3.

7.1K 401 84
                                    

Toprak'tan

Fatma Hanım sevdiğin var mı diye sorunca tuhaf gelmedi ama imalı bi şekilde bi bana bi Emir' e bakınca ben de istemeden Emir' e baktım. Ateş hattında kalmış gibi hissetmeye başladım. Niye heyecanlandığımı bilemesem de soruyu cevaplayabildim.

Sonrasında aile durumlarımı sordu. Bu konuşmayı yapmak beni her zaman gerse de Fatma Hanım' a cevap vermemek olmazdı. Annem babam ayrılmıştı ben küçükken. Babam yeni bi hayat kurmuştu kendine, kısaca bizi terk etmişti. Bi yanım eksik büyüse de annem beni sımsıcak büyüttü sağ olsun. Anneciğim üniversitede memurdu. Emekli olmadan yanıma gelemezdi. Hem zaten doğu görevim bitince ben de İzmir' e dönme niyetindeydim. Bu yüzden ayrı düştük annecimle. Bunları anlatınca,

" Buraların suyunu içen buradan gitmek istemez Toprak oğlum. Daha yeni gelmişsin hemen gitme planları yapma, hayat ne getirir bilinmez öyle değil mi?"

" Sanırım yanlış anlaşıldım Fatma Hanım buraya isteyerek geldim, mutlulukla çalışacağım. Nerde olsa yaşarım ben. Ama annecimle ayrı kalmak zor benim için. Ayy bu arada annecimi aramalıyım merak etmiştir."

" Dert edinmeyesin oğlum yanlış anlamadım güzel niyetli, güzel kalpli bi çocuksun, anacığın iyi yetiştirmiş seni. Lakin karnını doyurduktan sonra ararsın, ağa kalkmadan sofradan kalkılmaz."

Yanımda oturan Emir Ağa' ya baktım. Sakince lokmasını çiğniyordu. Farklı bi bakışı vardı. Korkunç bi adam değildi ama otoriter durduğu kesindi. Masadaki ufaklıklardan bile toy hissettim kendimi. Buraların kendine göre yaşam stilleri var biliyorum ama daha önce hiç bi ağa ile tanışmadım ve kuralları elbette bilmiyorum. Fatma Hanım' ın sözünü emir olarak kabul ettim ve

" Tabi ki Fatma Hanım kusuruma bakmayın, ben bilmiyordum."

" Çekinme Toprak oğlum, zamanla alışırsın. Bundan sonra bana Fatma ana de oğlum olur mu?"

Yani kadından çekinsem de sıcaklığını hissettirdiği için gülümseyerek kabul ettim. Duygulandım da buraya gelirken yalnız kalmaktan korkuyordum şimdi ise bi annem daha oluverdi Emir sayesinde.

" Tamam Fatma anacım, çok saolun dün gece yolda kaldığımda kötü bi başlangıç yaptığımı düşündüm ama sizlerle tanışmak nasipte varmış."

Elini sırtıma koydu. Doğunduğu yer yanmaya başladı. Noluyor bana, bi dur, Emir' e mi yükseliyorum şimdi ben

"Hadi yemeği bitir bugün yapılacak çok işin var, birlikte halledelim Toprak."

" Zahmet vermeyeyim size."

" Hadi ye sen düşünme bunları"

Kahvaltı tatlı sohbetimizle devam etti. Herkes benimle çok iyi ilgilendi. Bu kadar güzel anlaşabileceğimizi düşünmemiştim. Çok güzel, sevgi dolu ve birbirlerine saygı ile yaklaşan başka bi aile tanımamıştım hiç. Benim için en heyecan verici olanı masadaki ilk öğrencilerimle muhabbet etmekti, çok tatlılardı. İkisi ikiz ama hiç benzemiyen oğlan çocuklarıydı ve bu sene 5. Sınıfa geçmişler. Arda ve Ozan.Diğeri ise 8. Sınıf olan güzel bi kız çocuğu olan Helen. İkizler Emir' in küçük ablasının çocukları, Helen ise büyük ablasının çocuğuydu. Helen çok konuşkan değildi ama ikizler tam tersi, bi sürü şey sordular bana.

" Hocam sen uzun hava bilir misin ?" diyince sesli güldüm. Minnacık çocuk uzun hava soruyordu.

" Birkaç tane biliyorum ama yetenekli olduğum söylenemez, sen bana öğretirsin Ozancım olur mu?"

" Bi tane öpersen öğretirim hocam:)"

" oo bundan kolay ne var sayende repertuarım gelişecek:)"

" Beni değil ama Ağa dayımı öpersen olur:) "

İçtiğim çayı yutamadım duyunca genzime gitti öksürmeye başladım. Sırtıma vuran Emir, sert bi bakışıyla çocukların gülüşünü durdurdu.

" İyi misin Toprak, bizim çocuklar normalde yapmaz böyle şeyler kusura bakma seni sevdiler demek ki:)" çapkın bi gülüşle bana bakıyordu. Allah' ım sana geliyorum. Kafamda bi ampul yandı ve Emir' e tam o an aşık oldum.



Öğretmen-Ağa (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin