Hadi ama bunu ona neden söylemiştim ki. Resmen hem azar yemiş hemde yerin dibine girmiştim. Şimdi nasıl bakacaktım onun yüzüne. Resmen beni şey meraklısı sanacaktı.
***************
Şimdiki zaman
Herşeyde o vardı. Giydiğim elbisede, yediğim yemekte, izlediğim filmde . Kısacası heryerdeydi kendisi beni bırakmıştı belki ama hatıraları yanı başımda nöbet bekliyordu.
Uzun uzun baktım aynadaki yansımama. Karşımda o eski Ahu yoktu . Çok değişmiştim aslında hem bedenen hemde ruhen . Önceden tüm zorluklara karşı gülümseyen ben şimdilerde gülmeyi unutmuştum. Daha 20 yaşımda olmama rağmen çok şey yaşamıştım ben.Düşüncelerimden uzaklaşıp. Burcunun yanına doğru adımladım. Onunla vakit geçirmek istiyordum. Kapıdan girdiğimde kafasını kaldırıp bana baktı. Yüzünden üzerimdeki elbisenin yakıştığını anlamam uzun sürmedi. O herzaman kıyafet seçme konusunda mükemmeldi. Ve bugünde üzerimdeki elbiseyle bunu ispat etmişti. Hemen yanındaki koltuğa oturdum.
" Çok yakışmış . Resmen senin için dikilmiş bu elbise. Hem biliyorum ki senin en sevdigin renk mavi bu yüzden de bu rengi seçtim. Hem annelikte sana ayrı bir güzellik katmış. Eskisinden bile daha güzelsin "
Dediği çoğu kelimenin içinden tek dikkatimi çeken maviyi sevmemdi. Ama Burcu bilmiyordu ki ben artık maviden nefret ediyordum." Ben artık maviyi sevmiyorum. Hatta mavi renkten nefret ediyorum. "
Dedim nefretle. Oda daha yeni anlamıştı nedenini.
" Daha ne kadar bunu yapacaksın kendine. İçine attıkça daha da kötü olacaksın. Neden hiç konuşmuyorsun bu knu hakkında. Merak etmiyormusun arkanda bıraktıklarını. Sürekli sana anlatmak istememe rağmen birkez bile dinlemedin beni. Böyle yaparak sadece kendine zarar veriyorsun. Hem ilerde Eymen büyüyüp babasını sorduğunda ne diyeceksin ona. Bir korkak gibi arkama bile bakmadım mı ?"Dedikleri beni derinden üzdü. Ne yani ben mi suçluydum. Keyfimden mi gelmiştim tanımadığım bilmediğim bu şehre
" Ne diyorsun sen Burcu benim buraya nasıl geldiğimi sen biliyorsun. Bunu bana nasıl söylersin. Sabah benim koynumdan çıkıp ertesi gün nişanlanan bir adamımı soracak benim oğlum. Beni bir otel odasında bırakıp kaçan bir korkağı mı soracak . Benim ne yaşadığımı en iyi sen biliyorsun Burcu . Beni ortada bıraktı. Gözümün içine baka baka o kadının elini tuttu. Bunları nasıl unutup onu sorayım sana. Beni babam yaşındaki adama satmak istediklerinde nerdeydi bu adam. Ha konuşsana. Ben onu çook sevdim Burcu . Kendimden bile çok hemde. Onun için yapmam dediğim herseyi yaptım ben. Sonunda olan hep bana oldu. "
Ağlamamı durduramıyordum. Birikmişti içimde. Yüreğimi yakan şeyler ilk defa dilime dökülmüştü. Artık susmayacaktım. Dönüp arkaşıma baktım. Nerdeyse ağlayacaktı oda.
" Hadi söylesene Burcu evlendimi ? Kaç tane çocuğu var o kadından ? Söylesene çokmu seviyor Yeliz'i. Yaman abiyle birlikte sende gidiyormusun evlerine ha. Unutmak istiyorum onu artık. Ama olmuyor heryerde o var Burcu . Oğlumu gördünmü o kadar benziyor ki babasına . Şimdi ben nasıl unutacağım onu. Nasıl avutacağım kendimi.
