Dad •Minsung

↬Ninth

"Saçında bir şey var, dur."

Büyük olan, kahverengi saçlarda kalan çiçek yaprağını almış, yere bıraktıktan sonra yan tarafında oturan bedene bakmıştı. Knun gülümsediğini gördüğü zaman kendisi de gülümsemiş, önüne dönerek salıncakta sallanan kızına bakmıştı.

Minik kız, ikisine de el salladığında onlar da el sallamış, sonra konuşmalarına devam etmişlerdi.

Daha doğrusu, büyük olan konuşmaya devam ettikçe küçüğü de ona katılmıştı.

"Telefonun neden kapalıydı? Sana ulaşamadım ve endişelendim. İzin alıp geldim o yüzden."

Küçük olan, büyüğünün cümlesi ile beraber hızla çantasını açmış, eline geçen telefonunu birkaç kez açmaya çalışmıştı. Açılmadığını fark ettiğinde ise sıkıntıyla nefes alıp vermişti.

Bu saymadığı kadar birçok kez başına gelmişti ve kim bilir başka kimler aramıştı ve endişelenmişti.

"Yine kapanmış," demişti telefonunu tekrar çantasına koyarken. "Şarjı bitmiş olmalı. Gece şarja takmayı unutmuşum."

"Bu da sana ders olsun o zaman."

İkili, birbirlerine bakıp kıkırdamış, sonra da utandıkları için etrafa bakınmaya başlamışlardı. Minho, kızına bakarken arada yan tarafında oturan bedene bakmış, sonra tekrar kızına dönmüştü.

Aklındaki teklifi şekillendirmeye ve söylemek için kendisine cesaret bulmaya çalışırken, yan taraftaki gencin sıkıntılı bir şekilde nefes alıp verdiğini duymuştu.

Tekrar ona baktığında küçük olan çenesini eline yaslamış, salıncaktaki sallanan minik bedeni izliyordu sakin bir şekilde. Bir şeyi kafaya takmış olmalıydı ki, düşünceliydi gözleri.

Minho'nun parlamasını istediği siyah gözler, bugün parlamayı bırakmış gibi görünüyordu.

"Bir sorun mu var?"

Kendisine soru yöneltilmesi ile irkilmiş, dönüp ona endişe ile bakan büyüğüne bakmıştı. Başını iki yana sallamış, tekrar aynı pozisyonu alarak etrafı izlemeye başlamıştı.

Derdini ona açıklasa bile bir çözüm bulabilir miydi, o kısmını bilemezdi.

"Sadece, ev arkadaşlarım evden çıkıyorlar. Daha doğrusu, bizi eve alan arkadaşımız çıkmamızı ve sevgilisi ile budada yaşayacaklarını söylediler. Diğer arkadaşım zaten sevgilisiyle bir ev tutmuş bile. Bir aya kadar gidecek bir yer bulmam gerekiyor."

Büyük olan, yanındaki bedenin konuşmasını ciddi bir şekilde dinlerken, küçük olanın bakışlarının bu sefer onun üzerinde olduğunu hissetmişti. O da gözlerini siyah gözler ile buluşturmuş, karşısındaki bedenin konuşmasını bitirmesini beklemişti.

"Onu kafaya taktım biraz. Bugün gelip söylediler."

Minho, anladığını belirtir bir şekilde başını sallamış ve bir süre düşünmüştü. İlk defa işe başlayacağı zaman yaptığı teklif gelmişti aklına. Heyecanla yanındaki bedene dönmüş, ellerini kmuzlarına koyarak kendisine bakmasını sağlamıştı.

Büyüğünün bu hareketi ile şaşıran Jisung, gelen teklif ile beraber şaşkına dönerken, ikisi de aniden utanmış ve birbirlerinden uzaklaşarak tekrar etrafı izlemeye başlamıştı.

"Eğer gidecek bir yerin yoksa, ilk teklifim geçerli. Bizim evde de kalabilirsin."