KAN MAVİSİ

39. Bölüm: Derinden.

Selaaam ben geldim canlarr, önce yıldıza basalım lütfenn❤️

'Sevdanın mürekkebi kalın, tadı acı olur. Ruhu yoğun olanın, sevda harcı derin olur..'

1 ay sonra..

Ruhuma bulanan ur gün geçtikçe bitmek üzere derken, tam bitti dediğim noktadaydım belki de. Hayatımın anlamsız tüm rotalarını bir bir elediğimi görmekten öte yaklaşıyorum kaderime. Sevdiğim adam, evladım, dostlarım yanımda olduğunda yaşamdan kaçan her şeyin getirisi bende eksi olarak kalıyordu.

Yaklaşık dört haftadır çektiğim şeyler bir puzzle parçalarının birleşmesi kadar ihtişamlı fakat onları birleştirene kadar dökülen ter damlasının hızıyla ilerlemişti. Sarah, neredeyse doğurdu doğuracak derken onun yalancı sancıları bizi alt üst etmiş, sürekli geceleri hastanede sabahlamamıza yol açmıştı. Garvin, Gina'ya olan aşkından deli olduğu için, onun kendisine söylediği sözleri unutamıyor, ona olan sinirini şakayla karışık bizim burnumuzdan getirerek çıkarıyordu.

Archer, baba olacak olmanın verdiği heyecanla sürekli ateş topu gibi oradan oraya atıyordu kendini. Siniri şu sıralar saman alevi tarzında yanıp söner hale gelmişti. Herkes tam anlamıyla kendi alemine çekilme dönemindeyken, sevdiğim adamla benim payıma düşen dert gökyüzü kadar uçsuz bucaksızdı.

Brand, kendini son dönemlerde tamamen salmış, işle olan ilişkisi kesildiğinden beri ben ve oğlumuz dışında kimseyle muhattap olmamaya ant içmiş gibi davranıyordu. Benimse başımda bitmek tükenmek bilmeyen sorunların devası duruyordu. Bir yandan akademide bulunan hastanede çalışırken, diğer yandan amcamın benimle haftalardır konuşmak için çabaladığı konuyu erteleyip duruyordum.

Brand'ın rozetini alması için elimden gelenin fazlasını müdür dahil olmak üzere herkesle konuşup sergilemiştim. Ancak işler öyle bir serüvene imza atmıştı ki, neredeyse akademiden suçlu olarak çıkacak kıvama gelmişti. İlk başta hocaların ona sunduğu teklifi reddetmişti. Mantıklı düşününce reddetmesi olağandı çünkü amcam hariç babası dahil olmak üzere tüm hocalar Brand'ın Archer'dan eğitim alması gerektiğini söylemişti.

Evet, Archer kahramanlık konusunda neredeyse herkesi üst üste getirip katlayacak kadar yetenekliydi. Fakat bunu tüm hocaların bilmesi gerekirdi ki, Brand'ın Archer'dan eğitim alması, özellikle Brand'a yapılan bir saygısızlık olacaktı.

Yüz üstü yattığım yatağımın ucunda ellerimi çenemden çekerken dikkatimi alan şey izlediğim oğlum ve sevgilimdi. Edwan'ı yere yatırmış, avuçlarını onun başının yanına sabitlemişken şınav çekiyordu. Oğluma hamileyken bana yaptığı hareketi şimdi tek başına oğluma yapıyordu. Edwan ise emeklemeye yeni yeni başlarken, babasının ona olan bu ilgisine tüm samimiyetiyle ağzında tükürüklerle gülerek karşılık veriyordu.

Brand, dağılan kırmızı ve beyaz saçlarının ucundan akmak üzere olan ter damlasını sildiğinde, dizlerinin üzerinde durdu ve bakışlarını bana kaydırdı. Şınav çekmekten alnında oluşan ter damlaları ve kızarmaya yüz tutan yanakları bütün uzuvlarına ateşin ufak dokunuşunu sergilemişcesine asiydi gözümde.

"Oğlum yeterince eğlendi, istersen bir tur seni alabilirim güzelim." dedi dudaklarını kıvırırken. Kalbimin üzerinde duran tüm kabarcıkları tek tek patlatıyordu tek bakışıyla. Bütün evhamlarımı, kabarcıkların içine sinen tüm rehaveti ve kötü enerjiyi çekip atıyordu üzerimden. Sağa sola karışan kahve saçlarımı sağ elimle düzelttiğimde yatakta toparlandım. "Oğlum benim yerime de yeterli olmuştur bence."