Emir'den
Sıkı sıkı tuttuğum eli peşimden gelmesi için çektim, ben önde o arkada odamıza geldik. Elini bıraktım üzerimdekilerden kurtulup duşa girmek istiyordum. Ceketimi çıkarıp yatağa koyduğumda arkadan belime sarıldı, sıcak nefesini ensemde hissediyordum. Onun dokunuşuyla anında sakinleştim, yönümü ona çevirecektim ki beni durdurdu
" Emir özür dilerim, yüzüne bakamıyorum affet beni
nasıl kıydım sana elim kırılsaydı da vuramasaydım "
" Toprak"
" Dur daha bitmedi Emir. Ben gitmeyecektim, gidemem ki senden. O iki saat içinde o kadar karamsar düşündüm ki aklımdan bi sürü şey geçti. Beni ne kadar sevsen de ağalık, töreler ağır basacak diye korktum. En çok da kendimden korktum biliyor musun niye, sensiz olmaktansa seni paylaşmayı bile düşündüm, yaşarken öleceğimi bile bile bunu düşündüm çünkü sensiz olamam. Ben bilememişim ki ben nasıl senden vazgeçemiyorsam sen de benden vazgeçmezsin. Cennet bildiğim ailene bile benim için bağırdın az önce. Senin aşkına elbette güveniyordum ama ağalık senin için ne kadar önemli onu da biliyordum. O iki saat içinde o kadar çok şey düşündüm ki aklımı yedim, ben kimseye o kadar uzun kinlenemem ki uykum gelir dayanamam, kapatırım kendimi. Sana sormam lazımdı önce ama vurdum, kıydım güzel yüzüne. Off ben kendimi anlatamıyorum ama sen anla nolur. Affet beni kocacığım."
Gözyaşları omzuma dökülüyordu sevdiğim adamı bu kadar üzdüğüm için önce geçmişe küfrettim ardından kendime. Her şeyimi onunla konuşmalıydım, geçmişi bugünü geleceğimizi konuşmalıydım. Toprak ben anlatmadığım sürece sorgulayan bunaltan biri hiç olmadı, bu yönü hep hoşuma giderdi çünkü ben açık bi kitap gibi olmayı her şeyi paylaşmayı seven bi adam hiç olmadım hele ki bana, aileme, anneme yaşatıklarından dolayı babama çok kızgınken açmadım bu konuyu.
" Toprak hadi konuşalım gel güzelim ağlama artık, affedecek bi şey yok asıl sen affet bugün sana yaşattıklarım benim hatam, daha önce anlatmalıydım, sen de benim kocam öyle şey yapmaz diyip geçebilmediydin böylece. Anlatmayan seni arafta bırakan benim. Özür dilerim canım, affet beni Toprak'ım" konuşurken tüm yüzünü tek tek öptüm, kusursuz yanaklarını, ağlayan gözlerini, kaderim olan alnını nazikçe öptüm.
" Tamam artık ağlama, bak burnun da akıyor yakışıklılığın bozuluyor" hemen banyoya koşup kendine çeki düzen vereceğini biliyordum ama beni şaşırttı
" Sümüklü de olsam seversin sen beni, her halim yakışıklıdır ayrıca""
" Tabi ki yakışıklısın aşkım benim gel yatağa otur hadi" çekmeden peçete aldım burnunu ve gözündeki yaşı sildim, bana hiç itiraz etmedi. Sanırım o da bana kapılarını açmaya karar verdi artık.
" Anlatacak mısın bana her şeyi Aşkım?"
" Tabi anlatacağım çok önce anlatmalıydım ama babama kızgın olduğumdan bu konuyu konuşmayı sevmiyordum. Ama bu son olsun aşkım artık senden hiçbir şeyi saklamayacağım. Sen de aklına ne geliyorsa bana sormaktan çekinmeyeceksin anlaştık mı?"
" Tamam anlaştık" yatağa uzandım, onu da göğsüme çektim, güzel saçlarından öptüm, kokusunu içime çekince rahatladım, anlatabilecek gücü buldum
" Küçükken babama kızardım evde çok az kaldığı için, 13 yaşımda falandım, babamın yanında bi adam gördüm, bana çok samimi arkadaşım dedi, inandım. Babam benim rol modelimdi, asla hata yapmayacağını düşündüğüm, mert, adaletli, hoşgörülü bi adamın ikili bi hayat yaşadığını kendim öğrendim, sonra annem ve babam bize gerçeği yıllar sonra anlattılar, herkes kabul etti hatta annem kanıksamıştı bu hayatı ki sorgulamamıza izin bile vermedi. Ama ben biliyorum annemin hüzünlü kırık bakışını, yıllarca izledim onları. Babam seçtiği yolla iki tarafa da eziyet etti. Kurbanı annem ise razı olanı o adamdı. Kanmış, soymuş, töreymiş diye evlenmiş annemle de hangi çocuk babasının böyle olmasını ister. Ben onun aşkını sorgulamıyorum Toprak. Sevgi baktığın gözdedir, kalptedir. Babamın yaptığını bize asla yaşatmam ben, yapamam."
" Ben anlıyorum hayatım, benim babamın da ikinci bi hayatı vardı, kabullenmek zordu, sonra da çekti gitti. Kalsaydı da onu babam olarak canı gönülden sever miydim, senin gibi ardından saygı ile bahseder miydim bilmiyorum. Yıllarca anneme üzüldüm şimdi de Fatma anneme üzüldüm. Anlamadığımsa annen kendi yaşadıklarını nasıl böyle yücelterek anlatabilir."
" Belki de böyle bi çıkış yolu buldu kendine. Yoksa delirebilirdi dimi."
" Ya ilerde bi çocuğumuz olur ve onu sevmezse."
" Hmm sen çocuk mu istiyorsun bakıyım"
" Yani bilmiyorum daha önce seninle bu konuyu hiç konuşmadık aşkım ileride neden olmasın çocukları çok severim"
" Sana benzeyen bi kızımız olursa neden olmasın "
" Biyolojik olarak mümkün değil canım biliyorsun"
" Yurt dışında mümkün canım, henüz ülkemizde taşıyıcı annelik yasal olmasa da olan yerler var biliyorsun, gerçi evlat edinsek de ben yavrumuzu çok severim"