Ben bilmiyor muyum sanıyorsun sen. Oğlum tabiki soracak ilerde . Babam nerde diyecek bana. Peki ben ondan haberi bile olmayan babasının yanına nasıl göndereyim. Evli barklı adamın kapısına nasıl göndereyim Burcu. Ölüyorum ben artık . Dayanamıyorum. Ne istedi benden Burcu? Ne yaptım ki ben ona. "
Burcu daha fazla dayanamadı yanıma gelip sarıldı bana. Bunu beklermiş gibi daha da cok ağladım. Bir anne gibi sırtımı sıvazladı. Üzülmüştü oda bana . Ama artık tutamıyordum bunları içimde.
" Özür dilerim birtanem öyle demek istemedim affet beni. Ağlama lütfen. Kendimi çok suçlu hissediyorum. "
Ağlamam iç çekişlere döndü. Ondan ayrıldım. Yüzüne baktığımda perişan halini gördüm. Galiba biraz fazla tepki vermiştim ve üzmüştüm onu.
" Kusura bakma Burcu fazla tepki verdim. Özür dilerim. Bunlar senin suçun değil. Galiba biraz fazla doldum ben."
Bu zamana kadar sessizce yatan oğlum ağlamaya başladı. Acıkmıştı sanırım. Hemen kucağıma alıp emzirmeye başladım. O kadar hızlı emiyordu ki sanki yıllardır açtı. Belli bir süre sonra emmeyi bırakıp bana baktı. Ve dünyaları vereceğim bir gülümseme gönderdi bana. O an herseyi unuttum işte. Anne olmak buydu sanırım.
Daha sonra kucağımda uyudu. Rahat olsun diye odamıza götürdüm ve beşiğe bıraktım. Biraz kıpırdanıp huzurlu şekilde uyumaya devam etti.
Oğlumu bırakıp. Burcunun yanına gittim. Tam karşısına oturdum. Artık birşeyleri konuşmanın vakti gelmişti sanırım.
" o evlendi demi . Peki ne zaman Burcu"
Sanki söyleyip söykememek arasında kalmış gibi baktı.
" Eğer bu konuşma seni üzecekse konuşmayalım kardeşim. Sen bana bakma saçmaladım işte."
" Hayır konuşalım Burcu. Kalbimin artık ondan ümidi kesmesi gerekiyor."
Dedim kalbim acıyarak.
" Aslında sen gittikten bir ay sonra oda başka bir şehire taşındı. Ama Yamanla hala görüşüyor. Şey nasıl desem"
Uzun süre bekledi . Üzüleceğimi biliyordu. Bu yüzden gerçekleri söylerken zorlanıyordu. Bunlar beni yıkacaktı . En iyi o biliyordu bunu." Söyle Burcu sonuçta bana yapabileceği en kötü şeyi yaptı zaten . Bunları da kaldırabilirim sanırım.
" Evlenmiş Ahu sen gittikten iki ay sonra evlenmiş Yeliz' le. Ama bildiğim kadarıyla apar topar evlendiler hatta Yamanı bile çağırmadı dügününe . Biliyorsun ki en yakın arkadaşı o."
Anladım dercesine salladım başımı. Kalbimdeki küçücük umut kırıntıları da yok olmuştu böylece. Biz diye birşey yoktu. Ve artık hiç olmayacaktı.
" Peki çocuğu varmı şey yani hamile olabilir ?" Alacağım cevap beni korkutuyordu.
" Hayır sanırım yokmuş."Daha fazla konuşmadım onlar hakkında. Yüreğimi yakmaktan başka bir işe yaramıyordu.
" Eee Yaman abi ne yapıyor. İlişkiniz nasıl gidiyor. "
Arkadaşımın yüzünde güller açtı. İsmini bile duymak onu mutlu etmişti. Kıskandım bi an . Yaman abi o kadar güzel seviyordu ki hayran olmamak elde değildi. Onlar bizim gibi değildi. Hep mutlu olacaklardı.
" sürekli çalışıyor. Biliyorsun ev aldı bizim için ona para biriktiriyor. Borcu bitirdiğinde de düğün yapmayı düşünüyoruz. Şimdiden gelinliklere bakıyorum Ahu o kadar heyecanlanıyorum ki anlatamam sana. "
Bizimde böyle güzel hayallerimiz vardı. Ama kader hepsini yerle bir etmişti. Bende evimden bembeyaz bir gelinlikle çıkmak istemiştim fakat o giymeyi hayal ettiğim gelinlik bana kefen olmuştu. Diri diri toprağa gömense sevdiğim adam olmuştu...
