"Demek Minho ile yaşayacaksın."
Küçük olan eşyalarını toplarken kapıya yaslanmış bir şekilde onu izleyen büyüğüne bakmıştı. Chan, kollarını göğüs hizasında birleştirmiş ve kapıya yaslanmış bir şekilde toparlanmaya başlayan küçüğünü izliyordu.
Onları bu duruma getirdiği için üzgündü bir yandan da. Sonuçta bu eve beraber taşınmışlardı ve bir sürü anıları vardı. O anılar ise üçü için de çok özel ve komik anılardı.
"Chan hyung," demişti küçük olan. Kapıda olan bedene bakıyordu bir yandan da. "Şimdi hani siz onunla yaşıt oluyorsunuz ya, bana biraz ondan bahseder misin?"
Büyük olan, küçüğünün sözleri ile beraber şaşırmış bir şekilde ona bakmaya başlamıştı. Küçük olan ise, kapıda olan sarı saçlı oğlanın şaşırmış yüzünü pek umursamamış ve kıyafetlerini toplayıp bavuluna yerleştirmeye devam etmişti.
En sonunda kendine gelen büyük, bir süre küçüğünü izlemişti. Sonra ise gülümsemiş ve odanın içerisine girerek küçük olana yardım etmeye başlamıştı. Bir yandan da küçük olanın isteğini yerine getiriyordu.
"Bundan sekiz yıl önce olmalıydı. Liseden yeni mezun olmuştuk ve üniversiteye başlamıştık. Daha böyle yeniyiz, yeni yeni ortamlarda bulunuyoruz ve hayatımıza yeni kişiler giriyordu. Minho, üniversiteye gittiği zaman kızlar arasında popüler olmuştu. Bir şarkı yarışması vardı, her yıl düzenleniyordu. Ona katılmıştık."
Jisung, büyüğünün anlattıklarını dikkatli bir şekilde dinlerken bir yandan da bavulunu kapatmış, kapının önüne koyarak diğer bavulu almıştı. Kıyafet işini halletmişti, bu sefer sıra kitaplarına gelmişti.
Büyük olan ise onun için kitaplarını çıkarıyor ve yatağın üzerine koyuyordu. Bunları yaparken ise anlatmaya devam ediyordu.
"O yarışmadan sonra bayağı tanınmıştık okulda. Benim pek bir etkim yoktu ama onun etkisi daha büyüktü. Bundan birkaç ay sonra tekrar buluşmuştuk. Ben ve Minho. Aniden bize bir şey söylemesi gerektiğini söyledi. Biz de onu dinlerken bir kızla çıkmaya başladığını, onunla ciddi olmak istediğini söylemişti."
Küçük olan, kitaplarını yerleştirirken aniden durmuş, cama doğru çevirmişti başını. Dışarıda kendisini beklerken telefonda konuşan büyüğüne bakmış, gülümsemişti hafifçe. Bundan sonra yaşananları biliyordu küçük olan, ama yine de anlatmaya devam eden büyüğünü dinlemeyi tercih etmişti.
"İtiraz etmemiştik ama, kıza pek güvenmiyordum ben. Okulda kız hakkında çıkmış birkaç söylenti vardı. Ama o bunları umursamamış ve onu sevmeye devam etmişti.Ve, mezun olana kadar bir ilişkileri olmuştu."
Küçük olan bu sefer bakışlarını yanına gelen sarı saçlı bedene doğru çevirmişti. Büyük olan gülümsemiş ve parmaklarından birini cama koyarak küçük olanın hakkında bilgi almak istediği bedeni göstermişti.
"Onu çok sevmişti. Ama kızın hamile olduğunu duyduğu vakit, dünyası başına yıkılmıştı."
"Peki, neden? Sonuçta sevdiği kişi hamile."
Chan, küçük olanın konuşması ile susmuştu bir süre. Sonra da tekrar kitapların olduğu yere doğru dönmüş, kitapları dolaptan çıkarmaya devam etmişti.
Bu sırada küçük olan da onun peşinden çekilmiş, büyük olanın çıkarıp yatağa koyduğu kitapları bavula koymaya başlamıştı.
"Çünkü o zamanlar bir kariyer planı vardı. Ve çocuğun da onu engelleyeceğini düşünmüştü. Yine de bir şey demedi ve dokuz ay daha, yani Yujin doğana kadar devam etti buna. O doğduktan sonra da, tam ayrılacağı sırada kız onu terk etmişti küçük bir bebek ile."
Küçük olan, duydukları ile beraber başını sallamıştı hafif bir şekilde. İşi bittikten sonra yatağa oturmuş, kendisine doğru yaklaşan büyüğüne bakmıştı. Sarı saçlı beden, sandalyeyi çekmiş ve yatakta oturan bedenin karşısına oturarak gülümsemişti.
Küçük olanın parlayan gözleri, o çocuğa karşı hislerinin olduğunu çok belli etmeye başlamıştı.
"Ama," demişti gülümseyerek. Bir elini karşısındaki bedenin omzuna koymuştu destek olmak amacıyla. "O iyi biri. Tahmin edebileceğinden fazla hem de. Arada tabii kırıcı olabiliyor, ama sevdiklerine karşı pek bu yönünü göstermez. Ve seni reddedeceğini düşünmüyorum Jisung."
Büyük olanın cümlesi ile beraber vücudundaki tüm kanın yanaklarına geldiğini hissetmişti küçük olan. Büyük olan yalnızca onun bu haline gülmüş, sonra kalkarak küçüğün çantalarını almıştı.
Büyük olanın önden gitmesi ile beraber o da kalkmış, sırt çantasını alarak derin bir nefes alıp vermişti. Evden çıkarken, aklında büyüğü ile son konuşmaları yankılanmaya başlamıştı. Belki, açıklasa bir sorun çıkmazdı. En azından küçük olan bu şekilde düşünüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/212754935-288-k825557.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dad •Minsung
Fanfic"Ben sadece... Kızım ile ilgilenmeni istiyorum." 『Lee Minho + Han Jisung』