↬Seventeenth

9.8K 1.1K 504
                                    

"Demek öyle oldu..."

Kahverengi saçlı olan, yanındaki arkadaşını dinledikten sonra destek olmak amacıyla bir elini omzuna koymuş ve hafif bir şekilde sıkmıştı omzunu. Yanında oturan beden ise ona doğru dönmüş ve buruk bir şekilde gülümsemişti.

Onun desteğini tüm kalbi ile hissetmişti ve hissediyordu da.

İkili, birbirlerine bakıp gülümsedikten sonra biraz ileride konuşan diğer bedenlere bakmıştı. Küçük olan, ciddiyetle konuşan büyüğüne bakmıştı bir süre. Ardından kendisini toparlamış ve arkadaşının iş durumu hakkında bir şeyler düşünmeye çalışmıştı.

Onun işini ne kadar severek yaptığını bir o ve diğer beden biliyordu çünkü. Kızıl saçlı olan çocuklarla ilgilenmeyi severdi ve bu yüzden bu işi seçmişti. Bu konuda ne kadar tedbirli olsa bile, işini bu sebepten dolayı kaybetmesine göz yummazdı.

O yüzden büyüğünü de yanında sürüklemişti. Belki o bir şeyler yapabilirdi.

İleride konuşan iki bedenin kendilerine doğru yaklaştıklarını görmüş, oturdukları kaldırımdan kalkmıştı ikisi de. Diğer ikili de geldikten sonra bir süre hepsi birbirlerine bakmıştı. Aradaki sessizliği bozan ise büyük olan olmuştu.

"İşiniz konusunda endişelenmeyin," demişti büyük olan. Gülümsemeye başlamış ve karşısında ona meraklı bir şekilde bakan kırmızı saçlı oğlana bakmıştı. "Avukat bir arkadaşım ile konuştum, bu konuda elimizden geleni yapacağız. Müdürü ile konuşmaya gelecek, o gün sana haber verecek Hyunjin."

Seungmin, yavaş bir şekilde gülümsemeye başlarken karşısında duran siyah saçlı oğlana bakmıştı. O da gözleri kısılana kadar gülümsemeye başlayınca küçük olan kollarını sıkı bir şekilde karşısındaki bedenin boynuna dolamıştı.

Minho, yanında birbirine sıkı bir şekilde sarılan ikiliyi gördüğünde gülümsemiş, başını sağa doğru çevirdiğinde yanında olan küçüğüne bakmıştı. Küçük olanın da onlara gülümseyerek baktığını gördüğünde yüzünde olan gülümsemesi biraz daha büyümüştü.

Bir elini, onun eline doğru yaklaştırmış ve yanındaki bedenin elini sıkı bir şekilde tutmaya başlamıştı. Küçük olan, büyüğünün bu hareketi ile beraber hem şaşırmış hem de biraz utanmıştı. Ona doğru döndüğü vakit gülümsediğini görmesi ile beraber kendisi de gülümsemeye başlamıştı.

O da büyüğünün elini sıkı bir şekilde tutmaya başladığı zaman biraz daha yaklaşmışlardı birbirlerine. Elleri bir an olsun ayrılmazken, bunu karşılarında olan bedenlerine belli etmemek için yaklaşmışlar ve ellerini arkaya doğru tutmuşlardı.

"Minho hyung."

Büyük olan duyduğu ses ile beraber karşısında olan oğlana bakmıştı. Kırmızı saçlı olan gülümsemiş, yanında duran bedenin elini tuttuktan sonra tekrar karşısında duran büyüğüne bakmıştı. 

"İş konusunda teşekkür ederim."

"Rica ederim, Seungmin."

Küçük olan tekrar gülümsedikten sonra yanındaki sevgilisine bakmıştı. Yanındaki oğlan da başını sallamış, tekrar ikiliye döndüklerinde hafif bir şekilde eğilmişlerdi. Oldukları yerde doğrulduktan sonra ikisine el sallamış, beraber yürümeye başlamışlardı.

Jisung, yanında duran büyüğüne bakmaya başladığında büyük olan da dönmüş ve ona doğru bakmaya başlamıştı. Bir süre birbirlerine baktıktan sonra gülümsemiş, evlerine doğru beraber yürümeye başlamışlardı.

Ve eve varana kadar, ellerini birbirlerinden hiç ayırmamışlardı.

Dad •MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin