Toprak'tan
Bugün ilk iki dersim boştu, sonraki iki dersi de sınıf gezisi için başka bi öğretmen almak istemiş, dolayısıyla bana epey yatakta zaman geçirme fırsatı doğmuştu, öğleden sonra gideceğimi ev halkı bilmiyordu, Emir mahsus söyletmemişti bana uyuyayım diye. Memur kafası maalesef yine de uyandım işte. Emir işine gitmişti çoktan, günaydın msjı attım yataktan kalkmadan. Güne onunla başlamak Emir' in koyduğu bi kuraldı.
Rahat bi kot üzerine de beyaz baskılı bi kısa kollu geçirip mutfağa doğru sessizce ilerledim, Fatma annem bu saatte kesin mutfaktadır arkadan sarılayım da sevsin azıcık beni. Ona sırnaşmak çok hoşuma gidiyordu. Beni oğlu gibi sever, hatta torunlarıyla kıyaslardı bazen ki çocuk ruhluyum diye. Bazen de damat değil de geliniymişim gibi beraber dolma sarar dedikodu yapardık, annenin yokluğunu hissettirmemeye çalışırdı. Annem demişken onu da aramam lazım bu ara ihmal ettim. Akşamleyin Emir ile birlikte görüntülü yaparız artık.Mutfaktan sesler geliyordu, Emir' in büyük ablası Hatice ve Fatma Annem konuşuyordu. Adım geçince durup dinlemek istedim muzipçe.
" Ana, töremizde erkek ile evlenen ağaların bir de kadın ile evlenmesi gerektiğini biliyoruz da bunu ne Toprak kabul eder ne de Emir Ağam."
Duyduklarımla yerinde çakılı kaldım. Ne söylüyordu Hatice ablam ya.
( Mrb. Değerli okurlarım, kısa bi geçiş bölümü atıyorum. Konu buradan kaosa ilerleyecek gibi. Bozma keyfimizi ya, böyle de kurgu olmasın diyenler yorum bekliyorum. Keyifli okumalar:))