Saçlarımı okşadı uzunca bir süre . Onun kadını olmak için sabırsızlanıyorum artık. Her sabah yanında uyanmak nede güzel olurdu kim bilir. Hayal ettiğim günler yankındı. Biliyordum ki onun yanı cennetti bana.
******************
Saate baktığımda okul çıkış saatinin geldiğini anladım. Artık sevgilimden ayrılıp eve gitmeliydim. Yağızla birlikte arabaya bindim. Beni mahallenin yakınında indirdi.
Bende koşturarak eve gittim. Üzerimi değiştirip mutfağa girdim. Gördüklerim şaşırmama neden oldu . Babannem ilk defa yemekleri ben gelmeden yapmıştı. Şuan boynuna sarılıp o pamuk yanaklarından öpmek geldi içimden. Fakat biliyordum ki bunu yapmama izin vermezdi. En son ne zaman sarıldığını bile hatırlamazdım resmen.
Kafamı kaldırmamla birlikte onu gördüm. Düz ifadesiyle doğrudan bana bakıyordu.
" Bugün yemekleri ben yaptım diye hemen şımarma. Sadece bugünlük böyle. Görevlerini unutma. Diğer kızlar gibi aklın bin karış havada bu sıralar. Kendine çeki düzen ver yolsa ben yapacağımı bilirim. Şimdi git ekmek al"Ağlamamak için o kadar zor duruyordum ki. O kapıdan çıktığı anda gözyaşlarımı serbest bıraktım. Sakinleştiğimde odama çıkıp cüzdanımı aldım. Hızlıca evden çıkıp bakkala doğru yürüdüm. Birkaç dakikalık yürüyüşten sonra nihayet bakkala gelmiştim. Remzi amcadan 2 tane ekmek alıp çıktım. Birkaç adım atmıştım ki birinin bana seslendiğini duydum.
Arkama döndüm ve onu gördüm. Bu Yağız'ın annesiydi . Sanırım Yağız annesine benden bahsetmişti. O kadar kötü şeyden sonra yinede gülümsedim. Birkaç adımla hemen yanına gittim. Fakat o beni hiçte mutlu bir şekilde karşılamadı. Kalbimin sıkıştığını hissettim. İyi gitmeyen birşeyler vardı.
" Seninle konuşmam gereken bişey var. Şurdaki parkta birazcık konuşalım. "
Aklım hala evdeyken birde bu çıkmıştı işte. Mecburen kabul ettim . Parka gittik ve bir banka oturduk. Emine teyze sabırsızca lafa girdi.
" Bak kızım Yağız bana birşeylerden bahsetti . Tahmin ediyorsundur zaten. Fakat benim bu işe onayım yok. Siz ikinizde gençsiniz doğruyu yanlışı ayırt edemiyorsunuz.
Ben sizin bir büyüğünüzüm ve benim onayım yok. Hem sizin aranızda kaç yaş var. İdare edebilecekmisiniz . Evlilik böyle sağda solda oynaşmaya benzemez. Yol yakınken vazgeç olmaz sizden kızım. Oğlumun başını yakma. "Kurduğu her cümle içimdeki umutları yavaş yavaş azalttı. Yinede pes etmedim. Kendimin bile zor duyduğu bşr sesle konuştum.
" Ben Yağızı çok seviyorum . Yemin ederim geçici bişey değil. Ömrümün sonuna kadar seveceğim onu. Hem oda seviyor beni."
" Ne laftan anlamaz şeysin sen . Oğlumun yanına bile yakışmıyorsun. Daha neyin inadı bu. Annen babanın başını yaktı. Sende benim oğlumun başını mı yakacaksın ha. O şimdi seni seviyor ama ilerde birgün gönlü geçecek o zaman ne yapacaksın. "
Ben annem değilim diye bağırmak istedim. Ama yapabildiğim tek şey susmak oldu.
Yavaşça elime uzandı ve tuttu. Sanırım üzülmüştü bana.
" Bak yavrum ben anneyim oğlumu göz göre göre ateşe nasıl atayım ben . Mutlu olamazsınız siz. Yalvarırım oğlumu bırak. Oda yoluna baksın. Sende yoluna bak.
Seni üzdüğüm için özür dilerim ama anne olunca beni anlayacaksın. "
Dedi ve beni orda bırakarak gitti. Banka yıkıldı bedenim .Sanırım mutlu olmak bana haramdı. O bankta ne kadar oturdum onu bile hatırlamıyorum. Gözlerim kızarana kadar ağladım. Tam mutlu oldum derken yine herşey alt üst olmuştu.