"Şuna baksana, minicik elleri var..."
Jisung, dört aylık olan oğlumuz ile yanıma gelirken bana bakarak konuşmuş ve yüzündeki gülümseme giderek büyümüştü. Yujin kardeşinin doğduğu gün diğer babasının bağırması ve fenalaşması ile çok korkmuştu, bu yüzden diğer babaannesi ile beraber kalmıştı o gün.
Tabii sadece korkan o değildi, ben de korkmuştum. Hem eşime hem oğluma bir şey olduğu veya olacağı düşüncesi beni çok korkutmuştu.
Ama işler düşündüğümden daha iyi gitmişti. Jisung ameliyat ile doğum yapmıştı ve ikisi de sağlıklıydı. İlk başlarda ikisine de bakmak zorundaydım. Annem arada bir geliyor ve Yeonhwa ile ilgileniyordu.
Dört ay geçtikten sonra Jisung yürümeye başlamış ve oğlumuz da biraz daha büyümüştü. Fazla ağlamaması bizi şaşırtıyordu çünkü Yujin her gece ağlıyordu, Yeonhwa ise ona göre daha sessizdi.
"Şuna baksana Minho..." demişti bana bakarak. Mutluluktan dolayı gözleri dolmuştu. "Aynı sana benziyor, umarım hep o şekilde kalır."
"Bence sana benzemesi daha iyi olur."
İkimiz de kıkırdarken tekrar bana bakmıştı. Yanıma oturmuş, oğlumu görebileceğim bir şekilde tutmaya başlamıştı. Bir yandan uyumaya devam etmesi için onu kucağında sallıyordu.
İkisine bakarak gülümsemeye başlamıştım ben de. Ardından hafifçe eşimin kucağındaki bebeğin yanaklarına dokunmuştum. Hafifçe okşarken o ise uyumaya devam etmişti.
Babasının kucağını sevmiş olmalıydı. Sakin ve huzurlu bir şekilde uyumaya devam ediyordu.
"Seni sevdi sanırım." demiştim kıkırdayarak. O da bana bakmış ve gülümsemişti. "Ben ne zaman kucağıma alsam ağlamaya başlıyor çünkü."
"O zaman yine kucağına al. Bu sefer ağlamaz belki."
Dedikleri ile beraber şaşırmış bir şekilde ona bakmıştım. Ciddi olduğunu ise gözlerinden anlamıştım. Hatta ayağa kalkmış, benim koltuğa yatmamı sağlayarak dikkatli bir şekilde oğlumuzu bana vermişti.
Onu tekrar kollarım arasına alınca tedirgin olmaya başlamıştım. Daha kızımı bile bebekken doğru dürüst kucağıma almamıştım. Yujin iki yaşına girdiğinde anca kucağıma almaya başlamıştım onu.
Jisung oğlumuzu dikkatli bir şekilde göğsüme yatırmış ve onu nasıl tutmam gerektiğini göstermişti. Ben ise dediği şekilde Yeonhwa'yı tutarken gülümseyerek ona bakıyordum.
Uykusunda belli belirsiz gülümsemişti. Hafif bir şekilde sırtını okşarken eşimin hızla odadan çıktığını görmüştüm. Tam kalkıp ona sesleneceğim sırada kamerası ile tekrar odaya girmişti.
"Pozisyonunu bozma Minho." demişti gülümseyerek bana bakarken. Bir yandan kamerayı ayarlamakla uğraşıyordu. "Bu anı yakalamışken kaçırmak istemiyorum. O yüzden oğlumuzu lütfen kucağında tutmaya devam et."
Dediği gibi yaparak deminki pozisyonumu almış ve oğlumuza bakmıştım. Uyumaya devam ederken sıkı bir şekilde kıyafetimden tutmuştu. O sırada da eşim resmimizi çekmiş, duygulanmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Bebek sana çok yakışıyor..."
Yanımdaki boşluğa oturup alnımdan öpmüş, sonra kucağımdaki bebeğe bakmıştı. Ben ise dikkatli bir şekilde oturmuş, ayağa kalkarak Yeonhwa'yı odaya götürmeye başlamıştım.
Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordum. Ve onunla bir aile olduğumuz için mutluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dad •Minsung
Fanfiction"Ben sadece... Kızım ile ilgilenmeni istiyorum." 『Lee Minho + Han Jisung』