Ahuvah-11

11.1K 322 20
                                    

Medya ====> Ahmet

Misafirimizi daha fazla bekletmeden sofrayı hazırladım. Çağırmak için odaya gittiğimde gördüğüm şey beni gülümsetti. Adının Ahmet olduğunu öğrendiğim adam oğlumu sanki kırılacak bir eşya gibi tutuyordu. Oda meraklı gözlerini kocaman açmış bakıyordu. Bu arada bir acı yüreğimi kavurdu. Bu sahneyi onunla yaşamak için nelerimi vermezdim ki.
Onun tüm zamanlarında yanında olması gerekirken oğlu olduğundan bile haberi yoktu. Ama bu kesinlikle benim suçum değildi.
O oğlumun tırnağını bile haketmiyordu. Bunu bana öyle bir ispatlamıştı ki. Bizi kimsesiz bırakmıştı acımasız insanların eline. Zaten bunu fırsat bilen herkeste ezmişti beni ayaklarının altında. Belki dedim aklımdan, babam yaşasaydı böyle ortada kalmazdım.

Hala kapıda dikilirken ağlama sesiyle birlikte kendime geldim. Hızla oğluma doğru yürüdüm. Ahmetin kucağından aldım onu. Sırtını okşamaya başladım. Neden ağlıyordu ki şimdi.
" Kızım acıktı sanırım. Doyur sen bebeğinin karnını "
Benim bişey bilmediğimi yumuşak bir dille bana anlattı.
" Tamam abla yemek hazır siz mutfağa geçin. Yemeğe başlayın. Bende birazdan gelirim. "

" Tamam yavrum hemen gel sende"

Kafamı aşağı yukarı salladım. Odama doğru yürüdüm . Odama girip yatağıma oturdum. Oğlum birazcık sakinleşmişti. Göğüsümü açıp bebeğimi doyurmaya başladım. Nefes almadan emen bebeğim ne kadar sorumsuz olduğumu gözler önüne serdi.
Gözlerim doldu. Hiç acıkmış olabileceği aklıma gelmemişti. Artık onu hiç ihmal etmeyecektim . Doyduğunu belli edercesine minik dudakları göğsümden ayrıldı.
Eğildim ve minicik burnuna öpücük kondurdum. Dudağının kenarıyla gülümsedi. Keyfi yerine gelmişti işte.

Bende istemsizce gülümsedim.
" Annem sen doydun mu ? Birde gülümsüyorsun öylemi bitanem. Kurban olurum ben sana "

Onunla konuşmayı o kadar çok seviyordum ki. Yüzüme öyle masumca baktıkça kalbim yerinen çıkacak gibi oluyordu.

Altını kontrol edip kucağıma aldım Eymen 'i ve daha fazla bekletmeden mutfağa gittim.
Sevgi abla beni görünce konuşmaya başladı.
" Kızım ben karnımı doyurdum. Yakışıklımı bana verde sende rahatça ye yemeğini. "

Onu onaylayarak Sevgi ablaya verdim oğlumu. Sonrasında kendime de yemek koyarak Ahmetin karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdum. O hala yemek yemeye devam ediyordu. Sürekli bana bakması da utanmama sebep oluyordu. Yemeğime devam ederken onun kalın ve tok sesini duydum.

" Böyle gelmem pek uygun olmadı kusura bakma Ahu. Ama merak ettim sizi. Hastahaneden çıkarken pek iyi değildin. Sevgi ablaya da sordum . İyi olduğunuzu söyledi. Yine de gelip görmek istedim. Hem yakışıklıya küçük de bir hediye alayım dedim."

Dedikleri beni hem utandırdı hemde gülümsetti. Beni düşünen birilerinin olması mutlu ediyordu sanırım.

" Çok düşüncelisin teşekkür ederim. Sevgi abla çok iyi biri olduğundan bahsetmişti. Hediye içinde ayriyeten teşekkür ederim. Mahçup ettin beni "
Daha sonra tatlılarımızı yedik ve sohbet ederek zamanımızı geçirdik. Tanıdıkça ne kadar iyi bir insan olduğunu dahada iyi anladım. Sürekli Eymeni kucağına alıp sevdi. Oğlumda kucağında huzurluca uykuya daldı. Yeni beşiğine yatırdı oğlumu.
Sürekli gözümün önüne o geldi. Sanki karşımda hep o varmış gibi izledim ikisini.
Ama biliyordum ki imkansızdı artık.

Ahmet müsade isteyerek kalktı. Telefonuma da numarasını kaydedilip. İhtiyacım olduğunda aramamı söyledi. Daha sonrada iyi akşamlar dileyip gitti. Saate baktığımda fazlasıyla geç olduğunu gördüm. Sevgi abla esneyerek odasına gitti. Bende odamda  uyuyan oğlumun yanına gittim. Mışıl mışıl uyuyordu bebeğim. Keşke bende onun kadar huzurlu uyuyabilseydim diye düşündüm.
Odamdaki küçük ve eski dolabı açtım. Pijamalarımı çıkardım ve hızlıca üzerimi değiştirdim.
Ağrıyan ayaklarımla birlikte yatağımın üzerine uzandım.

20 yaşında olamama rağmen çok şey görmüştüm ben. İhaneti ,hayal kırıklığını ve çaresizliği hep bir arada yaşamıştım. Çok değil bundan nerdeyse 7 ay öncesine kadar dünya kadar insanın içinde  yapayalnızdım.

                      **************

                        GEÇMİŞ

Yağızla sevgili olalı iki ay olmuştu. Biz bu zamanda beş altı kez buluşmuştuk. Bazı geceler sabaha kadar gizli gizli telefonda  bile konuşmuştuk hatta. Bu gecede onunla konuşmak için dedemlerin uyumasını bekliyordum. Onların telefondan bile haberi yoktu. Yakalanmamak için geç saatlerde ancak konuşabiliyorduk. Kafamı kaldırıp saate baktım. 22.16 yı gösteriyordu. Birazdan yatarlardı.

Dediğim gibi de oldu. Dedem ve babanem beş dakika sonra odalarına gittiler. Bende hemen odama girdim ve kapıydı örttüm. Kapı arkasında bulunan anahtarla da kapıyı kilitledim.

Babanemin duyması beni fazlasıyla korkutuyordu. Pijamalarımı giydim. Yatağımın altına sakladığım telefonumu aldım.

Sabırsızca aradım Yağızı. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra açıldı.

"Sevgilimmm bende seni bekliyordum  "

Nihayet onun güzel sesini duymuştum. Onun sesi bana huzur veriyordu.

" Yağız dedemler ancak bu saate uyuyor. Onlar uyumadan arayamıyorum biliyorsun. "

Dedim kısık sesle
" Biliyorum güzelim. Ama bende sürekli sesini duymak istiyorum . Napıyım özlüyorum seni. "
Yine tatlı tatlı konuşup kalbimi sıcacık yapıyordu.

" Bende özlüyorum seni . Sürekli konuşmak görüşmek istiyorum ama  malesef "
Dedim üzgünce

" Güzelim böyle konuşup beni üzme . Hem sana bir sürprizim var. Cama çık hadi."

Dedi. Bende onu dinleyerek hızlıca perdeyi açıp  kafamı dışarı uzattım. Ama görünürde hiçbirsey yoktu.

" Yağız cama çıktım ama hiçbirsey yok.  Ne süprizi söylesene merak ediyorum." dedim nazlanarak

Karşıdan gülme sesi geldi.
"Ben seni gayet güzel görüyorum. Pijaman mükemmel bu arada "

"Yaaa sevgilim nerdesin?"
Sokağa daha dikkatli bakmama rağmen göremedim onu.

"Yavrum camın yanında ki ağaca bak . "

Dediği yere baktığımda onu gördüm. Şaşkınlıkla ona baktım.  Ağacın tepesine tırmanmış bana bakıyordu. Oraya nasıl çıkmıştı ki.

" Oraya nasıl çıktın Yağız. Ya düşersen sana bişey olursa.  İn hemen korkuyorum. " dedim ağlamaklı

" Ağacın altına gelirsen inerim . Sana sımsıkı sarılmak istiyorum . Hadi sevgilim. "

Ne yapacaktım şimdi.  Dedemlerin uykusu fazlasıyla ağırdı. Ama ya biri görürse ne yapacaktım. Yinede Yağız için gidecektim.

"  Tamam in hadi Yağız geliyorum yanına . " dedim ve telefonu  kapattım. Odamın kapısını sessizce açtım ve anahtarı alarak aşağı indim.

Ağacın altına yürüdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ağacın altına yürüdüm . Orda beni bekliyordu. Kollarımı sıkıca sardım ona. Sıcacıktı yine yuva gibi.
Herzaman ki gibi yine çok yakışıklıydı.  İçimde kocaman bir kıskançlık büyüdü. Başka kimsenin onu görmesini istemiyordum. O sadece benimdi . Hem bana söz vermişti okulum bittince beni dedemden isteyecekti.
Hiç ayrılmayacaktık o zaman. Güzel günler yakındaydı. Mutlu olduğumuz günler...

AHUVAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin