Ahuvah-8

11K 306 50
                                    

"Senin benim odamda ne işin var kızım.  Hemde gelmiş telefonumu açıyorsun. Bırak şunu  "
Yağız'ın sert sesi beni bile korkutmuştu.  Hem o kızda kimdi acaba . Kısa  süren bir sessizlikten sonra karşı taraftan kızın ince sesini zorla duyabildim.
" Şey annen sana çay ve pasta getirmemi istedi.  O yüzden gelmiştim. Birden telefon çalınca da açtım. Kusura bakma bidaha olmaz. "
Kızın kısık sesi sonlara doğru dahada kısılmıştı.
Açıkçası kafama takılan Yağız 'ın annesinin bu kızı bilerek neden gönderdiğiydi. Sonuçta yabancı bir erkeğin odasında ne işi vardı ki?
" Herneyse birdaha Kim gönderirse göndesin odama girme Yeliz. Hele telefonuma hiç dokunma. Şimdi çık odamdan "
Konuşmaları dinlerken gözlerim kocaman oldu. Yelizmiydi yani . Utanmadan birde Yağız'ın odasına girebiliyordu.
Telefondan hışırtılar geldi.
Sonrada da onun etkileyici sesini duydum.
" Alo "
" Alo" diye cevap verdim.
"Ahu sensin misin . Aramana çok sevindim.  Aramazsın diye düşünmüştüm açıkçası. Biraz  önce olanlar içinde üzgünüm."
Yüzümdeki gülümsemeyle onu dinledim.

" Evet benim. Biraz geç vakitte aradım ama rahatsız etmiyorum umarım."
" Saçmalama Ahu araman beni çok mutlu etti. En yakın zamanda da görüşelim istiyorum.  Senin  için ne zaman uygun olur.  "

Keşke bu kadar kolay olabilseydi. Telefonum bile yoktu ki benim. Nasıl görüşecektik. Hem babanem öğrenirse neler olurdu kim bilir.

" Yağız sen benim ailemi tanımıyorsun biliyorum. Böyle bişeyi normal olarak algılamazlar.  Şimdi bile gizli saklı dedemin  telefonundan aradım seni. Yani sadece eğlence amaçlı konuşmak istiyorsan söyle bana. "
İşte vereceği cevap benim hayatımı değiştirecekti. 
"Allah aşkına ne diyosun kızım sen.  Ben öyle herkese mavi boncuk dağıtan bi adam değilim. Sana karşı bişey hissetmesem görüşmeyi bu kadar çok  ister miyim. "

Özür dilerim öyle demek istemedim.  Sadece düşüncelerimi söylemek istedim. Sana güveniyorum. Bu yüzden en kısa zamanda görüşelim.  Ben sana mesaj atarım  olur mu?"

" Tamam olur. Bekliyeceğim seni. Hem seninle konuşmak istediğim şeyler var. Telefonda rahat konuşamayız. "

Kalp atışlarım hızlandı birden. Nazlı nazlı konustum sonra
" Şey ne konuşacağız yani birazcık ipucu versen "
Karşı taraftan gelen erkeksi kahkaha sesi karnımdaki kelebeklerin kanat çırpmasına   neden oldu.
"  Seninle ciddi bir ilişki istiyorum Ahu . Sadece bunu bil eğer sende benim gibi düşünüyorsan bir ömür yanımda olmanı istiyorum. "

Söylediği şeyler beni şaşkına uğratmıştı. Ben de onunla  bir ömür olmak istermiydim?

Kesinlikle evet . Onun beni sevmesini çok isterdim.

" Şeyy  ne  diyeceğimi bilemiyorum.  Sanırım heyecanlandım. Sen benimle gerçekten ciddi  bir ilişki istiyorsan ben hep senin yanında olacağım. "

" Ah be güzelim yarın buluşsak ne olur ki sanki. Ben gece bile nasıl uyuyacağım diye düşünüyorum. Kim bilir kaç gün sonra buluşuruz. "
" Yarın okulum var ama nasıl buluşacağız ki"

" Öğleden sonra seni alayım mı okuldan hem arkadaşında yarın Yamanla çıkacakmış sanırım. "

"Tamam ama benim telefonum yok nasıl ulaşacağız birbirimize ."

" Haklısın güzelim senin bu telefon işinide en yakın zamanda halletmeliyim . Sonuçta sürekli senin sesini duymak istiyorum  ben. Yarın içinde tam 12.00 ' de kapının önüne olurum. Beni çok bekletme olurmu?"

Dedikleriyle birlikte kıkırtıma engel olamadım.

" Bakıyorum da pek hoşunuza gitti Ahu hanım.  Yarın yanımdayken de böyle güzel gülde. O tatlı yanaklarından öpüyüm seni."

