Önceki bölümde birkaç değişiklik yaptım . Ahu' nun dilinden lise son sınıftaki yaşadıkları anlatılıyor. Kafanız karışmasın canlarımmm 🥰🥰🥰🥰🥰
Burcu ' nun ısrarıyla Yaman abinin bizi beklediği yere doğru Yürümeye başladık. Yaklaşık 20 dakikanın sonunda nihayet dediği parka geldik.
Parkın girişinde duran siyah arabanın önünde bizi bekleyen Yaman abiyi gördüm. Yaslandığı yerden doğrulup bize doğru geldi. Gerçekten yakışıklı bi adamdı Yaman abi . Uzun boylu , esmerdi. Bizden fazlasıyla büyük olduğu yanaklarındaki sakallardan fazlasıyla belliydi.
Onun be kadar güvenilir ve sözünün eri olduğunu herkes bilirdi mahallede. Her ne kadar sert görünse de , aslında yüzündeki sert ifade insanı korkutmaktan çok güven verirdi.
Karşımızda durdu. Burcu' nun gözlerinin içine bakarak elini uzattı.
" Merhaba Burcu beni kırmayıp geldiğin cok teşekkür ederim " seninle konuşmak istediğim şeyler var"
Beni yeni görmüş gibi Burcu'nun elini nihayet bırakıp bana döndü
" Sana da merhaba Ahuydu ismin değilmi. "
" Merhaba , şeyy evet Ahu ismim"
Tekrar Burcuya doğru döndü . Konuşmaya başladı.
" Nereye gitmek istersin. Burası tenha biryer ama yinede gören falan olabilir seni zor durumda bırakmak istemem. "
Düşüncesi brni bile büyülerken , Konuşmayan Burcu ' ya baktım . Aptal aşık gibi adamın yüzüne bakıyordu. Daha fazla dayanamadım. Koluna hafifçe vurdum. Rüyadan uyanmış gibi kendine geldi.
" Şşe- şey aslında farketmez benim için "
Kesinlikle kendinde değildi bu kız. Ne saçmalıyordu böyle. Ona bakıp kıkırdadım sadece . Resmen onun yanında heyecanlanmıştı. Ondan etkilendiğini şuan yanındaki herkes anlayabilirdi.
Burcuyla bakışmamızı Yaman abinin telefon sesi böldü. Yaman abi bizden müsade ister gibi baş işaretiyle yanımızdan ayrıldı.
Onun yanımızdan ayrılmasını fırsat bilerek gülmeye başladım. Kızarmış yanaklarıyla beni susturmaya çalıştı.
Birkaç dakikanın ardından Yaman Abi geldi.
" Kusura bakma işle ilgiliydi. Arkadaşımın güzel bir kafesi var . Oraya gidelim mi . Hem rahat rahat konusuruz . Hemde bişeyler içeriz."
" Tamam olur tabi gidelim"
Arabaya doğru yürürken onların ne kadar da yakıştığını ve bu ortamda fazlalık olduğumu düşündüm. Kafede başka bir masaya oturup bişeyler içerdim bende. Hem onlarda rahatça konuşurlardı. Evet kesinlikle böyle olmalıydı.
İştee Yaman abinin dediği yere gelmiştik. Arabadan indik. Güzel kocaman bir bahçesi olan bu mekan gerçekten mükemmeldi. İçeri doğru giren arkadaşını takip ettim.
İçeri girdiğimizde tanıdık bir yüz bizi karşıladı. Nerden hatırlıyorum diye düşünürken , onu mahallede Yaman abiyle gördügüm aklıma geldi. Demekki bizim mahalleden di.
Yaman abiyle erkekçe selamlaştılar. Burcu' yu gördüğünde ise çarpık bir şekilde gülümseyip Yaman abiye göz kırptı. Nihayet gözleri beni bulduğunda yüzünde bir afallama gördüm . Sanki beni burda görmek onu şaşırtmış gibiydi.
Gözlerini benden çekti. Baş selamıyla ikimizide selamladı.
" Hoşgeldiniz kızlar ben Yağız " ağzımın içinde hoş bulduk diyebildim sadece.
Fazlasıyla kalabalık olan kafede köşede bulunan masaya doğru ilerletti bizi. Masanın yanına geldiğimizde
" Yaman abi ben başka masada otursam daha iyi olur. Hem siz rahatça konuşun hemde ben rahatça bişeyler içeyim. "
" Olurmu öyle şey Ahu tek başına oturma hem neden rahatsız olalım ki"
Adının yağız olduğunu öğrendiğim çocuk konuşmaya başladı.
" Evet kardeşim kız doğru söylüyor. Biz başka masada bişeyler içeriz. Siz rahatça konuşun. "
İlerdeki boş masaya doğru yürüdüm ve oturdum. Oda karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Yaman abiyle aynı yaşlarda gibiydi. Yakışıklıydı. Kahverengi gözleri insanı büyüleyecek gibi bakıyordu sanki.
İlerdeki garsonu el işaretiyle yanına çağırdı. Garson çocuk yanımıza geldi .Yağız bana bakarak "Ne içmek istersin?
" Kola alabilirim "
Garsona dönerek " Duydun koçum bi çay bi kola getir bize, yanına da bikaç kurabiye falan getir. "
Tamam abi diyerek uzaklaştı çocuk. Ben giden garsona bakarken onun gözlerinin üzerimde olduğunu hissettim. Ona doğru döndüğümde beni incelediğini gördüm. Yanaklarım yanmaya başladı .
" Ahu kaç yaşındasın sen"
" 18 yaşındayım. Sen kaç yaşındasın ?"
O kadar güzel gülümsedi ki kalbimin hızla attığını hissettim.
" Ah be Ahu senden çok büyüğüm. 24 yaşındayım ."
Aramızda bir suskunluk oldu . Bu sırada garson çocuk siparişleri getirdi. Masaya koydu malzemeleri benim gözümse tepsisindeki bir dilim pastada kaldı.
O kadar lezzetli görünüyordu ki. Yağız garson çocuğun duyabileceği şekilde bişeyler fısıldadı.
Çocuk masadan ayrıldı. Benim aklımda hala pasta da kaldı.
Kolamı içmeye başladım. Tam bu arada masaya koca bir dilim pasta bırakıldı. Neredeyse mutluluktan ölecektim şuan. Hemen çatalımı alıp pastayı yemeye başladım. Pastayı bitiremeden doymuştum. Kafamı kaldırdığımda gülümseyerek bana bakan Yağız'ı gördüm. Aman Allahım rezil olmuştum çocuğa.
Kafamı bir yere gömebilseydim keşke.
