Ahuvah-12

10.6K 308 15
                                    

Ağacın altına yürüdüm . Orda beni bekliyordu. Kollarımı sıkıca sardım ona. Sıcacıktı yine yuva gibi.
Herzaman ki gibi yine çok yakışıklıydı.  İçimde kocaman bir kıskançlık büyüdü. Başka kimsenin onu görmesini istemiyordum. O sadece benimdi . Hem bana söz vermişti okulum bittisnce beni dedemden isteyecekti.
Hiç ayrılmayacaktık o zaman. Güzel günler yakındaydı. Mutlu olduğumuz günler...

*******

Yavaşça kollarından çıktım. Sıcacık  ellerine uzanıp tuttum ve ağacın altında çektim heybetli bedenini.  Burası bahçe duvarlarından dolayı gözükmüyordu. Rahatça konuşabilirdik artık.

Yağız oturup ağaca sırtını yasladı.
" Gel yanıma  güzelim " diyerek bana uzandı. Elimden tutarak kucağına çekti beni. Bundan her ne kadar utansamda seslenmedim. Sonuçta o benim evleneceğim adamdı. Bende göğsüne doğru yaslanıp uzamış sakallarıyla oynamaya başladım . Bu yaptığıma şaşırmış olmalı ki garip garip baktı yüzüme.  Ona ilk defa bu kadar yaklaşmıştım . Normalde daha çok utanıp yaklaşmazdım ona. Ama artık onun hakkındaki düşüncelerim de değişmişti.

Artık onun beni kandırmayacağını biliyordum. Ona güvenim sonsuzdu. Saçlarımın üstünde dudaklarını hissettim. Küçük bir öpücük bıraktı saçlarıma.

" İlerde tüm gecelerimiz birlikte geçecek güzelim .  Senden bir saniye bile ayrılmayacağım. Bu geceleri telafi edeceğiz.  O kadar çok hayal kuruyorum ki  Ahu .
Mesela senden birsürü çocuğum olsun istiyorum . İşten eve geldiğimde kapımı sen aç , sımsıkı sarıl istiyorum. Sen hiç hayal kurmuyormusun yavrum? "

" Kurmaz olurmuyum hiç Yağız.  Her gece hayal ediyorum. Senli rüyalar görüyorum  hemde."

Çapkın bir gülüş belirdi yüzünde. Aklından neler geçiyordu yine kim bilir. Ne demiştim de onu böyle güldürmüştüm acaba.

" Demek rüyalarına giriyorum yavrum. Neler yapıyorum peki rüyalarında sana."

Ne demek istediğini anlamadım ve boş boş baktım yüzüne. Bu onu daha da keyiflendirdi. Göğsünün hareket etmesiyle güldüğünü anladım.
" Ahh be sevgilim  o kadar tatlı,o kadar  masum  bakıyorsun ki yüzüme şu an seni içime sokasım geliyor. "

Dedikleri beni gülümsetti.  Artık eskisi kadar utanmıyordum ondan.

" Neye bu kadar güldün anlamadım ki"
Dedim huysuzca
" Ah be Ahum . Demek istediklerimi çoğu kız anlardı. Ama sen o kadar temizsin ki ne dediğimi bile anlamadın. Senin bu temizliğin beni mutlu ediyor. Herseyi ilk benden gör , duy istiyorum . Tüm ilklerin benim olsun. Herseyi benden öğren. "
Bu anlamama konusu beni fazlasıyla gerdi. Demek çoğu  kız anlardı dediklerini. Kimdi bu kızlar ?

" Kim o kızlar?"
Dedim aniden. Kendime engel olamadım.
" Hangi kızlar güzelim "
Dedi oda saf saf . Daha sonra bir kahkaha duyuldu yağızdan. Hemen elimi ağzına kapattım. Biri duyacaktı şimdi. Kahkahası kesildiğinde elimi çektim dudaklarından.
" Sen beni mi kıskandın biraz önce. Güzelim  o lafın gelişiydi. Genel demek istedim aslında. Hem senden başkasına körüm ben .  Ama kıskanman da hoşuma gitmedi değil"
Dedi gülümseyerek.
" Sevgilim değil misin kıskanamaz mıyım. Hem ben hiç başka erkeklerden bahsediyormuyum sende etme o zaman. " dedim alınganca. Kollarımı göğsümde bağladım.
Yüzüne bakarken beklemediğim birşey oldu. Güzel yüzü yüzüme yaklaştı. Hemen sonra dudaklarını dudaklarımın üstünde  hissettim. Elleriyle yanaklarımdan kavradı ve  beni daha çok  çekti kendine. Ben hareketsiz bir şekilde dururken ıslak dudakları dudaklarımın üstünde hareket etti. Dudaklarımı emiyordu  nerdeyse. Benim için bir ilkti bu. Ne yapacagimi bilemeden bende acemice karşılık verdim ona.

Bu yaptığımla birlikte dudağımı ısırdı ve geri çekildi.  Alnını alnıma yaslayarak soluklandı. Gözleri kapalıydı. Sakinleşmeye çalıyor gibiydi.

" Başka erkekler yok güzelim birdaha o güzel dudaklarından bensen başka erkeğin adı çıkmasın tamam mı Ahum"
Küçük bir çocuğa anlatır gibi tane tane konuştu.
Sadece onu kızdırmak için söylemiştim. Ondan başkasını zaten gözüm görmüyordu ki.
" Gözüm senden başkasını görmüyor canımsın sen benim ." dedim 

Bu şekilde uzun bir süre oturduk. Geleceğimiz hakkında hayaller kurduk. Ama artık ayrılmamız gerekiyordu .
" Yağızım artık eve gitmem gerekiyor. Saat fazlasıyla geç oldu. Hem sende sabah işe gidiyorsun. Benim yüzümden uykusuz kalma. Kıyamıyorum sana."
Sakallarının üzerinde hareket ettirdim ellerimi. Sakallarına bile aşıktım onun. Herşeyine hayrandım.

"  Yarın işe gitmeyeceğim sevgilim. Hem senin için uykusuz kalmayacaksam kimin için kalacağım. Sen benim kıymetlimsin. Kurban olurum sana ben"
Yavaşça kalktım yerimden. Oda benimle birlikte kalktı ve üzerini çırptı. Bende bu sırada cebimdeki anahtarı cıkarmak için ceplerimi karıştırdım. Ama yoktu. Aman Allahım anahtar yoktu. Tekrar tekrar baktım ceplerime. Ama bulamadım.  Yağız ne olduğunu anlamamış gibi baktı yüzüme.

" Yağız anahtar yok, bulamıyorum "
Dedim korkuyla.

Biryandanda ağacın altındaki çimleri arıyordum. Karanlıktan dolayı bulmam nerdeyse imkansızdı . Yağız da benimle birlikte aramaya başladı. Telefonunun flaşhını açmış biryandanda etrafa bakıyordu. Bitmiştim işte. Bizi birileri görebilirdi ışıktan dolayı. Daha büyük felaketse anahtar yoktu.

Nerdeyse yarım saat aramıstık oturduğumuz yerleri. Ama sanki yer  yarılmışta içine girmişti anahtar.

Yağızda artık aramayı kesip ağacın dibine çöktü.
" Evde bırakmış olabilirmisin güzelim . Defalarca baktık aynı yerlere ama yok işte"

Olabilirdi evden aceleyle çıkmıştım. Asıl soru şimdi ne yapacaktım...



AHUVAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin