"Abla dinle beni az.Tabi bu denilenlere inanmadım . Ama birkaç saat önce komşunun oğlu senin torunun biriyle sarılırken fotoğrafını gösterince mecburen inandım. Meraklanmadım desem yalan olur.
Merakımdan da koşarak geldim. Düğün ne zaman diye. Malûm bu kadar dedikodudan sonrada bir düğün şart tabi. "
****************
Babanem bana baktı. Bu bakış hiçte iyiye işaret bir bakış değildi. Vücudumun titrediğini hissettim. Lanet olsun Yağızla beni görmüşlerdi. Ve bu tüm mahalleye yayılmıştı.
Şuan sadece kaçmak istedim. Bu evden kaçıp kimsenin olmadığı bir yere saklanmak . Ben hala ayakta dikilirken kadın kalktı ve evden ayrıldı. Bense donmuş gibiydim. Hiç bir tepki veremiyordum. Kapının örtülmesiyle irkildim. Aniden saçımın çekilmesiyle çığlık attım. Babanemin gözü dönmüş gibiydi.
" Açıkla bunu bana çabuk. Ne haltlar yedin sen haa !"
Ağlamaktan konuşamıyordum. Buda onun dahada sinirlenmesine neden oluyordu. Daha çok asıldı saçıma . Saçlarımın koptuğunu hissettim.
" Seni gebertmeden konuş . Yoksa elimde kalacaksın. Kiminle gezip tozdunda namusumuzu iki paralık ettin. Nasıl bakacağız biz milletin yüzüne. "
" Yapma babanne yemin ederim kötü bişey yapmadım ben. Saçımı bırak ne olur. Çok acıyor. " hem ağlayıp hem konuşuyordum.
Dediklerimi dinlemedi bile . Gözlerinde sadece nefret vardı bana karşı.
Aniden gülmeye başladı .
" Kötü bişey yapmadın demek. Kimi kandırıyorsun sen. Okula gidiyorum diye onun yanına gidiyordun demek. Biz seni okula gidiyor sanarken sen orda burda orospuluk yapıyorsun ha . Aynı annen gibi namussuzsun sende. Gör bakalım sana neler yapacağım ben. Okula gitmek falan yok artık sana. "
Ellerini saçlarımdan çekti. Fırlatırcasına bıraktı beni. Daha fazla dayanamayan güçsüz bedenim yere doğru süzüldü. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Herşey bitmişti artık. Tek umudum Yağız'ın gelip beni kurtarmasıydı. İçimden dua ettim defalarca. Allah'ım nolur kurtar beni burdan diye.
Saatler geçmesine rağmen yerimden kalkamadım. Sanki tüm gücüm çekilmişti vücudumdan.
Babannem elindekini görünce umutlarımın tamamen yıkıldığını hissettim . Elinde Yağız'ın bana aldığı telefonu tutuyordu.
Böylelikle tek çıkış kapımda yüzüme kapandı.
" Demek bizden gizli telefonun da var . Ne yaptında aldı bu telefonu söyle hadi. Koynuna girdin demi. Kandırdı kesin seni evleneceğiz diye sende koşarak girdin yatağına kesin. Sana baktıkça anneni görüyorum biliyormusun. Oda senin gibi zavallıydı. Şimdi defol git odana gözüm görmesin seni."
" Kendimi savunacak tek bir kelimem bile yoktu. Ne dersem diyim inanmayacaktı bana. Herşey boştu benim için. Aklımda sadece Yağıza ulaşmak vardı.
Hala olduğum yerden kıpırdamazken. Babannem kolumdan tuttu ve çekiştirerek odama götürmeye başladı. Odaya vardığımızda kapıyı actı ve beni içeri savurdu. Ne olduğunu anlamadan dizlerimin üstüne düştüm. Dizlerimin ağrısı kalbiminkini geçemedi. Ardından kilit sesini duydum . İlk defa bu kadar zordu bu odada olmak. Bir zamanlar kaçıp herşeyden saklandığım bu oda şimdi koca bir yalnızlıktan ibaretti. Uzun süre olduğum yerden kalkamadım. Daha sonra olduğum yere uzandım. Kafamı yere koymamla birlikte. Saçlarımın diplerindeki ağrı kendini belli etti. Cenin pozisyonunda uzun süre yattım. Gözlerimi kapattım ve herşeyin hayal olduğunu düşünerek uyudum. Uyuyacaktım ve sabah kalktıgımda herşey bir rüya olacaktı.
Ezan sesiyle birlikte gözlerimi açtım. Dün yattığım yerden yavaşça doğruldum. Tüm vücudumun ağrımasını umursamadan aynanın önüne geçtim.
Kendimi görüntüme acıdım. Yolunmuş saçlarım kıpkırmızı gözlerimle berbat görünüyordum. O anda kilit sesi duydum ve o içeri girdi.
Elindeki birkaç parça kıyafeti bana doğru attı. Ve herzamanki gibi acımasızca konuşmaya başladı.
" Hazırlan bugün akşam seni istemeye gelecekler. Bu senin son şansın haberin olsun. "
Gözlerim parladı o an Yağız dı kesin gelecek kişi. Kapının kapanmasıyla birlikte yüzümdeki gülümseme büyüdü. Getirdiği elbiseye baktım uzunca bir süre . Çok güzeldi. Yağız'ın karşına cok güzel bir şekilde çıkmalıydım. Heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum . Bir an önce akşam olsun istedim. Hayal kurarak uzandım yatağımın üstünde üstünde. Nihayet hava kararmaya başladığında. Hazırlanmaya başladım. Sanki dün hiç birşey olmamış gibi saçlarımı özenle taradım ve şekil verdim. Babanemin getirdiği kırmızı elbiseyi de üzerime geçirdim.
