Ahuvah-21

10K 303 27
                                    

Sadece sokak lambasının aydınlattığı sokakta benden başka kimse yoktu. Tüm ışıklar kapanmış herkes uyumuştu sanırım. Duyduğum köpek sesiyle birlikte irkildim. Boş sokakta yankılanan  sesler beni daha da korkuttu. Nerseyse 5 dakika sonra okulun önüne varmış olacaktım. Peki ya sonrası , o zaman ne olacaktı. Yol boyunca içimden dua ettim. Yağız'ın gelmiş olması için.
Nihayet okulu gördüğümde adımlarımı hızlandırdım. Etrafta benden başka kimsenin olmamasıyla tüm umutlarım yerle bir oldu. Önümdeki banka oturdum. Onu burda bekleyecektim.  Gelirdi o biliyordum ben. Kesin önemli bir işi vardı ve mesajımı görmemişti.
Nerdeyse bir saat bekledim olduğum  yerde. Fakat ne gelen nede giden vardı. Umutlarımın yıkıldığını hissettim. Belkide korkmuştu.  Pişman olmuştu verdiği sözlerden. Düşündüklerimle birlikte nerdeyse ağlayacaktım. Kucagımdaki küçük çantaya daha da sarıldım.

Tam bu sırada karşıda bir gölge gördüm. Hızla ayağa kalktım. Yağız'ın gelmiş olma ihtimali mutlu olmama sebep olurken.  Başkası olabileceği düşüncesi de yüreğime korku tohumlarını ekti.
Yaklaştıkça gelen kişinin yağız olmadığını anladım. Gelen kişi yabancı da değildi . Yaman abiydi bu. Korkum yerini güven duygusuna bırakırken. Oda oturduğum bankın tam karşısına dikildi.
" Baldız bu saate tek başına buraya gelinirmi korkuttun bizi . Burcu da gelecekti zor ikna ettim onu da.
Ha bu arada beni Yağız gönderdi mesajını yeni görmüş. Nerdeyse kafayı yiyecekti.  Annesini hastahaneye götürmüş o yüzden de  görmemiş mesajını. Görür görmezde çıkmış hastahaneden .Yalnız başına kalma diye de yanına geldim işte. Seninle Yağızı bekleyeceğiz artık." Diyerek yanımdaki boşluğa oturdu.
Abim olarak hisettirdi bana. Sanki herşeyden koruyabilecek gibiydi beni.
" Sağol abi. Seni de gece gece yordum affet beni. " dedim çekinerek 

" Valla alınıyorum bak . Bide abi diyorsun.  Bugün yanınızda olmayacaksam ne zaman yanınızda olacağım. Birdaha duymayım olurmu. "
Dedi .
Daha sonrasında hiç konusmadık. Sessizce Yağız'ın  gelmesini bekledik.
Nerseyse 45 dakika sonra karşıdan bir araba bize doğru yaklaştı. Gözlerimi alan farlarla birlikte elimi gözüme tuttum. Elimi çektiğimde  arabadan inen yağızı gördüm.  Kucağımdaki  çantayı banka bıraktım. Koşarak Yağız'ın  yanına gittim ve sarıldım.  Oda hemen kollarını sardı bedenime. İşte şimdi yuvamdaydım. Sanki bu anı bekliyormuşçasına ağlamaya başladım.
Arkadan Yaman abinin  öksürük sesini duymamla birlikte ayrıldım kollarından.

" Kardeşim ben eve geçiyorum sen geldin benim işim bitti. Baldızı sana emanet ediyorum. Kendinize iyi bakın " diyerek yanımızdan ayrıldı.
Yağızsa sadece güldü.
" Sen arabaya geç sevgilim ben çantanı alıp gelirim . Herseyi anlat bakalım. Bu saatte burda ne işin var. Hem günlerdir sana ulaşamıyorum. "

Dedigini yaparak arabaya bindim. Hemen ardımdan oda elindeki sırt çantasıyla yanıma geldi.  Çantamı arka koltuklara bıraktı. Sonrasında ise beni kolumdan tutup kucağına çekti. Şimdi kucağında yan şekilde oturuyordum. Hemen ardından da yumuşak dudaklarını dudaklarımın üstünde hissettim. Hem saçlarımı okşuyor hemde öpüyordu. Bende acemice dudaklarımı hareket ettirdim. Yağız bu yaptığıma şaşırmış olmalı ki kapalı olan gözlerini açtı. Bu olanlar beni fazlasıyla utandırsa da dudaklarımı ayırmadım.  Sanki sadece onun nefesinde soluklanabiliyor  gibiydim. Dudağımı ısırmasıyla ayrıldım ondan. Nefes nefese alnını alnıma dayadı. Elimi tam kalbinin üstüne koydum. Hızla atan kalbini hissetmemle birlikte yüzümde kocaman bir  gülümseme oldu. Demekki oda benim kadar heyecanlanıyordu.

" Hadi güzelim neler oldu anlat bana. Anlat ki seni böyle üzenlere günlerini  göstereyim. "
Bu olanları gözlerinin içine bakarak anlatabilecek gibi hissetmiyordum kendimi. Kafamı geniş  göğsüne gömdüm.
" Seninle son buluştuğumuz gün fotoğrafımızı çekmişler. Eve gittiğimde Fatma abla bizdeydi. Mahallede bizi görenlerin çıkardığı dedikoduları duymuş. Tabi gelip babaneme anlattı. Biliyorsun ki buna hiçte iyi bir tepki vermedi."

AHUVAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin