Ahuvah-14

9.9K 286 7
                                    

Ahh be güzelim bu geceden sonra senden nasıl ayrı kalacağım ben. Kollarımda uyutmuşken seni nasıl ayrılacağım gül yüzünden . Kokunu kokuma katmışken her gece nasıl ayrı yatacağım senden. Yaktın beni küçük cadı

***********

Yatakta hareket etmeye çalıştım. Ama bişey buna engel oluyordu. Biran önce kalkıp tuvalete gitmeliydim. Belimdeki kolla birlikte gözlerimi açtım. Sokak lambalarının işığı hafif aydınlatmıştı odayı . Bulunduğum yere bakmaya başladığımda benim için. Odamda olmadığımı hatırladım. Yağız'ın odasındaydım. Belimdeki koldan kurtulmak için hareket ettim. Fakat öyle sıkı sarmıştı ki belimi kımıldayamıyordum resmen. Son çare onu uyandırmaktı. Ellerimi yüzüne çıkardım ve sakallarına dokundum. Fısıldayarak adını söylemeye başladım

" Yağız sevgilim uyan lütfen"

Birkaç seslenişten sonra hemen gözlerini açtı. Uykusu fazlasıyla hafifti kısık bir sesle bile duymuştu beni. Ne olduğunu anlamamıştı. Ne olduğunu anlamadığından yüzüme baktı.
" Ne oldu yavrum. Bişeye mi ihtiyacın var. "
Dedi uykudan yeni uyandığını belli eden ses tonuyla. Utanarak konuşmaya başladım.
" Kolunu üzerime atmışsın bende çişim gelince uyandırmak zorunda kaldım. Özür dilerim uykunu da böldüm. "
Dedim mahcuça  dediklerim onu güldürdü.. kollarımı belimden çekti.
" Eee hadi güzelim işini hallet hemen gel. Banyoyu kullanabilirsin "

Onun  dedikleriyke hemen banyoya koştum.  İhtiyacımı giderdikten sonra utanarak  çıktım banyodan. Yağız da sırtını  yatak başlığına yaşlanmış beni bekliyordu. Yanaklarımın yandığını hissettim. Resmen adamı çişim var diye uyandırmıştım.
Yavaş adımlarla yürüdüm yatağa. Yağız'ın yanına oturdum. Onun da uyanmasına sebep olmuştum.

Belimden tutup göğsüne yasladı beni. O an huzurun onun göğsünde olduğunu birkez daha anladım. Saçlarıma defalarca  öpücük kondurdu. Şuan kızına şefkat gösteren bir baba gibiydi .

" Okulun ne zaman bitiyor kurban olduğum.  Daha ne kadar ayrı kalacağız. Ben senin kokun olmadan uyuyamam artık."

Dedikleri beni fazlasıyla utandırırken o resmen sırıtıyordu.
" Daha çok var biliyorsun Yağız.  Hem babannem ve dedem beni sana verirmi bilmiyorum. Annenle pek anlaşamıyorlar. Belki bu yüzden annende istemez beni. "
Düşüncelerimi açıkça dile getiriyordum artık .
" Yavrum vermezlerse kaçırırım seni. Hem gelmezmisin benimle. İstemezmisin bir yuva kuralım. Ölene kadar karım ol."

Dedikleri beni düşündürdü. Herşeyi arkamda bırakabilir miydim. Beni büyüten insanlara ihanet etmiş olurdum o zaman. Aklım bu düşüncelerimi onaylarken kalbim tam tersi için atıyordu. Benim hangisini dinleyeceğim ise tam bir muammaydı.
Yanaklarımdaki ellerle gerçek dünyaya döndüm. Yağız bana doğru eğilmiş aklımdan geçenleri anlamak ister gibi yüzüme bakıyordu .

" Benim sevgilimi bu kadar düşündüren şey neymiş bakalım.