" Yaaa Yağız utandırma beni. Benim şimdi kapatmam gerekiyor. Yarın görüşürüz
Şey bide kendine iyi bak iyi geceler. "

" Sanada iyi geceler Ahum öpüyorum o tatlı yanaklarından. "
Telefonu yüzümdeki gülümsemeyle kapattım. Aldığım yere götürüp şarja taktım.
Yatağıma girdim. Uykum kaçmıştı. Sabaha kadar uyuyamadım heyecandan.  Nihayet sabah oldu. Hızlıca elimi yüzümü yıkadım. Okul kıyafetlerimi giydim. Uzun saçlarımı da özenerek ördüm. Şimdi sıra kahvaltıdaydı. Hemen bişeyler hazırlayıp çoktan uyanmış olan babanem ve dedemi  çağırdım.

Kahvaltımı aceleyle yaptım. Bu arada kapı çaldı. Bugün biraz geç kalmıştım. Gelen Burcuydu. Çantamı alarak evden çıktım.

Yol boyunca dün  gece olanları Burcu ' ya anlattım. O da Yaman abiden Yağız hakkında  duyduğu  güzel şeyleri bana anlattı.

Okula gittik. Öglen olana kadar kafamı derslere bile veremedim.  Çoğunda düşüncelere daldım. Ve nihayet saat 12 oldu . Ama dersin bitmesine 10 dakika vardı daha.
Yağız'ın gelmiş olması beni heyecanlandırdı.  10 dakika sanki bana 10 saat gibi uzun geldi bu sürede.   Nihayet zil çaldığında da çantamı alarak hızla aşağı indim.  Kapıdan çıktım . Gözlerim Yağızı aradı. Onu arabasının önünde beklerken buldum. Beni farketmemiş sağa sola bakınıyordu.

Be de hızlı adımlarla yanına yürüdüm. Nihayet beni farketti. Güzel yüzünde bir gülümseme oldu. Aramızda az bir mesafe kaldığında bana doğru yaklaştı ve sarıldı 
Bunu beklemediğim için karşılık bile veremedim ona. Sonra benden ayrılıp . Şaşkın yüzüme baktı.
" Güzelim niye öyle şaşkın şaşkın bakıyorsun. Geceden beri sana sarılmayı hayal ediyorum ben . Hadi bin de gidelim. " diyerek arabayı işaret etti.
Çekinerek ön koltuğa  oturdum.  Oda yerine oturunca araba hareket etti.
" Nereye gidecegiz?"
Bana doğru baktı.
" Başbaşa konuşabileceğimiz güzel biryere götüreceğim seni."

Sessizce başımı salladım. Utanıyordum ondan . Telefondaki kadar rahat olamıyordum karşısında.

Yol boyunca sürekli onu izlemiştim . Oda  bana bakıp durmuştu. Sonunda araba durduğunda camdan dışarıya baktım. Burası cok güzel biryerdi. Heryer yemyesil, ağaçlıktı. Sessiz ve sakin olması insanın ruhunu dinlendiriyordu. Onunla birlikte bende indim.  Bana bakarak

" Eee güzelim beğendinmi burayı"
"Evet Yağız burası çok güzelmiş gerçekten. "

Arabanın arka kapısını açtı ve birkaç poset çıkardı. Ne gerek vardı ki şimdi bunlara.

" Yağız ne gerek vardı bu kadar şeye"

" Ahum olurmu öyle şey seninle başbaşa piknik yapmak istedim. Ne güzel işte akşama kadar beraberiz."

Yağızın yürümesiyle bende onu takip ettim. Elindeki poşetleri yere bıraktı. Bana bakarak konuştu.
" Bundan sonrası sende güzelim şöyle güzelce hazırla da elinden bişeyler yiyim"

Bende gülümseyerek posetin içimdeki bezi yere serdim. Herşeyi düşünmüş getirmişti. Güzelce bir sofra hazırladım ve köşesine oturdum. Yağız da tam karşımdaydı. Kocaman gülümsedi.
" Ahum neden en uzağa oturdun. Yanıma gelsene."
Bende bunu bekliyormuş gibi hemen yanına oturdum. Yanında küçücük kalan bedenimi kollarıyla sımsıkı sardı. Yanağıma küçük bir öpücük bıraktı.

Vücudumdaki tüm kan yanaklarıma toplanmış gibi yanaklarım yanmaya başladı.  Benim kızarmam onu daha da keyiflendirdi
"  Utanıyorum sürekli öpme beni "
" Senin şu utanmana bayılıyorum ya. Hem bunlar daha neki . Sadece sarılıyorum. Sen benim yanımda daha çook utanacaksın sevgilim. " dedi

" Sevgilim mi? " dedim bende nazlı nazlı . Yani sevgiliydik artık.
" Evet sevgilim. Hoşuna mı gitti sana böyle seslenmem."
Utana sıkıla konuştum bende.
" yok yani evet  aslında hoşuma gitti. "  cümlemi bitirir bitirmez beni göğsüne doğru çekti.  Başımın üzerine uzun bir öpücük kondurdu.
"  Ah be sevgilim ben senin bu tatlı hallerinle ne yapacağım. Sürekli sevip öpmek istiyorum seni."

AHUVAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin