bakınca göz altlarının şiştiğini fark etti. Sanki ağlamış gibiydi. Sorup sormamak arasında gidip gelirken sanki sarışın soracağı soruyu tahmin ediyormuş gibi nil konuşmadan cevap vermişti. "gözümün halini soracaksan eğer gece baya geç yattım. Sen yattığında uyku tutmamıştı yani o yüzden bu haldeler. Sorun değil geçer" dedi inandırıcı ses tonuyla. Tabi ki de uykusuzluktan değildi. 'gece seni düşünmekten ağlamamı tutamadım' diyecek hali yoktu sonuçta.
"peki madem öyle diyorsan". Kahvaltılarını yaptıktan sonra selin masayı toplamış, nil ise üstünü giyinip hazırlandıktan sonra evden çıkmışlardı.
Hastaneye vardıktan 3-4 saat sonra selin hüseyin'in sesini duyar gibi olmuştu. Sırada ki 2 hastaya takılması gereken serumu hazırlayıp odaya giderken kayıt kısmına baktığında hüseyini görmüştü. Göz devirerek hastanın yanına giderken 'aman ne sürpriz gün daha yeni başlamıştı' dedi içinden. Hastalarla işi bittikten sonra hüseyin'in yanına giderek "hoşgeldin hangi rüzgar attı bu saatte" dedi. Biraz garip bir soru olmuştu farkındaydı ama 'sabah 10:30'da sevgilisini özlediği için gelecek kadar da işsiz değildir herhalde' diye düşünmüştü.
"Bir kaç vitamin değerim düşüktü tedavi gördükten sonra tekrardan değerlerime baktırmak için kan tahlili yaptırmaya geldim"
Kafasını sallayan sarışın "doktor tahlil için onay versin alırım ben. Ayrıca nil, yatışı yapılan hastalara serum takılacak yanlarına gitmen lazım bekliyorlar" dedi nil'e dönerek. Aslında kendisi de bunu yapabilirdi. Ama ikisini yalnız bırakmak istemedi.
"tamamdır ben gideyim o zaman iş çıkışında konuşuruz yine bugün baya yoğun çünkü" dedi hüseyine bakarak. Çocuğun yüzü düşmüştü. İçten içe selin'in hoşuna gitse de belli ettirmedi.
"tamam ararım ben seni kolay gelsin" dedi kumralın yanağını sıkıp göz kırparak doktorun olduğu kata çıktı. Bu görüntüye göz devirmeden edemedi. Aslında bu aralar her şeye göz deviresi vardı. Hayatında hiç mantıklı şeyler olmayınca bu moddan çıkamıyordu işte sarışın.
15 dk sonra tahlil için hüseyin odaya girdiğinde selin damar yolu açıp kanı aldıktan sonra gidecekken Hüseyin arkasından seslenmişti. "doğum günün kutlu olsun selin. İş yoğunluğundan aklımdan çıkmış. Nil'in kutladığı gün gelecektim ama olmadı kusura bakmazsın umarım" dedi. Ne kadar selin yüzünden kavga etmiş olsalarda suçladığı kişi nildi. Nil bu kadar vakit geçirmek istemese selin'in bunu dert edeceğini düşünmüyordu. Sonuçta ilişkisini düşünen kişi nil olmalıydı. Son bir kaç aydır Ne kadar az vakit geçirdiklerinin selin'in zaten umurunda olmazdı ama nil'in olmalıydı. Geçen yaptıkları konuşmadan sonra pek takılmamaya çalışıyordu. Belki selin sevgili yaparsa nil eskisi kadar selinle vakit geçirmez kendisiyle daha çok ilgilenirdi.Belki de seline birini ayarlamayı başarabilirse düşündüğü şey gerçekleşebilirdi."sorun değil sonuçta yıllardır tanışıyoruz takılmadım yani" dedi yapmacık bir gülümsemeyle. 'İyi ki gelmedin' dedi içinden . Kumral ile baş başa kutladığı için mutluydu. Son zamanlarda hiç bu kadar mutlu olmamıştı.
Hüseyin aklında ki planı gerçekleştirmek için selinin yanına yaklaşıp " aslında birdaha ki haftasonu nil sen ve diğer kızları arkadaşımın yeni açtığı kafesine davet etmeyi düşünüyorum. Bayadır birlikte takılamamıştık hem de doğum gününü de kutlarız iyi olur" dedi. 'umarım kabul eder' diye geçirdi içinden. Yoksa arkadaşını selinle başka türlü nasıl tanıştırabilirdi bilmiyordu.
"Kızlar da müsait olursa olabilir. Leyla vardiyalı çalıştığı için müsait olmayabilir belki." Aslında hiç istemiyordu. Ayrıca kızlar görüntülü arayıp kutlamıştı zaten gerek yoktu bile.
Selin'in kabul etmesiyle modu yükselmişti hüseyin'in. "sorun yok ben arayıp hallederim sana kolay gelsin ayrıca sevgilime de selamlarımı iletirsin ben kaçtım" diyerek hızlıca merdivenlere yönelmişti. Hüseyin uzaklaştıktan sonra kimsenin duymacağı bir tonda " emrin olur. Selamlarımı iletmiş miş. Aman ne umrumda." omuzlarını silkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Zamandır Sendeyim✓
FanficNil sevgili yaptığında, kendisine aşık olduğunu bilmediği yakın arkadaşı selinle arasında bazı şeylerin bu sayede değişeceğini fark etmemişti #1 gl #1 girlslove #1 lezbiyen