" Şey sevgilim evlenmemizi istemezlerse kaçırırım seni dedin ya onu düşünüyordum. Beni annem bile ortada bırakmışken onlar baktı büyüttü. Bunu onlara nasıl yaparım ben. Hem büyüklerin rızası olmayan işten hayır gelirmi.  "

Ellerini aniden çekti yüzümden. Gülümserken kıvrılan dudakları düz bir çizgi halini aldı. Dediklerimin onu kırmış olabileceği kalbimde bir ağrı oluşturdu. O an dediklerime lanet ettim.

Bana yakın olan koca bedeninin gerildiğini hissettim. Daha sonra koca bir soğukluk hissettim. Bunun sebebi benden uzaklaşmasıydı sanırım. Onsuz hep üşüyordum ben. Sürekli gözünü benden ayırmayan sevgilim yüzüme bile bakmadı o an.

" Yağız özür dilerim öyle demek istemedim. " dedim can havliyle. Onun bana yüzünü çevirmesi beni korkutmuştu.

" Ne demek istediğini gayet güzel duydum Ahu. Şimdi uyuyalım sabah erken kalkıp seni evine bırakacağım.  "
Lanet olsun onu kırmıştım işte . Bana değerli hissettiren tek insanı da kaybetme korkusu vücudumu buz kestirdi. Şu koca evin duvarları üstüme yıkıldı sanki. Yağız hemen arkasını dönüp benden uzak köşeye yattı.
Aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve arkasından sarıldım. Burnumu boynuna doğru yaklaştırıp güzel kokusuyla sakinleşmek istedim.
" Sevgilim çok özür dilerim sen benim için herşeyden değerlisin. Lütfen böyle yapma. Senin için herşeyi yaparım ben. Beni bırakma nolur. "
Dedim ağlamaklı sesimle . Elimi kalbinin üstüne koydum. Onu hissetmek istiyordum. Ama yine hiç tepki vermedi. Nerdeyse 15 dakika bu şekilde sessizce yattık. Daha sonra onun güzel sesini duydum.
" Söylesene Ahu ilk zorlukta beni bırakacakmısın . Ben seninle onca hayal kurarken sen beni hiç mi sayacaksın. Ben senin için herkesi karşıma alırım kızım . Eğer ki birini seviyorsan kimse önünde duramaz . Yok eğer sevmiyorsan da ilk zorlukta onu arkanda bırakırsın. Şimdi sana soruyorum benimle herşeye varmısın?
Karşımıza kim çıkarsa çıksın elimi sımsıkı  tutarmısın."
  Bana dönmeden konuşmuştu. Elim hala onun kalbinde yatıyorduk. Ve benden bir cevap bekliyordu. Benimse cevabım baştan belliydi.
" Seni seviyorum Yağız.  Seninle herşeye varım. Beni hiç bırakma. Söylediklerim için çok pişmanım. Sen böyle yapınca kendini kimsesiz hissediyorum. Beni kimsesiz bırakma"
Cümlemin sonuna doğru sesim kısıldı. Daha fazla kendimi tutamadım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
Ben ağladıkça Yağız'ın  bedeni gerildi.  Daha fazla dayanamayarak hızla bana dönüp sarıldı. Bunu yapmasıyla benim ağlamam daha da arttı. Beni kendinden ayırıp yanaklarımı öptü. Gözyaşlarımı sildi. Fakat sildiği yaşların  yerine hemen yenileri düştü.

" Ağlama be kızım . Böyle  yaparak beni öldürmek mi istiyorsun. Kıyamıyorum lan sana. Hadi ağlama  güzelim. Tamam bak yanındayım. Hiç bırakmayacağım seni."

Sanki küçük bir çocuğu ikna etmeye çalışır gibiydi sesi .  Dedikleriyle birlikte ağlamam azaldı. Yerini koca bir kuzur aldı. Onun bedenine sokulup sessizce yattım.
Bu gece onun benim herşeyim olduğunu anladığım ilk geceydi.



AHUVAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin