Küçük olan, minik bedenin üzerini giydirirken büyük olan ise onlar için atıştırmalık bir şeyler hazırlıyordu. Bugün büyük olanın işe gitmesi gerekiyordu, Jisung ise o gelene kadar evde kalacak, o gelince de derse gitmesi gerekecekti.
Bu yüzden gün içerisinde minik kız ile beraber vakit geçirecekti.
"Hazır mısın bebeğim," demişti küçük bedenin saçlarını topladıktan sonra. Kızının saçlarına minik bir öpücük bırakmış, ondan sonra da oturduğu yerden kalkarak kızını kucağına almıştı. "Hadi babanın yanına gidelim. Bizi bekliyor."
Minik beden başını salladıktan sonra kucağında olduğu bedenin kıyafetinin omuz kısmını tutmuş, ondan sonra da evdeki duvarlara bakmaya başlamıştı. Mutfağa girdiklerinde ise gülümseyerek kahvaltıyı hazırlamaya uğraşan babasına bakmıştı.
Babası ise, hazırlayamadığı kahvaltıya bakıp bir yandan da söylenmeye devam ediyordu. Elinden geleni yapsa bile istediği şekilde hazırlayamamış, arkasını dönerek ona bakıp gülen iki bedene bakmıştı.
Onların gülüşü moralini yerine getirirken malzemeleri bırakmış, onların yanına giderek küçüğünün beline dolamıştı bir kolunu. İlk önce kızının alnına minik bir öpücük bırakmış, ondan sonra da küçük olanın dudaklarına minik bir öpücük bırakmıştı.
Bu hareketi ile beraber küçük olan başını hızla yana doğru çevirmişti. Onun bu hareketine büyük olan gülmeye başlarken, küçük beden ise gülümseyerek iki babasına bakıyordu.
Onları bu şekilde mutlu görmek hoşuna gitmişti. Ve emindi ki babası ilk defa geceleri ağlamayacak, aksine mutlu olacaktı.
"Çocuk var Minho, ya bizden görüp alışırsa?"
"Benim kızım yapmaz öyle, değil mi prensesim?"
Büyük olan konuştuktan sonra kızını kucağına almış, havaya kaldırarak gülümsemeye başlamıştı. Küçük bedenin kahkahaları duyulmaya başladığında ise ikisi de gülmeye başlamıştı. Büyük olan kızını indirmiş, tekrar alnından öperek onu sandalyesine oturtmuştu.
Kızını sandalyeye bıraktıktan sonra dudaklarını büzmüş bir şekilde yanındaki küçüğüne bakmaya başlamıştı. Küçüğü ise mesajı aldıktan sonra büyüğünün yanağından öpmüş ve asılı olan önlüğü almıştı.
Önlüğü takmaya çalışırken büyük olan arkasına geçmiş, önlüğün iplerini bağlamaya başlamıştı. İşini hallettikten sonra ise küçük olanın beline sarılmıştı. Küçük olan ise bir elini büyüğünün saçlarına koymuş, elinin altındaki saçları okşayarak tezgahın önüne ilerlemişti.
Üçü beraber sabah mutfakta eğlenceli ve güzel anılar yaşamış, tamamen bir aile olmaya başlamışlardı. Jisung, baba-kızın arasına katılan en güzel kişiydi şu ana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dad •Minsung
Fanfiction"Ben sadece... Kızım ile ilgilenmeni istiyorum." 『Lee Minho + Han Jisung』
